Başında fe olan 5 harfli 30 kelime var. Fe ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde fe olan kelimeler listesine ya da sonu fe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında fe bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FEDAİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir ülkü uğruna tehlikeli işlere girişerek canını esirgemeyen kimse, serdengeçti
    • "Senin yanına fedai yazılacağım ve dini bir uğruna çalışacağım." (Refik Halit Karay)
  2. Bir kimseyi veya bir yeri koruyan kimse
    • "İlk zamanlar sadık fedailerini sık sık gelip yokladılar." (Haldun Taner)

FENİK

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Alman markının yüzde biri
    • "Ömrü boyunca fenik bahşiş almamış postacı, adamın aklını oynatmış olmasından korktu." (Haldun Taner)
  2. Çok az para

FESİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Verilmiş bir yargıyı kaldırma, bozma
    • "Fesih kararı."
  2. Dağıtma, dağıtılma
    • "Parlamentonun feshi."

FEVRİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Birdenbire, düşünmeden yapan
    • "Bir kere fevri, hemen parlar, kızınca gözü dünyayı görmez." (Atilla İlhan)

FERLİ

  1. [sıfat] Parlak (göz, ışık)

FERDİ
...
FENER

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Saydam bir maddeden yapılmış veya böyle bir madde ile donatılmış, içinde ışık kaynağı bulunan aydınlatma aracı
    • "Sigara içilmeyecek, kibrit, fener yakılmayacaktı." (Ömer Seyfettin)
    • "Fener çeken çocuk, herkese yolunu göstermek mecburiyetinde." (Burhan Felek)
  2. Gemilere yol gösteren ışık kulesi
    • "Deniz, bu Japon fenerinden dökülen ışıklar altında ıslak parıltılarla, yanıp sönüyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Tepesinden kulplu kahveci tepsisi, askı

FEYİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Verimlilik, gürlük, ongunluk, bereket
  2. Artma, çoğalma
  3. İlerleme, kültürel gelişme, olgunluk
    • "Bu hayırlı teşebbüsün doğu vilayetlerimiz gençliğine bahşedeceği feyiz Cumhuriyet hükûmeti için ne mutlu eser olacaktır." (Atatürk)
  4. Manevi haz, mutluluk, iç huzuru

FELEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gök, gökyüzü, sema
    • "Oyuna bir de kalender, feleğin çemberinden geçmiş ihtiyar komiser koyacaksınız." (Haldun Taner)
    • "Bir gün burada koyu ateş renginde bir hotoz görmüştür ki feleğini şaşırmıştır." (Salâh Birsel)
    • "Desenize ki işimiz iş; felekten öyle bir gün çalacağız." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Dünya, âlem
  3. Talih, baht, şans
    • "Felek oyun etmişti onlara, yiğitlerden ikisi uyuya kaldı." (Cemil Meriç)
  4. Askerî mızıkada zilli bir müzik aracı

FECİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tan vakti
    • "Baktık geceden fecre kadar ellerde / Yıldızlara yükselen kadehler gördük." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Tan kızıllığı
    • "Bu fecir dediğimiz aydınlanmanın başını belli etmek için ak iplikten kara ipliği seçmek kıstas sayılmıştır." (Burhan Felek)

FESAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bozukluk
    • "Mide fesadı. Ahlak fesadı."
    • "... resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma ... suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar." (Anayasa)
  2. Karışıklık, kargaşalık, ara bozuculuk
    • "Birçokları kahveleri fesat yatağı saymayı sürdürürler." (Salâh Birsel)
  3. Hile
  4. [sıfat] Herhangi bir konuda iyimser olmayan, kötü yorumlayan (kimse)
    • "Sen de ne fesat adamsın!"
  5. [sıfat] Karıştırıcı, ara bozucu (kimse)

FETÜS

  1. [isim] Embriyonun gelişimini büyük ölçüde tamamladığı, bütün organ taslaklarının oluştuğu üçüncü aydan doğuma kadarki durumu

FERAĞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir işten vazgeçme, çekilme, el çekme, terk etme
  2. Bir mülkü başkasına bırakma, başkasının üstüne geçirme
    • "Fabrikanın ferağ ve intikal muamelesinin ikmal edildiği günün akşamı nikâhımız kıyıldı." (Reşat Nuri Güntekin)

FETİŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İlkel toplumlarda doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesne, tapıncak, put
  2. Uğurlu sayılan şey
  3. Tapınırcasına sevilen şey veya kimse

FENNİ
...
FEHİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlama, kavrama

FERMA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Av köpeğinin gizlendiği yerden avı gözetlemesi

FERAH

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Bol, geniş
    • "Ferah bir ev."
  2. Havadar, aydınlık, iç açıcı (yer)
    • "Bu kahvenin ferah ve sevimli bir taraçası vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

FETHA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üstün (II)

FERDA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Erte, yarın
    • "Ferdası sabah İstanbul trenine bindim." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Gelecek zaman, yarın

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü