İçinde olan 6 harfli 96 kelime var. İçerisinde AĞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ağ olan kelimeler listesine ya da Sonu ağ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DEBBAĞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sepici

SAĞLAM

  1. [sıfat] Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz
    • "En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Nasıl aldattı beni meğer sağlam ayakkabı değilmiş." (Peyami Safa)
    • "Daha bugünden sağlam durmayı beceremezse kaptan köprüsüne adım atmasın." (Zeyyat Selimoğlu)
  2. Zarar görmemiş, bozulmamış
    • "Bütün eşya sağlam."
  3. Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli
    • "Kendisi uzun boylu, sağlam, orta yaşlı bir adamdır; ama yıprandığını söylüyor." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Güvenilir
    • "Sağlam iş. Sağlam para."
  5. Gerçek, inanılır bir temeli olan
    • "Böyle sağlam adı nereden bulacaksın." (Memduh Şevket Esendal)
  6. [zarf] (sa'ğlam) Her hâlde, muhakkak
    • "Sağlam bu gece perilere karıştım gitti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

AĞITÇI

  1. [isim] Ölüye ağıt söylemek için para ile getirilen kimse, sagucu, mersiyehan

CIDAĞI

  1. [isim] Atın iki omzunun arası
  2. Derin, işleyen yara, büyük çıban

RAĞMEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Karşın
    • "Bütün isteğime rağmen, gerçi bu çocuğa içimi dökmemiştim." (Halide Edip Adıvar)

MAĞFUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Affolunmuş, bağışlanmış

YAĞMAK

  1. [nsz] Yağmur, kar, dolu gökten düşmek
    • "Her zaman yılbaşı gecesi kar yağardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Toz, mermi vb. yüksekten çokça düşmek
    • "Üstümüze kurşun yağıyordu."
  3. Üst üste ve çok gelmek
    • "Sende bu istidat varken, pencerelerden başına çil kuruş yağar, biz de ekmek parası ediniriz." (Halide Edip Adıvar)

BAĞDAT
...
AĞINMA

  1. [isim] Ağınmak işi

DAĞLIÇ

  1. [isim] Kıvırcık koç ile Karaman koyununun birleşmesinden doğan melez koyun

BAĞNAZ

  1. [sıfat] Bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ve inanışı kabul etmeyen, mutaassıp, fanatik

BAĞCIK

  1. [isim] Bağlama işinde kullanılan şerit biçiminde bağ

ZAĞSIZ

  1. [sıfat] Kılağısız

SAĞYAĞ

  1. [isim] Tereyağ

KILAĞI

  1. [isim] Taş üzerinde bilenen bir kesici aracın keskin yüzüne yapışan ve aracın iyi kesebilmesi için, yağlanmış yumuşak taşla kaldırılması gereken çok ince çelik parçaları, zağ

ÇAĞMAK

  1. [-e] Güneş ışığı vurmak
    • "Ömrüm bir tepeye çağmış gün gibi." (Karacaoğlan)

ALİAĞA
...
AĞARIK

  1. [sıfat] Aklaşmış, rengi solmuş
    • "Kırk yaşını aşmış, şakakları ağarık, uysal, eğik." (Tarık Dursun K)

AĞARTI

  1. [isim] Uzaktan ancak seçilebilen, belli belirsiz bir aklık
  2. Süt, yoğurt, peynir, ayran vb. yiyecek ve içecekler

AĞRIMA

  1. [isim] Ağrımak işi
  2. Memeli hayvanlarda görülen ara konakçı kenelerin bulaştırdığı ağrıma asalaklarından ileri gelen hastalık

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü