İçinde f olan 4 harfli 153 kelime var. İçerisinde F harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında f harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FOTO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Işık
-
[isim]
Işık
- DEFO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kusur, özür, bozukluk
-
[isim]
Kusur, özür, bozukluk
- FEZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uzay
-
[isim]
Uzay
- FİJİ
- ...
- FECİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Acıklı, çok acıklı, yürekler acısı, trajik
- "İkimiz de feci bir akıbete doğru yuvarlanıyoruz." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Acıklı, çok acıklı, yürekler acısı, trajik
- SEFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma
- "Her şahsa kendi ismiyle sefa geldin derdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Şöyle bir iki parça, sağlam nevinden irat ve akar edinip efendi efendi yan gel, sefana bak." (Ercüment Ekrem Talu)
- "Uzun yıllar cefasını çektiği Yokuş'un sefasını sürecekti artık." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Eğlence, zevk, neşe
- "Beni tam manasıyla mesut eden de asıl bu çeşit tatil sefalarıydı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma
- FİDE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Tohumdan yetiştirilip başka yerlere dikilmek için hazırlanan sebze veya körpe çiçek
-
[isim]
Tohumdan yetiştirilip başka yerlere dikilmek için hazırlanan sebze veya körpe çiçek
- AFRA
- ...
- FLÜT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yan tutularak çalınan, orkestrada yer alan bir üflemeli çalgı, flavta
-
[isim]
Yan tutularak çalınan, orkestrada yer alan bir üflemeli çalgı, flavta
- FİİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İş, davranış
- "Dava insanın, ben daha çok işe yararım kanaatine varması ve bunu fiile koyabilmesidir." (Burhan Felek)
-
Olumlu veya olumsuz olarak çekimli durumda zaman kavramı taşıyan veya zaman kavramı ile birlikte kişi kavramı veren kelime, eylem
-
[isim]
İş, davranış
- FÜRS
- ...
- UFUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düz arazide veya açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer, çevren
- "Geniş çöl ufukları arasında çadırlarımızı kurduk." (Falih Rıfkı Atay)
-
Çekülün gösterdiği dikey çizgi ile gözlemci üzerinden geçen düzlem, göz erimi
-
Anlayış, kavrayış, görüş, düşünce gücü, ihata
- "Bu dar zihinlerde, ufku genişlememiş dimağlarda, zaruri olarak faziletler de dardı." (Ömer Seyfettin)
-
Çevre, dolay
-
[isim]
Düz arazide veya açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer, çevren
- ZARF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kap, kılıf, sarma
-
İçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese
- "Bir sabah kahvaltımı yaparken bana gösterişli bir zarf getirdiler." (Ahmet Haşim)
-
İçine fincan veya bardak oturtulan metal kap
- "Kenarları ezik bir çift altın kahve fincanı zarfını elinde evirir çevirirdi." (Reşat Enis)
-
Bir fiilin, bir sıfatın veya bir zarfın anlamını zaman, yer, ölçü, nitelik, soru kavramları bakımından etkileyen kelime, belirteç: Az yaşamıştı. Geç kalınca utandı gibi
-
[isim]
Kap, kılıf, sarma
- FOŞA
-
-
[isim]
Tombul fındık grubunda standart bir fındık çeşidi
-
[isim]
Tombul fındık grubunda standart bir fındık çeşidi
- BLÖF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İskambil oyunlarında elindeki kâğıtları olduğundan başka gösterme davranışı
- "Pokerde blöf yakalama meraklısı idi." (Tarık Buğra)
- "Komplo tertip edenlerin, meclise ve efkârıumumiyeye karşı, ordu ile yapmak istedikleri blöf meydana çıkarıldı." (Atatürk)
-
Karşısında kişiyi yanıltarak veya yıldırarak bir işten caydırmak için söylenen asılsız söz veya takınılan aldatıcı tavır, kurusıkı
- "Bu, bana bir blöften ziyade bir şantaj gibi görünüyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
İskambil oyunlarında elindeki kâğıtları olduğundan başka gösterme davranışı
- FRER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yabancılara ait okullarda görevli papaz
- "Mektepte arkadaşlarına hükmeden frerlerden hiç korkmadı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Yabancılara ait okullarda görevli papaz
- AFİŞ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir şeyi duyurmak veya tanıtmak için hazırlanan, kalabalığın görebileceği yere aşılmış, genellikle resimli duvar ilanı, ası
- "Afişler bütün tiyatrolarda üç beş günde bir değişirdi." (Tarık Buğra)
- "Geç baba, geç, artık afiş yutmuyoruz."
- "Oyunun afişte kalması için başarıyla oynanması gerekir."
-
[isim]
Bir şeyi duyurmak veya tanıtmak için hazırlanan, kalabalığın görebileceği yere aşılmış, genellikle resimli duvar ilanı, ası
- FARS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Güldürü
-
[isim]
Güldürü
- FIRT
-
-
[isim]
Bir solukta veya bir yudumda içilebilecek miktarda sigara veya içki
- "Çek bir fırt."
-
[isim]
Bir solukta veya bir yudumda içilebilecek miktarda sigara veya içki
- UFUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yıldızın batması
-
Ölme
-
[isim]
Yıldızın batması