Başında fe olan 7 harfli 35 kelime var. Fe ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde fe olan kelimeler listesine ya da sonu fe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında fe bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FEYİZLİ
-
-
[sıfat]
Çok ürün veren, verimli
-
[sıfat]
Çok ürün veren, verimli
- FESAHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlatışta düzgünlük ve açıklıkla birlikte amaca uygunluk
- "Edebî lisanı o zamanki fesahatine ve tabiatına göre güzelleştirdiler." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Anlatışta düzgünlük ve açıklıkla birlikte amaca uygunluk
- FERASET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlayış, seziş, sezgi
- "Diplomatça bir ferasetle söylemek istediğini anlayıveriyordum." (Aka Gündüz)
-
Zekâ
-
[isim]
Anlayış, seziş, sezgi
- FESATÇI
-
-
[isim]
Arabozan
- "Fesatçı ve fırsatçı olduğu kadar korkak bir adamdı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Arabozan
- FELSEFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Varlığın ve bilginin bilimsel olarak araştırılması
- "Felsefe diliyle söylersek her ozan bir fenomendir yani olgudur." (Necati Cumalı)
- "Sana su şehirlerinin felsefesini yaptım." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Bir bilimin veya bilgi alanının temelini oluşturan ilkeler bütünü
- "Tarih felsefesi. Hukuk felsefesi."
- "Saldırmak onun içgüdülerinden biridir ve yöntemi çekiçle felsefe yapmaktır." (Salâh Birsel)
-
Bir filozofun, bir felsefe okulunun, bir çağın öğretisi
- "Sokrates felsefesi."
-
Dünya görüşü
- "Yargılarınızı, felsefenizi kendinize saklayıp oyununuza tek özdeyiş katmayacaksınız." (Haldun Taner)
-
Bir konuda soyut düşünüş
- "Uzun felsefelerden sonra Mediha'yı benden çok sevdiğini anlatıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Varlığın ve bilginin bilimsel olarak araştırılması
- FEDAİCE
-
-
[zarf]
Fedai gibi, fedai olarak
- "Nerede bu şehri fedaice benimsemiş, onun hâkim hüviyetini gizlemiş..." (Samiha Ayverdi)
-
[zarf]
Fedai gibi, fedai olarak
- FETTANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Cilveli, gönül alıcı (kadın)
- "O öyle bir fettanedir ki pisliği, rüküşlüğü bile yakışır haspaya ... güzelliğine, inceliğine halel getirmez." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Cilveli, gönül alıcı (kadın)
- FETVACI
-
-
[isim]
Fetva veren kimse
-
Gereksiz yere ve olmayacak emirler veren kimse
-
[isim]
Fetva veren kimse
- FETHİYE
- ...
- FENERLİ
-
-
[sıfat]
Feneri olan
- "Kapısı kırmızı fenerli bir evin önünde durmuşlardı." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Feneri olan
- FEYEZAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taşma, taşkın, seylap
- "Kıranları ve zelzeleleri, feyezanları ve harpleri görmüşlerdir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bereket
-
[isim]
Taşma, taşkın, seylap
- FEHAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyüklük, ululuk
-
Değer
-
[isim]
Büyüklük, ululuk
- FERAHLI
- ...
- FERİZLİ
- ...
- FENERCİ
-
-
[isim]
Fener yapan veya satan kimse
-
Deniz feneri bekçisi
-
Sokak fenerlerini yakan kimse
-
[isim]
Fener yapan veya satan kimse
- FERDASI
- ...
- FEVKANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Üstte, üstteki
-
[sıfat]
Üstte, üstteki
- FEZLEKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Özet, hülasa
-
Bir kararın kısaca yazılması
-
[isim]
Özet, hülasa
- FERMENE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Türlü nakışlarla işlemeli, önü kavuşmayan, yeleğe benzeyen bir giysi
-
[isim]
Türlü nakışlarla işlemeli, önü kavuşmayan, yeleğe benzeyen bir giysi
- FERMUAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Giysi, çanta vb. yerlerde kullanılan, karşılıklı dişler ve bunların üzerinde yürüyen kapatıcıdan oluşan düzenek, cırcır, carcur
-
[isim]
Giysi, çanta vb. yerlerde kullanılan, karşılıklı dişler ve bunların üzerinde yürüyen kapatıcıdan oluşan düzenek, cırcır, carcur