Başında fa olan 6 harfli 43 kelime var. Fa ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde fa olan kelimeler listesine ya da sonu fa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında fa bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A F Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AF, FA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FAİZLİ
-
-
[sıfat]
Faizi olan, faizle işlem gören (para)
-
[sıfat]
Faizi olan, faizle işlem gören (para)
- FANİLA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Genellikle ince pamuk ipliğinden dokunmuş, ten üzerine giyilen iç çamaşırı
- "Nihat'ı birkaç fanila ile sımsıkı giydirerek bitişik odada, karyolaya oturttu." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Yumuşak yünden örülmüş veya dokunmuş, hafif ve gevşek (kumaş)
- "Fanila örtü."
-
[isim]
Genellikle ince pamuk ipliğinden dokunmuş, ten üzerine giyilen iç çamaşırı
- FASILA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aralık, ara, kesinti
- "Kısa bir fasıladan sonra kadının sesi tekrar işitildi." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Birer kart göndererek baş ağrılarından dolayı bu kabullere fasıla verdiğini bildirmişti." (Peyami Safa)
-
[isim]
Aralık, ara, kesinti
- FAÇETA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Elmasın yontulmuş yüzlerinden her biri
-
[isim]
Elmasın yontulmuş yüzlerinden her biri
- FAYTON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tek körüklü, dört tekerlekli, genellikle çift atlı binek arabası, payton
- "Kır atların çektiği bir faytonla gelirdi." (Peyami Safa)
-
Perde ayaklılardan, sıcak deniz kıyılarında yaşayan, uzun kuyruklu bir kuş (Phaeton)
-
[isim]
Tek körüklü, dört tekerlekli, genellikle çift atlı binek arabası, payton
- FASSAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İftira atan, gerçek olmayan isnatlarda bulunan (kimse)
- "Gayet fassal, dedikoducuydu da..." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
İftira atan, gerçek olmayan isnatlarda bulunan (kimse)
- FARIMA
-
-
[isim]
Farımak işi
-
[isim]
Farımak işi
- FALANJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eski Yunanlarda, özellikle Makedonya yayalarının çekirdeğini oluşturan mızraklı alay
-
Bazı ülkelerde yarı askerî, siyasi kuruluş
- "İspanya Ulusal Falanjı."
-
[isim]
Eski Yunanlarda, özellikle Makedonya yayalarının çekirdeğini oluşturan mızraklı alay
- FARİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi benzerlerinden ayırt etmeye yarayan durum veya öge, ayırmaç
-
[isim]
Bir şeyi benzerlerinden ayırt etmeye yarayan durum veya öge, ayırmaç
- FARKLI
-
-
[sıfat]
Farkı olan, aralarında fark bulunan, değişik, ayrımlı
- "Vücut ve yüz hatları, giyiniş ve yürüme tarzı çok mu farklı?" (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Farkı olan, aralarında fark bulunan, değişik, ayrımlı
- FAĞFUR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çin imparatorlarına verilen unvan
-
Çin'de yapılmış kâse, tabak, vazo vb. porselen eşya
-
[isim]
Çin imparatorlarına verilen unvan
- FALLUS
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Erkeklik organı
-
[isim]
Erkeklik organı
- FAYANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan, bir yüzü sırlı ve türlü desenlerle bezenmiş, pişmiş balçıktan levha
-
[isim]
Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan, bir yüzü sırlı ve türlü desenlerle bezenmiş, pişmiş balçıktan levha
- FAHİŞE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Orospu
-
[isim]
Orospu
- FARİZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanrı buyruğu
- "Hac farizası."
-
Yapılması gerekli ödev, görev
-
Şeriata uygun bir biçimde mirasçılara düşen pay
-
[isim]
Tanrı buyruğu
- FACTOR
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bakınız alacaklandırıcı
-
[isim]
Bakınız alacaklandırıcı
- FAKTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Etken, etmen
- "Bütün hastalıklarda böyle ruh faktörleri bulunabilir." (Peyami Safa)
-
[isim]
Etken, etmen
- FAULLÜ
-
-
[sıfat]
Faulü olan, faul yapmış olan
-
[zarf]
Faul yaparak
- "Çok faullü oynadığı için oyundan alındı."
-
[sıfat]
Faulü olan, faul yapmış olan
- FALAKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ceza olarak ayak tabanlarına vurmakta kullanılan, ayakları uygun bir durumda sıkıştırıp tutan, kalınca bir sopa ile bunun iki ucuna bağlı bir ipi olan cezalandırma aracı
-
Bu araçla uygulanan dayak cezası
-
Bazı kaldıraçlarda kullanılan ucu iple bağlı ağaç parçası
-
[isim]
Ceza olarak ayak tabanlarına vurmakta kullanılan, ayakları uygun bir durumda sıkıştırıp tutan, kalınca bir sopa ile bunun iki ucuna bağlı bir ipi olan cezalandırma aracı
- FAŞİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Faşizm yanlısı olan kimse, görüş vb
-
Faşizm yanlısı olan kimse, görüş vb