Başında hö olan 20 kelime var. Hö ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde hö olan kelimeler listesine ya da sonu hö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında hö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
HÖDÜKLEŞMEK, HÖPÜRDETMEK
HÖDÜKLEŞME, HÖPÜRDETME
HÖKELEKLİ, HÖYKÜRMEK
HÖDÜKLÜK, HÖPÜRDEK, HÖRGÜÇLÜ, HÖŞMERİM, HÖYKÜRME
HÖDÜKÇE, HÖKELEK, HÖPÜRTÜ
HÖLLÜK, HÖRGÜÇ
HÖDÜK, HÖYÜK
HÖST
HÖT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HÖDÜKLEŞMEK
-
-
[nsz]
Hödükçe davranmak
-
[nsz]
Hödükçe davranmak
- HÖPÜRDETMEK
-
-
[-i]
Bir şey içerken "höpür" diye ses çıkarmak, hopurdatmak
-
[-i]
Bir şey içerken "höpür" diye ses çıkarmak, hopurdatmak
- HÖPÜRDETME
-
-
[isim]
Höpürdetmek işi, hopurdatma
-
[isim]
Höpürdetmek işi, hopurdatma
- HÖDÜKLEŞME
-
-
[isim]
Hödükleşmek biçimi
-
[isim]
Hödükleşmek biçimi
- HÖYKÜRMEK
-
-
[nsz]
Heyecanlı bir biçimde bağırarak konuşmak
-
[nsz]
Heyecanlı bir biçimde bağırarak konuşmak
- HÖKELEKLİ
- ...
- HÖRGÜÇLÜ
-
-
[sıfat]
Hörgücü olan (deve)
- "İki hörgüçlü deve."
-
[sıfat]
Hörgücü olan (deve)
- HÖYKÜRME
-
-
[isim]
Tarikattaki kimselerin dua ederken kendilerinden geçerek hep bir ağızdan yüksek sesle bağrışmaları
-
[isim]
Tarikattaki kimselerin dua ederken kendilerinden geçerek hep bir ağızdan yüksek sesle bağrışmaları
- HÖDÜKLÜK
-
-
[isim]
Hödük olma durumu
-
Hödükçe davranış
-
[isim]
Hödük olma durumu
- HÖŞMERİM
-
-
[isim]
Tuzsuz taze peynir, nişasta, pirinç unu konularak yapılan bir çeşit tatlı
-
[isim]
Tuzsuz taze peynir, nişasta, pirinç unu konularak yapılan bir çeşit tatlı
- HÖPÜRDEK
- ...
- HÖPÜRTÜ
-
-
[isim]
Höpürdetme biçimi ve tarzı
-
[isim]
Höpürdetme biçimi ve tarzı
- HÖDÜKÇE
-
-
[zarf]
Hödük gibi, görgüsüzce
-
[zarf]
Hödük gibi, görgüsüzce
- HÖKELEK
- ...
- HÖRGÜÇ
-
-
[isim]
Devenin sırtındaki tümsek, çıkıntı
-
Bu çıkıntıya benzeyen tümsek, çıkıntı
- "Yüksek yaylalara hörgüçler gibi çökmüş dağları ile ufkumuzu kapladı." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Devenin sırtındaki tümsek, çıkıntı
- HÖLLÜK
-
-
[isim]
Bazı yerlerde kundak çocuklarının altına bez yerine konulan toprak
- "Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim." (Halk türküsü)
-
[isim]
Bazı yerlerde kundak çocuklarının altına bez yerine konulan toprak
- HÖDÜK
-
-
[sıfat]
Görgüsüz, kaba, anlayışı kıt (kimse)
-
Korkak, ürkek
-
[sıfat]
Görgüsüz, kaba, anlayışı kıt (kimse)
- HÖYÜK
-
-
[isim]
Tarih boyunca türlü nedenlerle yıkılan yerleşme bölgelerinde, yıkıntıların üst üste birikmesiyle oluşan ve çoğu kez içinde yapı kalıntılarının gömülü bulunduğu yayvan tepe
-
Toprak yığını, küçük tepe
-
[isim]
Tarih boyunca türlü nedenlerle yıkılan yerleşme bölgelerinde, yıkıntıların üst üste birikmesiyle oluşan ve çoğu kez içinde yapı kalıntılarının gömülü bulunduğu yayvan tepe
- HÖST
-
-
[ünlem]
At, katır, sığır vb. hayvanları, özellikle öküzü durdurmak için kullanılan bir seslenme sözü
- "Höst, höst, diye bağırdı. At oralı olmadı." (Abbas Sayar )
-
Bir kimseyi uyarmak için kullanılan bir seslenme sözü
-
[ünlem]
At, katır, sığır vb. hayvanları, özellikle öküzü durdurmak için kullanılan bir seslenme sözü
- HÖT
-
-
[ünlem]
Korkutmak veya dikkati kendi üzerine çekmek için söylenen bir söz
-
[ünlem]
Korkutmak veya dikkati kendi üzerine çekmek için söylenen bir söz