İçinde bu olan 5 harfli 67 kelime var. İçerisinde BU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bu olan kelimeler listesine ya da Sonu bu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BUZCU

  1. [isim] Buz satan kimse

BULGU

  1. [isim] Var olduğu hâlde bilinmeyeni bulup ortaya çıkarma işi ve bu işin sonunda elde edilen şey
  2. Araştırma verilerinin çözümlenmesinden çıkarılan bilimsel sonuç, netice
    • "Banka bu gibi bulguları işletmek için para veren bir kurumdur."
  3. Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun, hastalığın belirlenmesine yarayan olgu veya olay, belirgi, araz, semptom

BURSA
...
MEBUS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Milletvekili
    • "Söz istemişken unutulan bir mebus tekrar söz istedi." (Memduh Şevket Esendal)

BAMBU

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Buğdaygillerden, sıcak ülkelerde yetişen, boyu 25 m kadar olabilen, mobilya, merdiven, baston vb. birçok eşyanın yapımında kullanılan bir tür kamış, Hint kamışı, hezaren (II) (Bambusa vulgaris)
    • "İlle oturacak: Ya kameriyelerdeki bambu kamışından koltuklarda ya oyun masasında." (Atilla İlhan)
  2. [sıfat] Bu kamıştan yapılmış olan

NUBUK
...
BUTLU

  1. [sıfat] Budu olan

BUNLU

  1. [sıfat] Sıkıntılı

BULUT

  1. [isim] Atmosferdeki su damlacıkları ve buz taneciklerinin görülebilir yoğunluk kazanmasıyla oluşan, biçimleri, yükseklikleri ve yol açtıkları hava olaylarıyla birbirinden ayrılan yığın
    • "Mavi maviydi gökyüzü / Bulutlar beyaz beyazdı / Boşluğu ve üzüntüsü / İçinde ne garip bir yazdı." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
    • "Biraz gariptir ki buluttan nem kapan o zamanki sansür bu cinayetler ve tesadüflerden ahkâm çıkararak hafiyelik etmezdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "İhtiyatlı ol, bunlar tilkidir, rüzgârdan nem kapar; elden kaçırmayalım." (Atilla İlhan)
  2. Herhangi bir şeyden oluşan yoğun yığın
    • "Zehirli bir çekirge bulutu gibi oraya üşüşen Avrupalılar..." (Ömer Seyfettin)
  3. Keder, endişe
    • "Gazinin şen çehresi üstünden ciddi bir düşüncenin bulutu geçer gibi oldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KABUK

  1. [isim] Bir şeyin üstünü kaplayan ve onu dış etkilere karşı koruyan, kendiliğinden oluşmuş sertçe bölüm, kışır
    • "Ağaç kabuğu."
    • "Meyve kabuğu."
    • "Midye kabuğu."
    • "Hani, insanın bir yerinde bir çıban çıkar da kabuk tutar." (Burhan Felek)
  2. Ekmeğin pişme sırasında içinden daha çok sertleşen dış bölümü
  3. Bir sıvı veya gazı dıştan saran, sert katman
    • "Yer kabuğu."
  4. Deri üzerinde bir yaranın veya sivilcenin kurumasıyla oluşan sertçe bölüm
  5. Bir hayvanı dıştan örten kitinli, kalkerli, silisli, kemiksi veya boynuzsu örtü, kavkı
    • "Herhâlde kabuklu bir deniz hayvanının kabuğu kesmiş olacak." (Sait Faik Abasıyanık)

BUZLA

  1. [isim] Deniz suyunun donmasıyla kutup bölgelerinde oluşan buz alanı, bankiz, aysfilt

BUCAK

  1. [isim] Kenar, köşe, yer
    • "Bunlardan sonra köşede, bucakta, kendi âleminde yaşayan Türkler vardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. İlçelerin, bir müdürle yönetilen bölümlerinden her biri, nahiye

SÜBUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gerçekleşme, şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkma
    • "Suç sübut buldu."

KABUS
...
BUGÜN

  1. [isim] İçinde bulunduğumuz gün
    • "Bugünün işini yarına bırakma."
    • "Bugünden yarına yiyecek ekmeği olmayanlar için para ve mal her şeyden üstündür." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. İçinde bulunduğumuz çağ, zaman
    • "Bugünün çoluğu çocuğu hep sakallı." (Haldun Taner)
  3. [zarf] İçinde bulunduğumuz günde
    • "Bugün hava güzel."

BUHAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Isı etkisiyle sıvıların ve bazı katıların dönüştükleri gaz durumu
    • "Bu bombardımanda ne yeni silahların çelik sesini işittik ne de buharı andıran dumanla karışık şimşeği gözlerimizi kamaştırdı." (Refik Halit Karay)
    • "Sanki buhar olup göğe çekilmişlerdi." (Samiha Ayverdi)

BUĞUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kin besleme, nefret etme

BURCU

  1. [isim] Güzel koku, ıtır

BURUN

  1. [isim] Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı
    • "... şöyle demiştim, böyle yapmıştım, diyene burun büker." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Nikâh ettirir ettirmez kadının burnu Kafdağına çıkmış." (Sermet Muhtar Alus)
    • "Çeltikçiler, o burunları Kafdağında çeltikçiler çarşıya düşmüşler, önlerine gelene dert yanıyorlar." (Yahya Kemal)
    • "Orada zaman zaman sebepsiz yere burnu sızlardı insanın." (Murathan Mungan)
  2. Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü
    • "Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum." (Haldun Taner)
    • "Burunları bile kanamadan ganimete kavuşacaklardı." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
  3. Kibir, büyüklenme
    • "Burnundan yanına varılmıyor."
  4. Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü

BUĞRA

  1. [isim] Erkek deve, iki hörgüçlü deve, buğur

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü