Başında ibr olan 19 kelime var. İbr ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ibr olan kelimeler listesine ya da sonu ibr ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ibr bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
İBRİKÇİBAŞI, İBRİKTARLIK
İBRETİALEM, İBRİKÇİLİK
İBRETAMİZ
İBRANAME, İBRANİCE, İBRETLİK, İBRİKTAR
İBRİKÇİ, İBRİKSİ, İBRİŞİM
İBRADI, İBRANİ
İBRAZ, İBRET, İBRİK
İBRA, İBRE
B R İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BİR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İBRİKTARLIK
- ...
- İBRİKÇİBAŞI
- ...
- İBRETİALEM
- ...
- İBRİKÇİLİK
- ...
- İBRETAMİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İbret verici, ibret dolu
-
[sıfat]
İbret verici, ibret dolu
- İBRANAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aklama belgesi
-
[isim]
Aklama belgesi
- İBRANİCE
- ...
- İBRETLİK
-
-
[sıfat]
Ders alınacak nitelikte olan
-
[sıfat]
Ders alınacak nitelikte olan
- İBRİKTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sarayın leğen, ibrik vb. eşyalarından sorumlu olan görevli
- "Büyük kâhya, kahveci, ibriktar sofa ile selamlık odalarında." (Ahmet Rasim)
-
[isim]
Sarayın leğen, ibrik vb. eşyalarından sorumlu olan görevli
- İBRİKÇİ
-
-
[isim]
İbrikle su taşıyan kimse
-
İbrikle su döken kimse
-
İbrik yapan veya satan kimse
-
[isim]
İbrikle su taşıyan kimse
- İBRİKSİ
- ...
- İBRİŞİM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kalınca bükülmüş ipek iplik
-
[sıfat]
Bu iplikten yapılmış
-
[isim]
Kalınca bükülmüş ipek iplik
- İBRADI
- ...
- İBRANİ
- ...
- İBRAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ortaya koyma, gösterme, meydana çıkarma
-
[isim]
Ortaya koyma, gösterme, meydana çıkarma
- İBRİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Su koymaya yarayan kulplu, emzikli kap
- "Maden ibrikler büyük bir sanatla yapılırdı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Su koymaya yarayan kulplu, emzikli kap
- İBRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kötü bir olaydan alınması gereken ders, uyarıcı sonuç
- "Gören göze ibret vardır her şeyde." (Âşık Veysel)
- "Azizim, korkarım ki günün birinde bizi tamamıyla mahvedecek şey de bu olmasın; karşımızdakilerden biraz ibret almalıyız, efendim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bırak günah işleyen cezasını çeksin, görene ibret olsun!" (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Çirkin, kötü, acayip
-
[isim]
Kötü bir olaydan alınması gereken ders, uyarıcı sonuç
- İBRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aklama, temize çıkarma
-
[isim]
Aklama, temize çıkarma
- İBRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölçü aletleri, saat ve göstergelerde sayı veya işaret göstermeye yarayan hareketli iğne
- "Birtakım ışıklar yanıp sönüyor, kadranların ibreleri titreyerek yükselip alçalıyor." (Çetin Altan)
-
Çam, ardıç, sedir vb. ağaçların yaprağı
-
[isim]
Ölçü aletleri, saat ve göstergelerde sayı veya işaret göstermeye yarayan hareketli iğne