İçinde ç olan 3 harfli 57 kelime var. İçerisinde Ç harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ç harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ç harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇAV

  1. [isim] Ses, ün, haber

AÇI

  1. Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye
  2. Görüş, bakım, yön, anlayış biçimi
    • "Bu röportajların özellikleri açı tazeliği, sunuş özelliği ve kıvrak mizahı idi." (Haldun Taner)

ÇIT

  1. [isim] Hafif ve anlık ses
    • "Aşağı katta ayak sesleri. Teyzenin odasında çıt yok." (Peyami Safa)
    • "İşte bak, hücre kapısını çıt çıkarmadan araladı, yine bir şey diyecek." (Atilla İlhan)
    • "Bir müddet hiçbirisi kımıldamadı ve çıt çıkmadı, sonra bir hıçkırık duyuldu." (Peyami Safa)

ÇAD
...
ÇAP

  1. [isim] Cisimlerin genişliği, kutur
    • "Tüfeklerin çaplarını sorsanız cevabını veremezler." (Ömer Seyfettin)
  2. Büyüklük
  3. Ölçü, ölçek
    • "Bütün bu çabalar da Alman edebiyatını dünya çapında bir güce kavuşturmaya yetmiyor." (Haldun Taner)
  4. Yapının veya arsanın boyutlarını ve sınırlarını gösteren harita
  5. Bilgi, deneyim ve yeteneklerin tümü
    • "Her şeyde olduğu gibi politikada da bu büyük rolü insanın kendi çapı oynar." (Haldun Taner)
  6. Uç noktaları dairenin çevresi üzerinde bulunan ve çemberin merkezinden geçen doğru parçası

ÇİY

  1. [isim] Havada buğu durumundayken akşamın ve gecenin serinliğiyle yerde veya bitkilerde toplanan küçük su damlaları, şebnem
    • "Çimenlerin üzerindeki çiylerde güneşten düşmüş parlak elmas damlalarını ayaklarıyla ezdi." (Ömer Seyfettin)

ÇÖL

  1. [isim] Kumluk, susuz ve ıssız geniş arazi, sahra, badiye
    • "Koskoca çölü, yapı ve bahçelerle donattık." (Falih Rıfkı Atay)

ÇİP

  1. [isim] Yonga
    • "Bilgisayar çipi."

ÇEÇ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tahıl yığını
  2. Tahıl elenen kalbur

ÇAR

Kelime Kökeni : Rusça

  1. [isim] Rus imparatorlarına ve Bulgar krallarına verilen unvan

ÇIP
...
ÇİŞ

  1. [isim] Çocuk dilinde sidik

HİÇ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Olumsuz yargılı cümlelerde fiilin anlamını pekiştiren bir söz
    • "Dersleri hiç de iyi değil."
    • "-Küçük tıpkı dedesi. -Hiç değil."
    • "Bu mahluk hiç değilse hep aynı noktada dönüp dolaştığının farkında değil." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Soru cümlelerinde belirsiz bir zamanı anlatan bir söz
    • "Hiç ava gittiniz mi?"
    • "Hiç değilse şu avuç içi kadar havuza bir fıskiye koysalarmış ya..." (Tarık Buğra)
  3. Bir soruya açık bir cevap verilmek istenmediğinde cevap cümlesinin başına getirilen bir söz
    • "Ne gördün? -Hiç."
    • "İnsan hiç olmazsa arada bir uğrar / Böyle ihmalci değildin önceleri," (Behçet Necatigil)
  4. [isim] Boş, değersiz, önemsiz olan şey veya kimse
    • "Bir hiç için darıldı. O benim gözümde hiçtir."

MAÇ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Karşılaşma
    • "Paris'te maça gitmek şöyle dursun, stadyumların yerini bile öğrenmek aklımdan geçmedi." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

ÇEK

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bir kimsenin, satın aldığı hizmet veya ürün karşılığında para yerine verdiği ve karşılığı banka hesabından ödenen yazılı belge

GÜÇ

  1. [sıfat] Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül
    • "Eski yazıyı öğrenmek güç bir işti."
    • "Hemen kararını vermekten âciz olan Hasan ne kadar güç bir mevkide kalmıştı?" (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Bugünkü hâlimizle tabiatın sırlarını kavrayamayacağımızı düşünmek bizi sinirlendiriyor, gücümüze gidiyor." (Nurullah ataç)
  2. [zarf] Zorlukla
    • "Kendini yatağa güç atmış ve sızıp kalmıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ÇİR

  1. [isim] Kayısı, erik, zerdali vb. meyvelerin kurusu

PİÇ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Anası ile babası arasında evlilik bağı olmadan dünyaya gelen çocuk, veledizina
  2. Babası belli olmayan çocuk
    • "Can sıkıntısı, pişmanlık ve öfkenin, bu Vaniköy akşamını nasıl piç edeceğini şimdiden kestirebiliyordum." (Atilla İlhan)
  3. Her şeyin küçüğü, büyüğü ile aynı nitelikte olmayan
    • "Nasıl olsa bugünü de harcadık, piç ettik." (Atilla İlhan)
  4. Terbiyesiz, arsız çocuk
    • "Şimdi bir karış piçler bile zavallıya -Ulan, hödük, bana baksana- diye hitap ediyorlar." (Ömer Seyfettin)
  5. Kalleş, kurnaz, kötü niyetli kimse
  6. Bir ana bitkinin çevresinde yeniden beliren sürgün ve filizler

KOÇ

  1. Damızlık erkek koyun
  2. Sağlıklı, gürbüz genç erkek

ÇÖP

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Saman inceliğinde herhangi bir sap, dal veya tahta parçası
    • "Köşk o kadar sessizdi ki yere bir kibrit çöpü düşse çıkardığı ses işitilebilirdi." (Peyami Safa)
    • "Dairedeki levazım müdürü çöp atlamazın biridir, diyorlar." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Yararsız, pis veya zararlı olduğu için atılan ufak tefek şeylerin hepsi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü