Başında h olan 6 harfli 210 kelime var. H harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde h harfi olan kelimeler listesine ya da sonu h harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında h bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HIRVAT
- ...
- HAYDUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Silahlı soygun yapan kimse, eşkıya, şaki
- "Her insan öldüren serseri, haydut olmaz." (Aka Gündüz)
-
Yaramaz, sevimli çocuk
-
[isim]
Silahlı soygun yapan kimse, eşkıya, şaki
- HAMLIK
-
-
[isim]
Ham olma durumu
- "Gençlerde bile zor dayanılabilen hamlık, hoppalık yaşlı adamlarda zoraki ve üzüntü gibi geliyor, can sıkıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
İdmansızlık
-
[isim]
Ham olma durumu
- HANGAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Uçak, araba, tarım aracı vb. nesneleri barındırmaya yarar kapalı yer, sundurma
-
[isim]
Uçak, araba, tarım aracı vb. nesneleri barındırmaya yarar kapalı yer, sundurma
- HAŞHAŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gelincikgillerden, kapsüllerinden afyon, tohumlarından yağ çıkarılan bir yıllık ve otsu bir kültür bitkisi (Papaver somniferum)
-
[isim]
Gelincikgillerden, kapsüllerinden afyon, tohumlarından yağ çıkarılan bir yıllık ve otsu bir kültür bitkisi (Papaver somniferum)
- HASTEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Daha ziyade gençlerin ve araştırmacıların konaklaması için yapılmış ve belirli kurallara göre yönetilen ucuz tesisler
-
[isim]
Daha ziyade gençlerin ve araştırmacıların konaklaması için yapılmış ve belirli kurallara göre yönetilen ucuz tesisler
- HAYALİ
- ...
- HIRSIZ
-
-
[isim]
Başkasının malını çalan kimse, arakçı, uğru
-
[isim]
Başkasının malını çalan kimse, arakçı, uğru
- HOŞNUT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan, yakınması olmayan
- "Benimle konuştuklarından hoşnut kalmış gibi görünerek gittiler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan, yakınması olmayan
- HARAZA
-
-
[isim]
Kavga, gürültü, karışıklık
- "Yine mi kavga erenler? Yine mi haraza?" (Aka Gündüz)
-
Öfke, sinir
-
[isim]
Kavga, gürültü, karışıklık
- HOŞHOŞ
-
-
[isim]
Çocuk dilinde köpek
-
[isim]
Çocuk dilinde köpek
- HİLELİ
-
-
[sıfat]
Hilesi olan, içine hile karışmış, hile ile yapılmış
- "Hileli süt."
-
[sıfat]
Hilesi olan, içine hile karışmış, hile ile yapılmış
- HARRAN
- ...
- HANÖNÜ
- ...
- HASSAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Duyum ve duyguları algılayan
- "Halıda kaybolan ayak seslerini evvela Peregrini'nin hassas kulakları sezdi." (Halide Edip Adıvar)
-
Çabuk duygulanan, duygun, duyar, duyarlı, içli, alıngan
- "İri yarı bir adam olmakla beraber pek hassastı." (Aka Gündüz)
- "Sanatkârlar böyle cümlelere karşı pek hassas oluyorlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çabuk etkilenen
- "Düşmanın en hassas ve mühim noktası orası idi." (Atatürk)
-
Yapımı ve bakımı özen isteyen, aksamadan çok doğru çalışan, kesin ölçüler gerektiren işlerde kullanılan (alet)
- "Hassas terazi."
-
[sıfat]
Duyum ve duyguları algılayan
- HORHOR
-
-
[isim]
Gür ve ses çıkararak akan su
-
[isim]
Gür ve ses çıkararak akan su
- HUNNAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anjin
- "Hemen içelim dedi, boğazım kurudu, yutkuna yutkuna hunnak oldum." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Anjin
- HALAZA
-
-
[isim]
Ekinler biçilirken tarlaya dökülen tanelerden ertesi yıl kendiliğinden yetişen ekin
-
[isim]
Ekinler biçilirken tarlaya dökülen tanelerden ertesi yıl kendiliğinden yetişen ekin
- HİSSİZ
-
-
[sıfat]
Duygusuz
- "Gösterdiği arkadaşlığa, bağlılığa karşı hissiz kalamazdı, onun boynuna sarıldı." (Mahmut Yesari)
-
[sıfat]
Duygusuz
- HİDDET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öfke, kızgınlık
- "Hiddet ve nefretimden kalbim çarpıyordu." (Ömer Seyfettin)
- "Hele sokakta yüksek sesle gülenler olursa kendisiyle eğleniyorlar sanarak hiddetten kuduruyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Öfke, kızgınlık