Sonunda fat olan 22 kelime var. FAT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde fat olan kelimeler listesine ya da başında fat olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MÜKEYYİFAT, MÜSAKKAFAT, MÜZAHREFAT
MÜELLEFAT
BİSÜLFAT, TAHRİFAT, TANZİFAT, TEŞRİFAT, TEVKİFAT
HURUFAT, İLTİFAT, KALAFAT, MÜKAFAT, ŞATAFAT, TELEFAT
ARAFAT, FOSFAT, SÜLFAT
AHFAT, SIFAT, VEFAT
AFAT
A F T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AFT
2 Harfli Kelimeler
AF, AT, FA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜSAKKAFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üzeri damla örtülmüş olan yapılar
-
[isim]
Üzeri damla örtülmüş olan yapılar
- MÜKEYYİFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Keyif verici, uyuşturucu maddeler
-
[isim]
Keyif verici, uyuşturucu maddeler
- MÜZAHREFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Süprüntüler, pislikler
- "İster misin, yaranın üstüne türlü müzahrefat yapıştırsınlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yalanlar, saptırmalar
-
[isim]
Süprüntüler, pislikler
- MÜELLEFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazılı eserler
-
[isim]
Yazılı eserler
- TEŞRİFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Resmî günlerde ve toplantılarda devlet büyüklerinin makam ve mevki sıralarına göre kabulü
-
Kurallara göre davranma
-
[isim]
Resmî günlerde ve toplantılarda devlet büyüklerinin makam ve mevki sıralarına göre kabulü
- TANZİFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belediyece yaptırılan temizlik işleri
-
[isim]
Belediyece yaptırılan temizlik işleri
- TEVKİFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Para konusunda kesintiler
-
[isim]
Para konusunda kesintiler
- BİSÜLFAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hidrojenli sülfatlar
-
[isim]
Hidrojenli sülfatlar
- TAHRİFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin aslını bozma, değiştirme
-
[isim]
Bir şeyin aslını bozma, değiştirme
- KALAFAT
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Geminin kaplama tahtaları arasını üstüpü ile doldurup ziftleyerek su geçirmez duruma getirme işi
- "Kalafatın tokmak gürültüsü ve denize uzayan zift kokusu arasından yol aldım ve tenha yollara saptım." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Aşağısı dar, yukarısı geniş bir çeşit yeniçeri başlığı
-
Osmanlı İmparatorluğu'nda vezir veya yüksek mevkide devlet adamlarının giydikleri bir başlık
-
Onarma, tamir etme
-
[isim]
Geminin kaplama tahtaları arasını üstüpü ile doldurup ziftleyerek su geçirmez duruma getirme işi
- İLTİFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birine güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma
- "Genç kızlar erkeklerin iltifatlarına nasıl karşılık vereceklerini şaşırmışlardı." (Mahmut Yesari)
- "İltifat etti, hatırını sordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
İlgi gösterme, rağbet etme
- "Kime iltifat dozunu artırırsa o gerçekten de bir şeyler olurdu." (Çetin Altan)
- "Akşamki yemeklere iltifat eden çok oldu."
-
Söz söylerken, daha çok etki sağlamak için beklenmedik bir anda sözü, konu ile çok yakından ilgili birine veya bir şeye yöneltme
-
Yüzünü çevirerek bakma
-
[isim]
Birine güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma
- MÜKAFAT
- ...
- HURUFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Harfler
-
Basımda, baskı işinde kullanılan metal vb. bir maddeden yapılmış harf, rakam veya başka işaret kalıpları
-
Dizgi işinde kullanılan harf türlerinin bütünü
- "Hurufatı zengin bir basımevi."
-
[isim]
Harfler
- TELEFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savaş, kaza vb. sebeplerle uğranılan can kaybı
-
[isim]
Savaş, kaza vb. sebeplerle uğranılan can kaybı
- ŞATAFAT
-
-
[isim]
Görkem
- "Hamam alayı da yine şatafat ve masraf cihetinden bundan aşağı kalmazmış." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Görkem
- ARAFAT
- ...
- FOSFAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yapay gübre ve bazı ilaçların yapımında kullanılan fosforik asidin tuzu veya esteri
-
[isim]
Yapay gübre ve bazı ilaçların yapımında kullanılan fosforik asidin tuzu veya esteri
- SÜLFAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sülfürik asidin tuzu veya esteri
-
[isim]
Sülfürik asidin tuzu veya esteri
- VEFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölüm
- "Merkez, kadının dosyasına vefat kaydını geçirdi." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Ölüm
- SIFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimsenin görev, ödev, toplumsal veya hukuki bakımdan yeri ve özelliği
- "Başvezir sıfatıyla hükûmet işlerini idare eder." (Refik Halit Karay)
-
Bir adı, nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımından niteleyen, belirten kelime, ön ad
- "Beyaz (ev), güzel (çocuk), beş (gün), bu (kitap) gibi."
-
Yüz, kılık ve dış görünüş
- "Takındığı bu sıfatı boynundaki kravattan fazla mühimsediği yoktu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir kimsenin görev, ödev, toplumsal veya hukuki bakımdan yeri ve özelliği