Başında f olan 6 harfli 151 kelime var. F harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde f harfi olan kelimeler listesine ya da sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında f bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FELLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çiftçi
-
Mısır köylüsü
- "Bir Mısır turnesinde zengin bir fellah kendisine tutulmuş, nikâhla almıştı." (Refik Halit Karay)
-
Arap
-
[isim]
Çiftçi
- FİNCAN
-
-
[isim]
Çay, kahve vb. sıcak şeyler içmekte kullanılan, genellikle kulplu, porselen veya camdan yapılmış küçük kap
- "Bir fincan kahve ve kızarmış ekmek getirin." (Halide Edip Adıvar)
-
Elektrik tellerinin eklem noktalarına konulan porselenden yapılmış yalıtkan araç
-
[isim]
Çay, kahve vb. sıcak şeyler içmekte kullanılan, genellikle kulplu, porselen veya camdan yapılmış küçük kap
- FARAZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Diyelim ki, sayalım ki, tutalım ki, varsayalım ki
- "Faraza bendeniz beyefendi, ne ticaret yapabilirim ne memuriyet." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Diyelim ki, sayalım ki, tutalım ki, varsayalım ki
- FİBRİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kan ve lenf serumunda bulunan albüminli bir madde
-
[isim]
Kan ve lenf serumunda bulunan albüminli bir madde
- FAÇETA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Elmasın yontulmuş yüzlerinden her biri
-
[isim]
Elmasın yontulmuş yüzlerinden her biri
- FETTAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Fitneli, karıştırıcı
-
Gönül ayartıcı, cilveli
- "Bunun için değil mi ki senin kadın tanıdıklarının hepsi fettandırlar." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Fitneli, karıştırıcı
- FİSSÜR
- ...
- FİNTEK
- ...
- FOSGEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Karbonmonoksit ile klordan meydana gelen boğucu bir gaz
-
[isim]
Karbonmonoksit ile klordan meydana gelen boğucu bir gaz
- FANİLA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Genellikle ince pamuk ipliğinden dokunmuş, ten üzerine giyilen iç çamaşırı
- "Nihat'ı birkaç fanila ile sımsıkı giydirerek bitişik odada, karyolaya oturttu." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Yumuşak yünden örülmüş veya dokunmuş, hafif ve gevşek (kumaş)
- "Fanila örtü."
-
[isim]
Genellikle ince pamuk ipliğinden dokunmuş, ten üzerine giyilen iç çamaşırı
- FARKLI
-
-
[sıfat]
Farkı olan, aralarında fark bulunan, değişik, ayrımlı
- "Vücut ve yüz hatları, giyiniş ve yürüme tarzı çok mu farklı?" (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Farkı olan, aralarında fark bulunan, değişik, ayrımlı
- FAÇUNA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Halatın örselenecek yerine tel veya sicimle yapılan sargı
-
[isim]
Halatın örselenecek yerine tel veya sicimle yapılan sargı
- FİLİZİ
- ...
- FIRSAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile
- "İnsan, dedim, kendine bir ad takmak fırsatını bin yılda bir ele geçiremez." (Memduh Şevket Esendal)
- "Fırsat bu fırsat deyip gelip görüyorlar, yiyip içiyorlar." (Burhan Felek)
- "Bir başka tanıdık kayığa daha rast gelerek ... görüşmeye fırsat buluyorlardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Evet mademki fırsat düşmüştü. Cesaretini göstermek lazımdı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile
- FRİTÖZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yiyecekleri özellikle patatesi kızartmaya yarayan özel kap
-
[isim]
Yiyecekleri özellikle patatesi kızartmaya yarayan özel kap
- FARSÇA
- ...
- FİYONK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kurdele, şerit, kumaş vb.nin kelebek şeklinde bağlanmış biçimi
- "Gülistan ne kadar şık, belinde fiyonk olan eflatun bir elbise giymiş." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Kurdele, şerit, kumaş vb.nin kelebek şeklinde bağlanmış biçimi
- FERMAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Buyruk, emir
-
Osmanlı İmparatorluğu'nda padişahın verdiği, uyulması gerekli hükümleri taşıyan yazılı buyruk, yarlık
- "Bizde Tanzimat fermanı henüz okunmamıştır." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Buyruk, emir
- FİLİKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Cankurtaran sandalı
- "Filika hafif hafif sallanıyor, denizin alçalıp yükselmesine ayak uydurmuş." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[isim]
Cankurtaran sandalı
- FİYAKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gösteriş, çalım, afi, caka
- "Küçük çocuklar da tütüne alışırken fiyakası için başlarlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Gösteriş, çalım, afi, caka