Başında h olan 6 harfli 210 kelime var. H harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde h harfi olan kelimeler listesine ya da sonu h harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında h bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HIRSLI

  1. [sıfat] Açgözlü, muhteris
  2. Öfkeli, kızgın
    • "Daima hırslı, hırçın, sinirli, hislerine düşkün eniştemiz ..." (Abdülhak Şinasi Hisar)

HUKUKİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Tüzel

HÜSRAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Beklenilen şeyin elde edilememesi yüzünden duyulan acı, batkı
    • "Mahinur müteahhitle evlenip gitti, beni hüsranlarımla yalnız bıraktı." (Haldun Taner)
  2. Zarar, ziyan

HAVARİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yardımcı
  2. Hz. İsa'nın öğüt ve inançlarını yayma işiyle görevlendirdiği on iki yardımcısından her biri
  3. Bağlı olduğu önderinin düşünce ve inançlarını yayan kimse

HİÇBİR

  1. [sıfat] Bir addan önce getirilerek o adın bildirdiği varlıktan bir tanesinin bile olmadığını anlatan bir söz
    • "Nevin hiçbir insana kin, hiçbir insana tiksinti duymamıştı." (Sait Faik Abasıyanık)

HAŞERE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Böcek

HADSİZ
...
HANÇER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ucu eğri ve sivri, kamaya benzer, silah olarak kullanılan bir tür bıçak

HAMSİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Erbainden sonra gelen, 31 Ocakta başlayan elli günlük kış dönemi

HALHAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kadınların ayak bileklerine taktıkları bilezik
    • "Vişneçürüğü ipekliden kuş tüyü yastıklara gömülmüş, şaşılacak incelikteki ayak bileklerindeki gümüş halhallar." (Atilla İlhan)

HUSUSİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Özel
    • "Yürümek arzusundan başka bir hususi niyetim yoktu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [zarf] Özel olarak, özel bir biçimde
    • "Annemle babam dört gün içinde üç defa hususi konuştular." (Aka Gündüz)

HAŞİYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yazı sayfasının altına, metnin herhangi bir noktasıyla ilgili olarak yazılan açıklama, dipnot

HAVALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme
    • "Bütün belgelerin bakanlığa havalesi gerekiyor."
    • "Mahkemeye havale edeceğim, orada bülbül gibi söylersin." (Ömer Seyfettin)
    • "Posta ile beş milyon liralık bir havale gönderdim."
  2. Banka, postane vb. aracılığıyla gönderilen para
    • "Ay başında havaleyi postaneye yatırdım."
  3. Postane, banka vb. aracılığıyla para gönderildiğinde gönderenle alacak olanın adları ve para miktarı yazılı kâğıt, havale kâğıdı, havalename
  4. Gebelerde, küçük çocuklarda görülen bir çeşit çırpınmalı, bazen ateşli de olabilen hastalık
  5. Bir arsayı çevirmek, kapamak için çekilen perde veya duvar
    • "Bu ufacık binayı bahçe ve bostan, ahır ve selamlık gibi müştemilatından birtakım duvarlar, bölmeler, havalelerle öyle bir ayırtmış..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  6. Yüksek ve büyük bir görünüşü olma

HILTAR

  1. [isim] Davar ve sığırların boyunlarına takılan ip veya kayış

HİÇLİK

  1. [isim] Hiç olma durumu
    • "Hiçlik içerisinde."
  2. İnkâr sonucu, gerçekteki özelliklerinin, durumlarının ortadan kaldırılması sonucu bir şeyin var olmayışı, yokluk
    • "Yapılmamış olan sanat sosyolojimiz de böylece gün yüzü görmeden hiçliğe karışacak." (Selâhattin Hilav)

HOŞBEŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Hatır sormak amacıyla söylenen ilk sözler
    • "Konaktaki hoşbeş merasimi de yerine getirildi." (Peyami Safa)
    • "Birkaç köylü ile hoşbeş ettim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

HADEME

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Odacı
    • "Saat on birde hademe çayını ve iki çöreğini getirdi." (Sait Faik Abasıyanık)

HOSTEL
...
HECELİ

  1. [sıfat] Herhangi bir sayıda hecesi olan
    • "İki heceli bir kelime."

HARİKA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yaradılışın ve imkânların üstünde nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran
    • "Türk tarihi harikalarla doludur."
  2. Çok büyük bir hayranlık uyandıran, eksiksiz, kusursuz, tam, mükemmel
    • "Harika fikir doğrusu, kim akıl ettiyse iyi akıl etmiş." (Atilla İlhan)
  3. [ünlem] "Güzel" anlamında kullanılan bir söz

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü