İçinde f olan 6 harfli 445 kelime var. İçerisinde F harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında f harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FORİNT
- 
    Kelime Kökeni : Macarca - 
                        [isim]
                    
                        Macar para birimi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Macar para birimi
                    
                    
- TEFRİK
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Ayırma, ayırt etme
                    
                    - "Yarım yamalak tahsilimle iyiyi kötüyü tefrik ediyorum, bu bana yeter." (Sait Faik Abasıyanık)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Ayırma, ayırt etme
                    
                    
- FAÇETA
- 
    Kelime Kökeni : İtalyanca - 
                        [isim]
                    
                        Elmasın yontulmuş yüzlerinden her biri
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Elmasın yontulmuş yüzlerinden her biri
                    
                    
- FARSÇA
- ...
- FUKARA
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [sıfat]
                    
                        Yoksul, fakir
                    
                    - "Biriktirdiği bütün parasını sadaka olarak fukaraya verir." (Yahya Kemal Beyatlı)
 
- 
                        [isim]
                    
                        Derviş
                    
                    - "Bir Bektaşi fukarası."
 
- 
                    
                        Zavallı
                    
                    - "Bu karışık ve çok fukara bir kumpanyaydı." (Halide Edip Adıvar)
 
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Yoksul, fakir
                    
                    
- MAHFUZ
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [sıfat]
                    
                        Saklanmış, korunmuş, korunan, saklı
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Saklanmış, korunmuş, korunan, saklı
                    
                    
- FERAHİ
- 
    Kelime Kökeni : Farsça - 
                        [isim]
                    
                        Bolluk, genişlik
                    
                    
- 
                    
                        Ucuzluk
                    
                    
- 
                    
                        Polis ve inzibat görevlilerinin boyunlarına taktıkları ayça biçiminde üstü yazılı metal arma
                    
                    
- 
                    
                        II. Mahmut devrinde feslerin tepesine püskülü tutturmak için takılan metal tepelik
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Bolluk, genişlik
                    
                    
- SOLFEJ
- 
    Kelime Kökeni : Fransızca - 
                        [isim]
                    
                        Müzik ezgilerinin nota adları ile ses ve süre değerlerine uygun bir biçimde söylenmesi
                    
                    
- 
                    
                        Notaları değerlerine göre seslendirmeyi amaçlayan müzik çalışması
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Müzik ezgilerinin nota adları ile ses ve süre değerlerine uygun bir biçimde söylenmesi
                    
                    
- FALANJ
- 
    Kelime Kökeni : Fransızca - 
                        [isim]
                    
                        Eski Yunanlarda, özellikle Makedonya yayalarının çekirdeğini oluşturan mızraklı alay
                    
                    
- 
                    
                        Bazı ülkelerde yarı askerî, siyasi kuruluş
                    
                    - "İspanya Ulusal Falanjı."
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Eski Yunanlarda, özellikle Makedonya yayalarının çekirdeğini oluşturan mızraklı alay
                    
                    
- FRİŞKA
- 
    Kelime Kökeni : İtalyanca - 
                        [isim]
                    
                        Yelkeni dolduramayacak kadar hafif rüzgâr
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Yelkeni dolduramayacak kadar hafif rüzgâr
                    
                    
- KAFTAN
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Çoğu ipekten yapılan, bir çeşit uzun, süslü üst giysisi
                    
                    - "Başkasına ait sırmalı kaftanı giymektense kendi malım olan eski hırkayı tercih ederim." (Ömer Seyfettin)
 
- 
                    
                        Padişahların, gönül almak, ödüllendirmek için birine giydirdikleri değerli kumaş veya kürkten yapılmış giysi, hilat
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Çoğu ipekten yapılan, bir çeşit uzun, süslü üst giysisi
                    
                    
- NASFET
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Hakkaniyet
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Hakkaniyet
                    
                    
- METFUN
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [sıfat]
                    
                        Gömülmüş olan, gömülü
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Gömülmüş olan, gömülü
                    
                    
- TARİFE
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Fiyat gösteren çizelge
                    
                    - "Gazino tarifesi."
 
- 
                    
                        Taşıtların gidiş geliş zamanlarını gösteren çizelge
                    
                    - "Yıpranır ceplerinde tren tarifeleri." (Behçet Necatigil)
 
- 
                    
                        İlaç, alet vb. şeylerin nasıl kullanılacağını açıklayan kâğıt, tanıtmalık, prospektüs
                    
                    - "Bir ilacın tarifesi."
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Fiyat gösteren çizelge
                    
                    
- TEFCİR
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Akaçlama, drenaj
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Akaçlama, drenaj
                    
                    
- TİFTİK
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Tiftik keçisinin ince, yumuşak, parlak yünü, moher
                    
                    - "Otuz senedir tiftik ticaretiyle iştigal ederim." (Haldun Taner)
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Bu yünden yapılmış olan
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Tiftik keçisinin ince, yumuşak, parlak yünü, moher
                    
                    
- FRİJİT
- ...
- HURAFE
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Dine sonradan girmiş yanlış inanç
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Dine sonradan girmiş yanlış inanç
                    
                    
- ŞİFALI
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Sağlığa yararlı olan
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Sağlığa yararlı olan
                    
                    
- SOFALI
- ...
