İçinde ün olan 5 harfli 68 kelime var. İçerisinde ÜN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ün olan kelimeler listesine ya da Sonu ün ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

N Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

NÜ, ÜN

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖZGÜN

  1. [sıfat] Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal
    • "Eskinin doğa ile uyuşan, özgün yapılarını yıkıp yerine yabancı, öykünme, yaratıcılıktan yoksun yapılar dikerek çirkinleştirdik." (Necati Cumalı)
  2. Bir buluş sonucu olan, nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan
    • "Özgün biçim."
  3. Çeviri olmayan, asıl olan (metin)

YEKÜN
...
ÜNDEŞ

  1. [isim] Benzer sesle biten söz veya cümle

KOMÜN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Beraber çalışıp geliri paylaşmak üzere bir araya gelen topluluk

SÜNGÜ

  1. [isim] Tüfek namlusunun ucuna takılan küçük kılıç biçiminde delici silah
    • "Cephane suyunu çekti. Süngü hücumuna kalkılacak." (Atilla İlhan)
  2. Mezar başına nişan olarak dikilen sırık
  3. Isıtma kazanında kömürün karıştırılmasını sağlayan demir çubuk
  4. Kavlakları düşürmek için kullanılan sivri uçlu, uzun çelik çubuk

GÜNDE

  1. [zarf] Her gün

TÜNEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir yandan öbür yana geçebilmek için yer altında, genellikle dağların içinde açılan yol
    • "Dağların içinde bir tren gidiyor. Bak! Tam tünele girmek üzere." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Çevresi kapalı yol
    • "Polisler, fotoğrafçılar çıkış tüneline doğru birikirler." (Haldun Taner)

DÜNÜR

  1. [isim] Eşlerin baba ve analarının birbirlerine göre durumu
    • "Dayısı, amcası dâhil, obadan, oymaktan kimse dünür gitmeye gönüllü değildir." (Tarık Buğra)

BÜNYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vücut yapısı
    • "Çok kuvvetli bir bünyeye sahipsiniz, nadir rastladığım vücutlardan." (Refik Halit Karay)
  2. Yapılış, kuruluş
    • "İlk bakışta fertlerin toplum bünyesi içinde çizdiği belirli çizgiler bunlardır." (Çetin Altan)
  3. Bir kurum, kuruluş veya iş yerinin iç yapısı

ÖVÜNÇ

  1. [isim] Övünme, kıvanç, iftihar
    • "Bütün oba sevdalıları korumanın sevinci, övüncü içindeydi." (Yahya Kemal)
    • "Sevgili eşini kaçırarak almış olmaktan büyük övünç duyardı." (Haldun Taner)

HÜSÜN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güzellik

DÜNİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Temel maddesi olivin olan iri taneli kayaç

YÜKÜN

  1. [isim] İyon

ÖRGÜN

  1. [sıfat] Bir işi gerçekleştirmek amacıyla türlü ve düzenli görevler yapan organlardan oluşan

KÜNYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimsenin adı, soyadı, ülkesi, doğumu, mesleği vb. bilgilerini gösteren kayıt
    • "Kara Hüseyin'in künyesini yazdığım defteri belki on kere açtırıyor, parmağını künyenin üstüne büyük bir hızla koyuyor." (Halide Edip Adıvar)
    • "Geçen sene künyesi geldi, dedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bu bilgilerden bazısının yazılı olduğu bilezik, kolye vb. metalden eşya
    • "Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Soy sop ile ilgili kimlik bilgileri
    • "Künyesi bile daha doğarken onun yönünü belirlemiş gibi idi." (Haldun Taner)

GÜNAH

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Dinî bakımdan suç sayılan iş veya davranış, vebal
    • "Bunu yapan günün birinde er geç bu günahın kefaretini ödeyecektir." (Haldun Taner)
    • "Seni göreyim söyleyeyim dedim de günah benden gitsin!" (Necati Cumalı)
    • "Bedia'yı terk edersem büyük bir günah işlemiş olacağım." (Peyami Safa)
    • "Bu mala bu kadar para vermek günah olur."
  2. Acımaya yol açacak kötü davranış, yazık
    • "Bu adama bu kadar eziyet etmek günahtır."
  3. Sorumluluk, vebal
    • "Ben söyleyeyim de günah benden gitsin."
  4. Kabahat, hafif suç
    • "Bütün kusurları, günahları, kibar, asil bir güzellik şeklinde görülür." (Mahmut Yesari)

ÇÜNKÜ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [bağlaç] Şundan dolayı, şu sebeple, zira
    • "Ben şimdi sizin fikrinizi tenkit etmeyeceğim çünkü faydasızdır." (Ömer Seyfettin)

GÜNCE

  1. [isim] Günlük (I)

SÖKÜN

  1. [isim] "Birçok kişi veya şey birbiri ardından gelmek, görünmek" anlamlarına gelen sökün etmek birleşik fiilinde geçer
    • "Bir geniş bayırdan oynak Çerkez atları sökün etti." (Falih Rıfkı Atay)

CÜNHA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kabahatten ağır ve cinayetten hafif olan suç

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü