Başında ger olan 8 harfli 15 kelime var. Ger ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ger olan kelimeler listesine ya da sonu ger ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ger bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E G R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ERG
2 Harfli Kelimeler
ER, GE, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GEREKMEK
-
-
[nsz]
Bir şeyin yapılabilmesi veya gerçekleşmesi bazı nesne, fiil vb.ne bağlı olmak, gerek olmak, lazım olmak, icap etmek, iktiza etmek
- "Tepeören denilen köye şafak sökmeden varmamız gerekiyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Bir şeyin yapılabilmesi veya gerçekleşmesi bazı nesne, fiil vb.ne bağlı olmak, gerek olmak, lazım olmak, icap etmek, iktiza etmek
- GERGEDAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gergedangillerden, sıcak ülkelerde yaşayan, burnunun üstünde bir veya iki boynuzu bulunan, kalın derili, saldırgan bir hayvan (Rhinoceros inducus)
-
[isim]
Gergedangillerden, sıcak ülkelerde yaşayan, burnunun üstünde bir veya iki boynuzu bulunan, kalın derili, saldırgan bir hayvan (Rhinoceros inducus)
- GEREKLİK
-
-
[isim]
Gerek olma durumu, lüzum, icap, iktiza
-
[isim]
Gerek olma durumu, lüzum, icap, iktiza
- GERÇEKÇİ
-
-
[sıfat]
Gerçeği gören ve ona göre davranan veya gerçeğe uygun olarak yapılan, realist
- "Halkçı olduğu kadar gerçekçiydi Atatürk." (Sabahattin Eyuboğlu)
-
Gerçekçilik yanlısı olan, realist
- "Geçmişi geçmişte bırakıp bugüne bakmak daha gerçekçi bir yaklaşımdır." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Gerçeği gören ve ona göre davranan veya gerçeğe uygun olarak yapılan, realist
- GEREKSİZ
-
-
[sıfat]
Gereği olmayan, yararsız, lüzumsuz
-
Yararsız, lüzumsuz bir biçimde
- "Ona danışmayı gereksiz görerek Sevim'e yöneldi." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Gereği olmayan, yararsız, lüzumsuz
- GERİATRİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yaşlılık bilimi
-
[isim]
Yaşlılık bilimi
- GERİLEME
-
-
[isim]
Gerilemek işi
-
Bir dokunun, bir organın bir evrim geçirmesi veya bir yapının basitleşmesi
-
Sonuçlardan ilkelere, etkilerden sebeplere ve birleşiklerden yalınçlara doğru usa vurma işlemi
-
Kavrama yeteneğinin giderek zayıflaması durumu
-
Geri çekilme, ricat
-
[isim]
Gerilemek işi
- GERÇEKTE
-
-
[zarf]
Aslında, tam anlamıyla, hakikatte
- "Kumpanyanın kurulmasında başı çeken gerçekte, ecnebi bir banka." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Aslında, tam anlamıyla, hakikatte
- GERZEKÇE
- ...
- GERİLMEK
-
-
[nsz]
Germe işi yapılmak, gergin duruma gelmek, belirli bir uzama ile çekilmek
- "Koltuğunda şöyle bir gerilmiş, gülümseyerek yüzüme bakıyordu." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Gergin bir biçimde açılmak
- "Gülmek istedim, dudaklarım titreyip gerildi." (Aka Gündüz)
-
Kasılmak
-
Kızmak, öfkelenmek, sinirlenmek
-
İlişki ve davranış bozulacak duruma gelmek
-
[nsz]
Germe işi yapılmak, gergin duruma gelmek, belirli bir uzama ile çekilmek
- GERGİNCE
-
-
[sıfat]
Biraz gergin
-
[sıfat]
Biraz gergin
- GERDİRME
-
-
[isim]
Gerdirmek işi
-
[isim]
Gerdirmek işi
- GERÇEKLİ
-
-
[sıfat]
Gerçeklenmiş, gerçek olduğu anlaşılmış, muhakkak
-
[sıfat]
Gerçeklenmiş, gerçek olduğu anlaşılmış, muhakkak
- GERGİSİZ
-
-
[sıfat]
Gergisi olmayan
-
[sıfat]
Gergisi olmayan
- GERİNMEK
-
-
[nsz]
Kolları açarak gövdeyi gergin bir duruma sokmak
- "Geç uyanmıştı, geç ve güç. Yatakta uzun uzun gerindi, esnedi." (Atilla İlhan)
-
Rahatlık, mutluluk, övünç duymak
- "Çapkın delikanlının hareketlerini ciddiye alan genç kız tatlı tatlı gerinirken kuru dudaklarından mesut tebessümler uçuşuyordu." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Kolları açarak gövdeyi gergin bir duruma sokmak