İçinde f olan 4 harfli 153 kelime var. İçerisinde F harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında f harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CEFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük sıkıntı, üzgü, eziyet, zulüm
- "Esirlikte ve cefada, millet ruhunu tavlandıran bir sır olduğuna o akşam inandım." (Ruşen Eşref Ünaydın)
- "Mektubumda yazmamış mıydım, senin yüzünden ne cefalar çektiğimi?" (Osman Cemal Kaygılı)
- "Hediye istemezler, fazla kıskanmazlar, cefaya katlanırlar, can sıkmazlar." (Peyami Safa)
-
[isim]
Büyük sıkıntı, üzgü, eziyet, zulüm
- FERİ
- ...
- MUAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bağışlanmış, affedilmiş
- "Askerlikten muaf tutuldu."
-
Ayrı tutulmuş, ayrıcalık tanınmış
-
Özgür, serbest
-
[sıfat]
Bağışlanmış, affedilmiş
- İTFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Söndürme
-
Sönüm
-
Sönüm
-
[isim]
Söndürme
- ZARF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kap, kılıf, sarma
-
İçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese
- "Bir sabah kahvaltımı yaparken bana gösterişli bir zarf getirdiler." (Ahmet Haşim)
-
İçine fincan veya bardak oturtulan metal kap
- "Kenarları ezik bir çift altın kahve fincanı zarfını elinde evirir çevirirdi." (Reşat Enis)
-
Bir fiilin, bir sıfatın veya bir zarfın anlamını zaman, yer, ölçü, nitelik, soru kavramları bakımından etkileyen kelime, belirteç: Az yaşamıştı. Geç kalınca utandı gibi
-
[isim]
Kap, kılıf, sarma
- FİNO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çok tüylü küçük bir köpek türü
-
Esrar
-
[isim]
Çok tüylü küçük bir köpek türü
- KÜFE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Genellikle söğüt veya başka ağaç dallarından örülen, yük taşımaya yarayan, kaba ve dayanıklı sepet
- "Bir şey yapamazsan sırtına bir küfe al ... hamallık et!" (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Bu sepetin alabildiği miktarda olan
- "Çardağın önünde o gün dizmeleri gereken sekiz küfe tütün duruyordu." (Necati Cumalı)
-
Kaba et, kıç
-
[isim]
Genellikle söğüt veya başka ağaç dallarından örülen, yük taşımaya yarayan, kaba ve dayanıklı sepet
- FİLO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir arada ve bir komuta altında bulunan savaş gemilerinin veya uçaklarının bütünü
-
Aynı tür yük taşıyan ticaret gemilerinin veya kara taşıtlarının bütünü
- "Ticaret filosu."
-
Bit
-
[isim]
Bir arada ve bir komuta altında bulunan savaş gemilerinin veya uçaklarının bütünü
- FİJİ
- ...
- FİRE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Her tür ticari malda kuruma, dökülme, bozulma vb. sebeplerle eksilme, ağırlık yitimi
- "Sabun kuruyunca çok fire verir."
-
Bir iş yapılırken çıkan artık parça
-
[isim]
Her tür ticari malda kuruma, dökülme, bozulma vb. sebeplerle eksilme, ağırlık yitimi
- FECİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Acıklı, çok acıklı, yürekler acısı, trajik
- "İkimiz de feci bir akıbete doğru yuvarlanıyoruz." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Acıklı, çok acıklı, yürekler acısı, trajik
- KAFE
-
-
[isim]
İçecek ve hafif yiyeceklerin satıldığı, bazılarında kapı önlerinde oturacak yerlerin bulunduğu ayaküstü yiyecek yerleri
-
[isim]
İçecek ve hafif yiyeceklerin satıldığı, bazılarında kapı önlerinde oturacak yerlerin bulunduğu ayaküstü yiyecek yerleri
- NEMF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Böceklerin kurtçuk durumdan yetişkin duruma geçerken aldıkları özel biçim
-
[isim]
Böceklerin kurtçuk durumdan yetişkin duruma geçerken aldıkları özel biçim
- FİŞE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı mobilya kilitlerinin içinde bulunan, birbirinin benzeri fakat farklı ölçüdeki uçları yaylı kilit elemanı
-
[isim]
Bazı mobilya kilitlerinin içinde bulunan, birbirinin benzeri fakat farklı ölçüdeki uçları yaylı kilit elemanı
- SERF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Derebeylik toplum düzeninde toprakla birlikte alınıp satılan köle
-
[isim]
Derebeylik toplum düzeninde toprakla birlikte alınıp satılan köle
- ATIF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yöneltme, çevirme
-
İlişkili bulma
-
Gönderme
-
[isim]
Yöneltme, çevirme
- FAİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema
-
Kapitalist ekonomide, artık değerin değişikliğe uğramış biçimi olarak paranın fiyatı, kiralanan paranın kira bedeli
-
[isim]
İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema
- GOLF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çimenlerle kaplı, açık, geniş bir alanda, ufak bir topu özel sopalarla ilerleterek belli bir deliğe sokma amaçlı oynanan oyun
-
[isim]
Çimenlerle kaplı, açık, geniş bir alanda, ufak bir topu özel sopalarla ilerleterek belli bir deliğe sokma amaçlı oynanan oyun
- ŞUFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ön alım
-
[isim]
Ön alım
- İFNA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yok etme
-
Tüketme
-
[isim]
Yok etme