Başında g olan 8 harfli 370 kelime var. G harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde g harfi olan kelimeler listesine ya da sonu g harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında g bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GOLCÜLÜK
-
-
[isim]
Golcü olma durumu
-
[isim]
Golcü olma durumu
- GEVŞETİŞ
- ...
- GÖRÜLMEK
-
-
[nsz]
Göz yardımıyla bir şey, bir varlık algılanmak, seçilmek
-
Gereken iş yapılmış olmak
- "İşimiz kolayca görüldü."
-
Bir şeyin bulunduğu anlaşılmak, karşılaşılmak, rastlanmak
- "Yıllarca görülmemiş bir dostu kucaklar gibi hemşiresini öptü." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Göz yardımıyla bir şey, bir varlık algılanmak, seçilmek
- GÜLABDAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gül suyu serpmek için kullanılan, ağzı emzikli, armut biçiminde küçük kap
-
[isim]
Gül suyu serpmek için kullanılan, ağzı emzikli, armut biçiminde küçük kap
- GÜNSÜLER
-
-
[isim]
Güneş hayvancıkları
-
[isim]
Güneş hayvancıkları
- GÖVERMEK
-
-
[nsz]
Yeşermek
- "Eski toprağa ektiklerin / Bir yeni güçle göverdi gür." (Behçet Necatigil)
-
Morarmak
-
[nsz]
Yeşermek
- GÜDÜKLÜK
-
-
[isim]
Güdük olma durumu
-
[isim]
Güdük olma durumu
- GÜDÜMSÜZ
-
-
[sıfat]
Güdümü olmayan
-
[sıfat]
Güdümü olmayan
- GELGEÇÇİ
-
-
[isim]
Gelip geçici, sebatkâr olmayan (kimse)
- "Edipler yerlerini arabacılara, gelgeççi müşterilere bırakırlar." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Gelip geçici, sebatkâr olmayan (kimse)
- GURBETÇİ
-
-
[isim]
Gurbete çıkan, geçimini gurbette kazanan kimse
-
[isim]
Gurbete çıkan, geçimini gurbette kazanan kimse
- GOCUNMAK
-
-
[nsz]
Bir şeyden alınmak, çekinmek, kaçınmak
-
[nsz]
Bir şeyden alınmak, çekinmek, kaçınmak
- GOFRESİZ
- ...
- GÖRÜMLÜK
-
-
[isim]
Yalnız görülmek için konulan nesne
-
Nişanlanan kıza, ilk kez görmeye gidildiğinde erkek tarafından takılan veya verilen armağan
-
[isim]
Yalnız görülmek için konulan nesne
- GÖTÜRMEK
-
-
[-i]
Taşımak, ulaştırmak veya koymak
- "Hamalın biri, sırtına koca bir ayna vurmuş, götürüyordu." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bir kimseyi bir yere kadar yanında yürütmek
-
[-i]
Bir şeyi yakından uzağa götürmek
-
Yerinden ayırıp uzağa atmak veya yok etmek
- "Bir mermi bacağını götürdü. Duvarı su götürdü."
-
[nsz]
Öldürmek
- "Hastalık çok insan götürdü."
-
[-e]
Dayanmak, katlanmak, tahammül etmek
-
[-i]
Birinin yanında yürüyüp ona bir yere kadar arkadaşlık etmek
- "Beni evime kadar götürdü."
-
[-e]
Bir sonuca vardırmak
- "Bitirmeden şunu da söyleyeyim, ahlaka, gerçek ahlaka götüren başlıca yollardan biri de aşktır." (Nurullah ataç)
-
Kaybolmasına, yok olmasına yol açmak
- "Eksiler artıları götürdü."
-
Tümüyle sahip olmak
-
Çalmak
-
[-i]
Taşımak, ulaştırmak veya koymak
- GADRETME
-
-
[isim]
Gadretmek işi
-
[isim]
Gadretmek işi
- GEVENLİK
-
-
[isim]
Geveni çok olan yer
-
[isim]
Geveni çok olan yer
- GÖYNÜMEK
-
-
[nsz]
Dertlenmek, üzülmek, içlenmek
-
Ham meyve olgunlaşmak
-
[nsz]
Dertlenmek, üzülmek, içlenmek
- GÜNAHKAR
- ...
- GEBEŞLİK
-
-
[isim]
Gebeş olma durumu
-
[isim]
Gebeş olma durumu
- GÜNDÜZCÜ
-
-
[isim]
Gündüz çalışan görevli
-
Gündüz öğrenim gören öğrenci
-
Gündüzleri içki içen kimse
-
[isim]
Gündüz çalışan görevli