Başında fe olan 5 harfli 30 kelime var. Fe ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde fe olan kelimeler listesine ya da sonu fe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında fe bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FETVA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İslam hukuku ile ilgili bir sorunun dinî hukuk kurallarına göre çözümünü açıklayan, şeyhülislam veya müftü tarafından verilebilen belge
- "Şimdi müftüye gideceğim, fetva çıkarıp senden boşanacağım." (Aka Gündüz)
-
[isim]
İslam hukuku ile ilgili bir sorunun dinî hukuk kurallarına göre çözümünü açıklayan, şeyhülislam veya müftü tarafından verilebilen belge
- FETİŞ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İlkel toplumlarda doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesne, tapıncak, put
-
Uğurlu sayılan şey
-
Tapınırcasına sevilen şey veya kimse
-
[isim]
İlkel toplumlarda doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesne, tapıncak, put
- FELAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kurtuluş, selamet, onma
- "Şu bizim halkı uyandırmadadır varsa felah." (Mehmet Akif Ersoy)
- "Kadın delifişeğin biri ise yine felah bulamazsın." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kurtuluş, selamet, onma
- FEYİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Verimlilik, gürlük, ongunluk, bereket
-
Artma, çoğalma
-
İlerleme, kültürel gelişme, olgunluk
- "Bu hayırlı teşebbüsün doğu vilayetlerimiz gençliğine bahşedeceği feyiz Cumhuriyet hükûmeti için ne mutlu eser olacaktır." (Atatürk)
-
Manevi haz, mutluluk, iç huzuru
-
[isim]
Verimlilik, gürlük, ongunluk, bereket
- FETİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şehir veya ülkeyi savaşarak alma
-
[isim]
Bir şehir veya ülkeyi savaşarak alma
- FERDA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Erte, yarın
- "Ferdası sabah İstanbul trenine bindim." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Gelecek zaman, yarın
-
[isim]
Erte, yarın
- FEMUR
- ...
- FETHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üstün (II)
-
[isim]
Üstün (II)
- FECİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tan vakti
- "Baktık geceden fecre kadar ellerde / Yıldızlara yükselen kadehler gördük." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Tan kızıllığı
- "Bu fecir dediğimiz aydınlanmanın başını belli etmek için ak iplikten kara ipliği seçmek kıstas sayılmıştır." (Burhan Felek)
-
[isim]
Tan vakti
- FERAH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bol, geniş
- "Ferah bir ev."
-
Havadar, aydınlık, iç açıcı (yer)
- "Bu kahvenin ferah ve sevimli bir taraçası vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Bol, geniş
- FEVRİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birdenbire, düşünmeden yapan
- "Bir kere fevri, hemen parlar, kızınca gözü dünyayı görmez." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Birdenbire, düşünmeden yapan
- FENİK
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Alman markının yüzde biri
- "Ömrü boyunca fenik bahşiş almamış postacı, adamın aklını oynatmış olmasından korktu." (Haldun Taner)
-
Çok az para
-
[isim]
Alman markının yüzde biri
- FENNİ
- ...
- FEDAİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir ülkü uğruna tehlikeli işlere girişerek canını esirgemeyen kimse, serdengeçti
- "Senin yanına fedai yazılacağım ve dini bir uğruna çalışacağım." (Refik Halit Karay)
-
Bir kimseyi veya bir yeri koruyan kimse
- "İlk zamanlar sadık fedailerini sık sık gelip yokladılar." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir ülkü uğruna tehlikeli işlere girişerek canını esirgemeyen kimse, serdengeçti
- FESİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Verilmiş bir yargıyı kaldırma, bozma
- "Fesih kararı."
-
Dağıtma, dağıtılma
- "Parlamentonun feshi."
-
[isim]
Verilmiş bir yargıyı kaldırma, bozma
- FENCİ
-
-
[isim]
Fenle uğraşan kimse
-
Fen konularında ders veren öğretmen
-
[isim]
Fenle uğraşan kimse
- FESAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bozukluk
- "Mide fesadı. Ahlak fesadı."
- "... resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma ... suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar." (Anayasa)
-
Karışıklık, kargaşalık, ara bozuculuk
- "Birçokları kahveleri fesat yatağı saymayı sürdürürler." (Salâh Birsel)
-
Hile
-
[sıfat]
Herhangi bir konuda iyimser olmayan, kötü yorumlayan (kimse)
- "Sen de ne fesat adamsın!"
-
[sıfat]
Karıştırıcı, ara bozucu (kimse)
-
[isim]
Bozukluk
- FERİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok sevinçli, neşeli
-
[sıfat]
Çok sevinçli, neşeli
- FERİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tümgeneral
-
Korgeneral
-
[isim]
Tümgeneral
- FERMA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Av köpeğinin gizlendiği yerden avı gözetlemesi
-
[isim]
Av köpeğinin gizlendiği yerden avı gözetlemesi