İçinde olan 6 harfli 96 kelime var. İçerisinde AĞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ağ olan kelimeler listesine ya da Sonu ağ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AĞALIK

  1. [isim] Ağa olma durumu
  2. Cömertlik
    • "Ağalığını ve eşraflığını hiç unutmamıştı." (Falih Rıfkı Atay)

AĞIZLI

  1. [sıfat] Ağzı herhangi bir biçimde olan
    • "Dar ağızlı vazo."

BAĞNAZ

  1. [sıfat] Bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ve inanışı kabul etmeyen, mutaassıp, fanatik

BAĞCIK

  1. [isim] Bağlama işinde kullanılan şerit biçiminde bağ

ÇAĞMAK

  1. [-e] Güneş ışığı vurmak
    • "Ömrüm bir tepeye çağmış gün gibi." (Karacaoğlan)

ÇAĞDAŞ

  1. [sıfat] Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır
    • "Victor Hugo ile Namık Kemal çağdaş yazarlardır."
  2. Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, çağcıl, modern, asri
    • "Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır." (Anayasa)

KIRAĞI

  1. [isim] Su buğusunun soğuk havalarda, yerde, bitkiler, ağaçlar ve öteki nesneler üzerinde donmasıyla oluşan ince su damlacıkları
    • "Sedef parçasını hemen aşağıya düşecek bir kırağı damlası gibi parlatıyordu." (Refik Halit Karay)

YAĞMUR

  1. [isim] Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet
    • "Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Ben önde, Nezir arkada, çamurlu yoldan, yağmur yiye yiye elimdeki pilli fenerin ışığında yürüyoruz." (Refik Halit Karay)
  2. Çok ve sık düşen, gelen şey
  3. Çokluk, bolluk
    • "Para yağmuru. Övgü yağmuru."

BAĞDAŞ

  1. [isim] Sağ ayağı sol uyluğun, sol ayağı sağ uyluğun altına alarak oturma biçimi
    • "Bir tanesi karşılarında bağdaş kurmuş, oturmuş." (Peyami Safa)

KARAĞI

  1. [isim] Ateş karıştırmaya yarayan, eğri uçlu demir çubuk

CAĞLIK

  1. [isim] Dokumacılıkta, çözgü makinesinde çözgü ipliği bobinlerinin desen ve renk sırasına göre yerleştirildiği sehpa

SAĞMAL

  1. [sıfat] Süt veren, sağılan, sağımlı
  2. [isim] Bol süt veren inek
    • "İri Hollanda cinsi sağmallardı, günde 42 - 45 kilogram arası süt verirlerdi." (Necati Cumalı)
  3. Sömürülen, kendisinden çıkar sağlanılan (kimse, ülke vb.)

AĞLAMA

  1. [isim] Ağlamak işi

AĞARIK

  1. [sıfat] Aklaşmış, rengi solmuş
    • "Kırk yaşını aşmış, şakakları ağarık, uysal, eğik." (Tarık Dursun K)

BAĞSIZ

  1. [sıfat] Bağı bulunmayan
    • "Bağsız ayakkabı."

URAĞAN

  1. [isim] Beraberinde yağmur getirmeyen güçlü fırtına

SAĞKOL

  1. [isim] Birinin çok güvendiği kimse
    • "Kendisine kardeşim gözüyle bakılacağını, isterse her konuda sağkolum olacağını söyledim." (Refik Erduran)

BAĞDAT
...
RAĞMEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Karşın
    • "Bütün isteğime rağmen, gerçi bu çocuğa içimi dökmemiştim." (Halide Edip Adıvar)

AĞDACI

  1. [isim] Şeker, tatlı ve helva yapımında ağda hazırlayan işçi
  2. Ağda ile vücuttaki fazla tüyleri veya kılları temizlemeyi meslek edinmiş kimse

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü