İçinde ş olan 4 harfli 168 kelime var. İçerisinde Ş harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ş harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AÇIŞ
-
-
[isim]
Açma işi veya biçimi
-
[isim]
Açma işi veya biçimi
- ŞAKA
-
-
[isim]
Güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket veya söylenen söz, latife
- "İmamın şakasına ben de şaka ile mukabele ettim." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Rica ederim gülmeyiniz, iş pek naziktir, şaka götürmez." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Bizim oralılar şakacıdırlar, şaka kaldırırlar." (Memduh Şevket Esendal)
- "İlk defa görüştüğümüz hâlde benimle şaka yaptı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket veya söylenen söz, latife
- IŞIN
-
-
[isim]
Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti, şua
-
Işınetkin özdeklerin saçtıkları alfa, beta, gama ışınlarından her biri
-
Bir noktadan çıkıp sonsuza giden yarım doğrulardan her biri
-
[isim]
Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti, şua
- ŞEVK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İstek, heves
- "Bütün gençlik heyecanlarımızın, şevklerimizin, çabalarımızın mesnedi olan ve adına Atatürk ilkeleri dediğimiz inançlar..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bir bitmeyecek şevk verirken beste / Bir tel kopar, ahenk ebediyen kesilir ." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Öyle keyifleniyor, öyle şevke geliyordu ki..." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Sevinç, neşe
- "Çiftlik yine, sabah oluyormuş gibi şevkini kaybetmeyen bir aydınlık içinde..." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
İstek, heves
- EŞEY
-
-
[isim]
Cinsiyet
-
Bir organizmanın dişi veya erkek olarak sınıflandırılmasını sağlayan görev, yapı ve karakter topluluğu
-
[isim]
Cinsiyet
- ŞAVK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Işık
-
[isim]
Işık
- ŞEMS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güneş
-
[isim]
Güneş
- ŞEYH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tarikat kurucusu, bir tarikatta en yüksek dereceye ulaşmış olan kimse
-
Tarikat büyüğü veya tarikat kollarından birinin başında bulunan kimse
-
Arap kabile ve aşireti başkanı
-
[isim]
Tarikat kurucusu, bir tarikatta en yüksek dereceye ulaşmış olan kimse
- EŞEK
-
-
[isim]
Atgillerden, uzun kulaklı binek ve hizmet hayvanı, merkep, karakaçan (Equus asinus)
- "... uslu otur yoksa ufak bir münasebetsizliğini duyarsam eşek sudan gelinceye kadar döverim, kemiklerin kırılır, anladın mı?" (Refik Halit Karay)
-
Odun kesme, duvar örme, sıva yapma vb. işlerde kullanılan üç veya dört ayaklı sehpa
- "Bunlar ezberlerindeki mânileri söylerler, dağarcıklarında mâni kalmayınca da eşekten düşmüş karpuza dönerler." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Atgillerden, uzun kulaklı binek ve hizmet hayvanı, merkep, karakaçan (Equus asinus)
- ŞOSE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle taş kırıkları üzerine kum döşenip silindir geçirilerek yapılan yol
- "Portakal ve muz bahçeleri arası dolambaçlı hoş bir şoseyi takip etmiştik." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Genellikle taş kırıkları üzerine kum döşenip silindir geçirilerek yapılan yol
- MAAŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aylık
-
[isim]
Aylık
- ABİŞ
- ...
- ŞORT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Genellikle bazı sporları yaparken giyilen, paçaları dizlerin yukarısında başlayan kısa pantolon
- "Göğsü açık ayağında da şortu var." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Genellikle bazı sporları yaparken giyilen, paçaları dizlerin yukarısında başlayan kısa pantolon
- KLOŞ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Alt tarafı çan biçiminde genişleyen (etek)
- "O zaman kloş eteklerin modası yeni çıkmıştı." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Alt tarafı çan biçiminde genişleyen (etek)
- ÜLÜŞ
-
-
[isim]
Kesilen hayvanın etinden alınan pay
-
[isim]
Kesilen hayvanın etinden alınan pay
- HUŞU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alçak gönüllülük
-
Tanrı'ya boyun eğme, gönlü korku ve saygı ile dolu olma
- "Süleymaniye'yi olduğu kadar Köln katedralini de aynı huşu ile tavaf ettiklerini gözlerimle gördüm." (Haldun Taner)
-
[isim]
Alçak gönüllülük
- İÇİŞ
-
-
[isim]
İçme işi veya biçimi, içim
-
[isim]
İçme işi veya biçimi, içim
- MAŞA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ateş veya kızgın bir şey tutmaya, korları karıştırmaya yarayan iki kollu metal araç
- "Kahveci ocaktan maşayı kapmış, o da fırlamıştı dışarı." (Çetin Altan)
-
Çok küçük şeyleri tutmaya yarayan küçük, kollu araç
- "Saatçi maşası."
-
Saçları kıvırmak, düzeltmek için elektrik veya ateşle ısıtılan maşa biçiminde alet
- "Maşa ile kıvrılmış gibi dalgalı saçları vardı." (Peyami Safa)
-
Başkasının isteklerine, amaçlarına alet olan kimse
-
Bisiklet çatısının ön ve arkasındaki çatal biçiminde, tekerleklerin takıldığı parça
-
[isim]
Ateş veya kızgın bir şey tutmaya, korları karıştırmaya yarayan iki kollu metal araç
- UŞAK
-
-
[isim]
Çocuk
- "Doksan yaşına kadar yaşamış, yokluk yüzü görmemiş, oğul uşak toplansa koca bir mahalle olacak kadar bereketlenmiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Herhangi bir bölgenin halkından olan erkek
- "Kim bilir, bu Anadolu uşaklarının her birinde ne cevherler vardır." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
Erkek hizmetçi
- "... kapının eşiğinde fraklı, beyaz eldivenli bir uşak duruyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Tayfa
- "Bir haykırma duyuldu. Uşakları koşturdum. Simit attırdım denize ama deniz geri vermedi." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[isim]
Çocuk
- HAŞA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
Bir durum veya davranışın kesinlikle kabul edilmediğini anlatan bir söz
- "Siz böyle söylemişsiniz. Haşa! ben öyle söylemedim."
- "Haşa huzurdan, o hayvan gibi davrandı."
-
Dine aykırı görülen bir ihtimalden söz edilirken kullanılan bir söz
-
[ünlem]
Bir durum veya davranışın kesinlikle kabul edilmediğini anlatan bir söz