Başında f olan 6 harfli 151 kelime var. F harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde f harfi olan kelimeler listesine ya da sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında f bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FELÇLİ
-
-
[sıfat]
İnmeli, felç olmuş, mefluç
- "Bütün o nefis yazılarını felçli olarak yazmıştır." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
İnmeli, felç olmuş, mefluç
- FİRKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayrılış, ayrılık
- "Bir firkat geldi de durdum ağladım / Öpüp kokladığım güller perişan." (Karacaoğlan)
-
[isim]
Ayrılış, ayrılık
- FİYONK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kurdele, şerit, kumaş vb.nin kelebek şeklinde bağlanmış biçimi
- "Gülistan ne kadar şık, belinde fiyonk olan eflatun bir elbise giymiş." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Kurdele, şerit, kumaş vb.nin kelebek şeklinde bağlanmış biçimi
- FREZYA
-
-
[isim]
Süsengiller familyasından yirmi kadar süs bitkisi türünü içeren cins (Freesia)
-
[isim]
Süsengiller familyasından yirmi kadar süs bitkisi türünü içeren cins (Freesia)
- FALANJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eski Yunanlarda, özellikle Makedonya yayalarının çekirdeğini oluşturan mızraklı alay
-
Bazı ülkelerde yarı askerî, siyasi kuruluş
- "İspanya Ulusal Falanjı."
-
[isim]
Eski Yunanlarda, özellikle Makedonya yayalarının çekirdeğini oluşturan mızraklı alay
- FAŞİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İtalya'da 1922-1943 yılları arasında etkinliğini sürdüren, meslek kuruluşlarına dayanan, devlet sınırlarını genişletmeyi amaçlayan, yetkinin, tek partinin elinde toplandığı düzen
-
Demokratik düzenin yerine aşırı bir ulusçuluk ve baskı düzeni kurmayı amaçlayan öğreti
-
[isim]
İtalya'da 1922-1943 yılları arasında etkinliğini sürdüren, meslek kuruluşlarına dayanan, devlet sınırlarını genişletmeyi amaçlayan, yetkinin, tek partinin elinde toplandığı düzen
- FLORYA
- ...
- FİLİKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Cankurtaran sandalı
- "Filika hafif hafif sallanıyor, denizin alçalıp yükselmesine ayak uydurmuş." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[isim]
Cankurtaran sandalı
- FORMEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Biçimsel
-
Resmî
-
[sıfat]
Biçimsel
- FERSAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaklaşık 5 km'lik bir uzaklık ölçüsü
-
Çok uzun mesafe, uzaklık
-
[isim]
Yaklaşık 5 km'lik bir uzaklık ölçüsü
- FRİZBİ
- ...
- FİBULA
- ...
- FLORİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hollanda para birimi, gulden
-
[isim]
Hollanda para birimi, gulden
- FLAMAN
- ...
- FIRLAK
-
-
[sıfat]
Dışarı doğru fırlamış, çıkmış, çıkık
- "Alt dudağını bıyığının içine geçirmiş, gözleri fırlak, sanki bir timsaha bakıyordu.." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Dışarı doğru fırlamış, çıkmış, çıkık
- FANGRİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Mercan türünden bir balık
-
[isim]
Mercan türünden bir balık
- FONDİP
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[zarf]
Sonuna kadar, bir solukta, bir dikişte
-
[zarf]
Sonuna kadar, bir solukta, bir dikişte
- FORMÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genel bir olguyu, bir kuralı veya ilkeyi açıklayan simgeler takımı
- "O, bu nazik duruma karşı bir formül bulmuştu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir belgenin yazılacağı biçimi ve ona özgü olan deyimi gösteren örnek
- "Cevap formülü son derece basit idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Kalıplaşmış, basmakalıp anlatım
-
Bir veya birçok niceliğe bağlı bulunan bir niceliğin hesaplanmasına yarayan matematiksel anlatım
-
Çıkar yol, tutulan yol, yöntem
- "Her yerde yapılabilen bir şey, yalnız formülleri, şekilleri değişir." (Aka Gündüz)
-
Birleşik bir cismin birleşimine giren maddeleri ve bunların o birleşik maddedeki oranlarını gösteren kısaltma takımı
- "Karbonmonoksit CO formülüyle gösterilir."
-
[isim]
Genel bir olguyu, bir kuralı veya ilkeyi açıklayan simgeler takımı
- FİİLEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Gerçekten
- "Harbin fiilen başlaması ise seçim günlerinin arifesine başlıyor." (Haldun Taner)
-
Gerçekten yaparak, çalışarak
-
[zarf]
Gerçekten
- FLORİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kalsiyum florür birleşiminde, çeşitli renkleri olan bir mineral
- "Florit vazo, kâse gibi şeyler yapmaya yaradığı gibi madencilikte de ergitme işinde kullanılır."
-
[isim]
Kalsiyum florür birleşiminde, çeşitli renkleri olan bir mineral