İçinde az olan 8 harfli 216 kelime var. İçerisinde AZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında az olan kelimeler listesine ya da Sonu az ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GAZİPAŞA
- ...
- GAZLANMA
-
-
[isim]
Gazlanmak işi
-
[isim]
Gazlanmak işi
- PARAFAZİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Söz karışıklığı
-
[isim]
Söz karışıklığı
- KAZITMAK
-
-
[-i]
Kazıma işini yaptırmak
- "Berbere o koskoca bıyıklarını kazıt da çocuklarla yeniden zıpzıp oynamaya başla!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-i]
Kazıma işini yaptırmak
- MUNTAZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Düzgün
-
Düzenli, derli toplu
- "Hizmetçi muntazam bir içki sofrası hazırlamak için paketleri toplayıp giderken..." (Peyami Safa)
-
[zarf]
Düzenli, sürekli ve düzgün bir biçimde
- "Bizi beslemek için muntazam yumurtlarlar." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Düzgün
- GAZLAMAK
-
-
[-i]
Gaz yağı sürmek
- "Tahtakurularını öldürmek için somyayı gazladı."
-
Motorlu taşıtlarda aracın hızlanmasını sağlamak için gaz pedalına kuvvetle basmak
-
Kaçmak
-
[-i]
Gaz yağı sürmek
- MUHAFAZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Koruma, saklama, korunum
- "Zamanımızda kıymetli şeylerin muhafazası güçleşti." (Burhan Felek)
- "On sene evvelki külhanbeyi modasını o, tek başına hâlâ muhafaza ediyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Koruma, saklama, korunum
- MAZOHİZM
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Bakınız mazoşizm
-
[isim]
Bakınız mazoşizm
- MUVAZENE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Denge
- "Bilirsiniz ki bizde deli tabiri sadece ... akli muvazenesi bozulmuş manasına gelmez." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Dengeleme
-
[isim]
Denge
- NAZARİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuram, teori
- "Hiçbir fikir, hiçbir nazariye bu sevgiyle karşılaşamaz." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[isim]
Kuram, teori
- YAZILMAK
-
-
[nsz]
Yazma işi yapılmak
- "Mektup yazıldı. Onun kaderi böyle yazılmış."
-
Kendini bir yere yazdırmak, kaydolmak
- "İlk limanda gemici yazıldım." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[-e]
Birine tutulmak, sevmek
-
[nsz]
Yazma işi yapılmak
- KİRAZLIK
-
-
[isim]
Kiraz ağaçları çok olan yer, kiraz bahçesi
-
[isim]
Kiraz ağaçları çok olan yer, kiraz bahçesi
- MUVAZZAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Silahlı Kuvvetlerde çalışan meslekten subay ve astsubaylarla askerlik hizmetini yapan erler
-
[sıfat]
Bir görev ve hizmetle yükümlü olan (kimse)
-
[isim]
Silahlı Kuvvetlerde çalışan meslekten subay ve astsubaylarla askerlik hizmetini yapan erler
- BEYNAMAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Namaz kılmayan (kimse)
-
[sıfat]
Namaz kılmayan (kimse)
- BOŞBOĞAZ
-
-
[sıfat]
Saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklayamayan, geveze
- "O kadar boşboğaz çocuk arasında da vakayı bir sır olarak saklamak güçtü." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Yerli yersiz konuşan kimse
-
[sıfat]
Saklanması gereken şeyleri söyleyiveren, sır saklayamayan, geveze
- GARAZSIZ
-
-
[sıfat]
Kin beslemeyen, garazı olmayan
-
[sıfat]
Kin beslemeyen, garazı olmayan
- VAZETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Koymak
- "Dünyaya ilk defa olmak üzere monogaminin temel taşını vazettiler." (Ömer Seyfettin)
-
[-i]
Koymak
- NANIAZİZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ekmek
- "Ah mübarek nimet, sana evvelden nanıaziz derlerdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Ekmek
- ALMAZLIK
-
-
[isim]
Almama, kabul etmeme durumu
-
[isim]
Almama, kabul etmeme durumu
- GAZETECİ
-
-
[isim]
Gazete yayımlayan kimse
-
Gazeteye yazı yazmayı, haber toplayıp vermeyi veya gazetenin yazı işlerinde çalışmayı iş edinen kimse
-
Gazete satan kimse
-
[isim]
Gazete yayımlayan kimse