İçinde a olan 6 harfli 3536 kelime var. İçerisinde A harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında a harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu a harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ARİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Eğreti, ödünç, ödünçleme
    • "Öteden beriden ariyet de bir şeyler buluruz." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Belli bir taşınır malın kullanılmasının geri verilmek şartıyla bedelsiz olarak bir kimseye bırakılması

BALAST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Demir yollarında traverslerin altına, şoselerde düzeltilmiş toprak üzerine döşenen taş kırıkları
  2. Safra

ÇARGAH
...
DAZKIR

  1. [isim] Ot bitmeyen, tuzlu, kıraç, kurak, yarı bozkır, yarı çöl özelliği gösteren yer

IŞIĞAN

  1. [isim] Kışın yapraklarını dökmeyen, 3 m boyunda, yaprakları sivri dikenli, beyaz çiçekli, meyvesi parlak kırmızı renkli bir çalı türü (Ilex colchica)

MUĞLAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Anlaşılması güç, anlaşılmaz, karışık, çapraşık
    • "Son günlerin karşı, muğlak vakalarını tahlil edemedi." (Peyami Safa)

TAKDİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Beğenme, beğenip belirtme, değer verme
    • "... herkesin takdirini kazanarak yükselmek ümidi bizi işimizin başına koşturuyor." (Şevket Rado)
    • "Ama içinden yine onu takdir etmekten de geri kalmazmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "İhtimal ki senin alın yazında şunlar yazılıydı: Âlemin saygı ve takdirini kazanmış bir adam olacaksın." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bir şeyin değerini, önemini, gerekliliğini anlama
    • "Yarın pazar karıcığım / İşe gitmek var, takdir edersin." (Cahit Sıtkı Tarancı)
  3. Takdirname
  4. Değer biçme
    • "Yapının takdirini bilirkişi yaptı."
  5. Kitle iletişim araçlarında izlenme oranı
  6. "Bu, şu, o" gösterme sıfatlarıyla kalma durumunda kullanıldığında "O durumda, böyle olunca" anlamlarında durum veya şart bildiren bir söz
    • "Bu takdirde hem kendilerini hem de milleti iğfal etmiş olurlar." (Atatürk)
  7. Yazgı

TUTSAT

  1. [isim] Tutulu satış

AJURLU

  1. [sıfat] Her yanı ajur biçiminde işlenmiş bulunan, gözenekli
    • "Ajurlu çorap."

AZALIŞ

  1. [isim] Azalma işi veya biçimi

FLANEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Keten ve yünden dokunan kumaş
    • "Eve gelince sokak elbiselerini, yumuşak Fransız flanelinden yapılma ev elbiseleriyle değiştirirdi." (Cahit Uçuk)

İMARCI

  1. [isim] İmarla uğraşan kimse
  2. İmar etmeyi iş edinen kimse

KOÇMAK

  1. [-i] Kucaklamak
    • "Ne kadar cevretse şikâyet etmem / Öperim, koçarım, ihanet etmem." (Halk türküsü)
  2. Cinsel ilişkide bulunmak

LİSANS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle dört yıl süren üniversite veya yüksekokul öğrenimi
    • "Doktora veya lisanslarını hazırladıkları sırada maişet parasını büro ve otel garsonluğu yapmakla çıkarıyorlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bu öğrenim sonunda elde edilen ve diploma ile belgelendirilen akademik derece
  3. Bir malı yabancı firma adına üretme izni
  4. Bir sporcunun resmî yarışmalara katılabilmesi için spor federasyonunun kendisine verdiği kayıt fişi veya kimlik kartı
  5. Yurda mal sokma veya yurttan mal çıkarma izni
    • "İthal lisansı. İhraç lisansı."

MAĞARA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yamaca veya kaya içine doğru uzanan, barınak olarak kullanılabilen yer kovuğu, in
    • "Şu karşıki dağda derin bir mağara vardır." (Aka Gündüz)
  2. Karst bölgelerinde kireç taşlarının erimesiyle oluşan, büyük, birbirine koridorlarla bağlı yer altı kovukları

MAHPUS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kapatılmış, hapsedilmiş (kimse)
  2. [isim] Bir çeşit tavla oyunu
  3. [isim] Hapishane
    • "At martini Debreli Hasan, dağlar inlesin / Drama mahpusunda, aman dostlar dinlesin." (H. Türküsü)

MANZUM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Şiir biçiminde yazılmış
  2. Düzenli, muntazam

MUNDAR

  1. [sıfat] Murdar

NUMARA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir şeyin bir dizi içindeki yerini gösteren sayı, rakam
    • "Kitap sayfasının numarası."
    • "Numara yapıyorum gibi bir şey gelmesin aklınıza." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Ölçü
    • "Ayakkabısının numarasını gizliyor."
  3. Benzer şeyleri ayırt etmek için her birinin üzerine işaret olarak yazılan sayı
  4. Öğrenciye verilen not
    • "Ben ki coğrafya derslerinde daima tam numara almış bir zabitim." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. Okullarda öğrencileri birbirinden ayırt etmek için her birine verilen sayı
  6. Eğlendirici oyunlardan her biri
    • "Bu numaralar da olmasa yazlık bahçelerin tadı olmayacak." (Burhan Felek)
  7. Hile, düzen, dalavere, yalan
    • "İlkin bütün bunların bir emperyalizm numarası olduğunu söyleyerek kesin bir karşı tavır koydu." (Murathan Mungan)

OTOGAZ
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü