İçinde f olan 7 harfli 509 kelime var. İçerisinde F harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında f harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AMFİBİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
İki yaşamlı
-
[sıfat]
İki yaşamlı
- EFİLEME
-
-
[isim]
Efilemek işi
-
[isim]
Efilemek işi
- DİFTERİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çoğunlukla çocuklarda görülen, burun, boğaz, yutak çeperine yerleşen mikropların yol açtığı bulaşıcı hastalık, kuşpalazı
-
[isim]
Çoğunlukla çocuklarda görülen, burun, boğaz, yutak çeperine yerleşen mikropların yol açtığı bulaşıcı hastalık, kuşpalazı
- ENFEKTE
- ...
- FETTANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Cilveli, gönül alıcı (kadın)
- "O öyle bir fettanedir ki pisliği, rüküşlüğü bile yakışır haspaya ... güzelliğine, inceliğine halel getirmez." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Cilveli, gönül alıcı (kadın)
- FİDELİK
-
-
[isim]
Fide yetiştirilen yer
-
[sıfat]
Fide olmaya uygun
- "Fidelik tohum."
-
[isim]
Fide yetiştirilen yer
- FİGÜRAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle tiyatro ve sinemada, konuşması olmayan veya konuşması çok az olan rollere çıkan kimse
- "Bulunduğu yerin bir figüranlar ve artistler kahvesi olduğunun farkında bile değildi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir toplumda, bir toplulukta sönük, etkisiz olan kimse
- "Bize de sadece sıralarını bekleyen figüranlara resim çektirmek düştü." (Haldun Taner)
-
[isim]
Genellikle tiyatro ve sinemada, konuşması olmayan veya konuşması çok az olan rollere çıkan kimse
- KAFFESİ
- ...
- KEFALET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu, kefillik
- "O zamanlarda her sene kefaletleri yüzünden bin lira, iki bin lira ödemek mecburiyetinde kalınmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu, kefillik
- FİNANSE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
"akçalamak" anlamında kullanılan finanse etmek ve "akçalanmak" anlamında kullanılan finanse edilmek birleşik fiillerinde geçen bir söz
-
[sıfat]
"akçalamak" anlamında kullanılan finanse etmek ve "akçalanmak" anlamında kullanılan finanse edilmek birleşik fiillerinde geçen bir söz
- SEFASIZ
-
-
[sıfat]
Şenliği, eğlencesi olmayan
-
[sıfat]
Şenliği, eğlencesi olmayan
- FAZLACA
-
-
[zarf]
Gereğinden biraz daha çok olarak, bir hayli
- "Tuzak olsun diye bu şaşkın beye fazlaca sokuluyorlar." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Gereğinden biraz daha çok olarak, bir hayli
- FIRKACI
-
-
[isim]
Parti üyesi
-
Bir partiye çok bağlı olan, partici
- "Hiç olmazsa önde gelen fırkacıların tansiyonunu düşürmeyi de ümit etmişti." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Parti üyesi
- UFLAMAK
-
-
[nsz]
Acı, sızı duyarak uf demek
-
[nsz]
Acı, sızı duyarak uf demek
- İSTİNAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mahkemenin verdiği kararı kabul etmeyerek bunu istinaf mahkemesine götürme
-
[isim]
Mahkemenin verdiği kararı kabul etmeyerek bunu istinaf mahkemesine götürme
- FİZİKEN
- ...
- SENFONİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Orkestra için bestelenmiş, birkaç bölümden oluşan uzun müzik eseri
-
[isim]
Orkestra için bestelenmiş, birkaç bölümden oluşan uzun müzik eseri
- FARBALA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Fırfır
- "Tam o sırada çıt etti, merdivenin üstüne asılı farbalaların bir köşesi koptu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Fırfır
- KIYAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kılık, elbise, giysi
- "Kıyafetinden onun da bir kalem beyi olduğu anlaşılıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Resmî giysi
- "Öyle de olsa ha deyince senin boyuna bosuna göre asker kıyafeti bulunur mu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Kılık, elbise, giysi
- TÜFEKLİ
- ...