Başında h olan 6 harfli 210 kelime var. H harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde h harfi olan kelimeler listesine ya da sonu h harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında h bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HAŞHAŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gelincikgillerden, kapsüllerinden afyon, tohumlarından yağ çıkarılan bir yıllık ve otsu bir kültür bitkisi (Papaver somniferum)
-
[isim]
Gelincikgillerden, kapsüllerinden afyon, tohumlarından yağ çıkarılan bir yıllık ve otsu bir kültür bitkisi (Papaver somniferum)
- HAVALE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme
- "Bütün belgelerin bakanlığa havalesi gerekiyor."
- "Mahkemeye havale edeceğim, orada bülbül gibi söylersin." (Ömer Seyfettin)
- "Posta ile beş milyon liralık bir havale gönderdim."
-
Banka, postane vb. aracılığıyla gönderilen para
- "Ay başında havaleyi postaneye yatırdım."
-
Postane, banka vb. aracılığıyla para gönderildiğinde gönderenle alacak olanın adları ve para miktarı yazılı kâğıt, havale kâğıdı, havalename
-
Gebelerde, küçük çocuklarda görülen bir çeşit çırpınmalı, bazen ateşli de olabilen hastalık
-
Bir arsayı çevirmek, kapamak için çekilen perde veya duvar
- "Bu ufacık binayı bahçe ve bostan, ahır ve selamlık gibi müştemilatından birtakım duvarlar, bölmeler, havalelerle öyle bir ayırtmış..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Yüksek ve büyük bir görünüşü olma
-
[isim]
Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme
- HEYHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
"Yazık, ne yazık" anlamında kullanılan bir söz
- "Öyleyse size de iyi seyahatler iltifatında bulunmuştu ve bu söz heyhat! Atatürk'ün ağzından işittiğim son söz olmuştu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[ünlem]
"Yazık, ne yazık" anlamında kullanılan bir söz
- HEYULA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Korkunç hayal
-
[isim]
Korkunç hayal
- HİCRAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yerden veya bir kimseden ayrılma, ayrılık
- "Bu hicran, dudaklarına ezelî bir nakarat yapıştırmıştı." (Ömer Seyfettin)
-
Ayrılığın neden olduğu onulmaz acı
- "Başıma da konuyor konuyor aman martı kuşları / Gözlerimden boşalır hicran yaşları." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Bir yerden veya bir kimseden ayrılma, ayrılık
- HALLAÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yünü, pamuğu yay veya tokmak gibi bir araçla kabartma, ditme işini yapan kimse, atımcı
-
[isim]
Yünü, pamuğu yay veya tokmak gibi bir araçla kabartma, ditme işini yapan kimse, atımcı
- HADSİZ
- ...
- HATIRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anı
- "İlk aşkın hatırası ne de olsa başka oluyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Andaç, anmalık, yadigâr
-
[isim]
Anı
- HIMHIM
-
-
[sıfat]
Sesleri genizden çıkararak konuşan (kimse)
- "Onu hımhım sanırsınız ama sonradan inatçı bir nezlenin tutsağı olduğunu anlarsınız." (Salâh Birsel)
-
[zarf]
Sesleri genizden çıkararak
- "Beni biraz hımhım konuşan fakat gözleri fıldır fıldır bir komiserin önüne götürdüler." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Sesleri genizden çıkararak konuşan (kimse)
- HADEME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Odacı
- "Saat on birde hademe çayını ve iki çöreğini getirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Odacı
- HARANI
-
-
[isim]
Büyük tencere
-
[isim]
Büyük tencere
- HIRSLI
-
-
[sıfat]
Açgözlü, muhteris
-
Öfkeli, kızgın
- "Daima hırslı, hırçın, sinirli, hislerine düşkün eniştemiz ..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Açgözlü, muhteris
- HARPUT
- ...
- HİNLİK
-
-
[isim]
Hin, kurnaz olma durumu, kurnazlık
-
[isim]
Hin, kurnaz olma durumu, kurnazlık
- HAYDİN
-
-
[ünlem]
Birden çok kişiyi isteklendirmek ve harekete geçirmek için kullanılan bir seslenme sözü
- "Haydin çocuklar, gidelim artık!"
-
[ünlem]
Birden çok kişiyi isteklendirmek ve harekete geçirmek için kullanılan bir seslenme sözü
- HECELİ
-
-
[sıfat]
Herhangi bir sayıda hecesi olan
- "İki heceli bir kelime."
-
[sıfat]
Herhangi bir sayıda hecesi olan
- HOSTEL
- ...
- HAŞERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Böcek
-
[isim]
Böcek
- HASEKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde bir görevde eskimiş olanlara verilen unvan
-
Bostancı ocağının küçük dereceli subayları
-
Osmanlı sarayında karavaşlar arasından seçilen padişah gözdesi
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde bir görevde eskimiş olanlara verilen unvan
- HAVANA
- ...