Başında f olan 5 harfli 155 kelime var. F harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde f harfi olan kelimeler listesine ya da sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında f bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FİLAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zamir]
Falan
-
[zamir]
Falan
- FASKA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Kundak çocuklarının beline, zıbının üzerinden sarılan geniş sargı
-
[isim]
Kundak çocuklarının beline, zıbının üzerinden sarılan geniş sargı
- FAHTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde genellikle ilahi, beste ve özellikle peşrev formlarında kullanılan, yirmi zamanlı ve on iki vuruşlu bir büyük usul
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde genellikle ilahi, beste ve özellikle peşrev formlarında kullanılan, yirmi zamanlı ve on iki vuruşlu bir büyük usul
- FİZİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Maddenin kimyasal yapısındaki değişiklikler dışında genel veya geçici yasalara bağlı, deneysel olarak araştırılabilen, ölçülebilen, matematiksel olarak tanımlanabilen madde ve enerji olgularıyla uğraşan bilim dalı
- "Fizik bilimi mekanik, ısı, ışık, elektrik ve manyetizma bölümlerine ayrılır."
-
İnsanın doğal yapısı
-
Kişinin dış görünüşü
-
[isim]
Maddenin kimyasal yapısındaki değişiklikler dışında genel veya geçici yasalara bağlı, deneysel olarak araştırılabilen, ölçülebilen, matematiksel olarak tanımlanabilen madde ve enerji olgularıyla uğraşan bilim dalı
- FANYA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir balık ağına eklenen iri gözlü ikinci ağ
-
[isim]
Bir balık ağına eklenen iri gözlü ikinci ağ
- FORUM
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Eski Romalılar zamanında, Roma'da ve diğer şehirlerde kamu işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan
-
Toplu tartışma
-
Bazı sorunların görüşülerek karara bağlandığı genel toplantı
-
Tartışma alanı
- "Basın, uygar ulusların forumudur."
-
[isim]
Eski Romalılar zamanında, Roma'da ve diğer şehirlerde kamu işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan
- FULAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle boyna bağlanan, bir tür ince ipek kumaş
- "Boynuna bulut mavisi bir fular bağlamıştı." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Genellikle boyna bağlanan, bir tür ince ipek kumaş
- FUHUŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçinde bulunulan toplumun kurallarına uymayan bir biçimde bir veya birkaç kişiyle para karşılığında cinsel ilişkide bulunma
-
Taşkınlık, aşırı davranış
-
[isim]
İçinde bulunulan toplumun kurallarına uymayan bir biçimde bir veya birkaç kişiyle para karşılığında cinsel ilişkide bulunma
- FENER
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Saydam bir maddeden yapılmış veya böyle bir madde ile donatılmış, içinde ışık kaynağı bulunan aydınlatma aracı
- "Sigara içilmeyecek, kibrit, fener yakılmayacaktı." (Ömer Seyfettin)
- "Fener çeken çocuk, herkese yolunu göstermek mecburiyetinde." (Burhan Felek)
-
Gemilere yol gösteren ışık kulesi
- "Deniz, bu Japon fenerinden dökülen ışıklar altında ıslak parıltılarla, yanıp sönüyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Tepesinden kulplu kahveci tepsisi, askı
-
[isim]
Saydam bir maddeden yapılmış veya böyle bir madde ile donatılmış, içinde ışık kaynağı bulunan aydınlatma aracı
- FİGÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
-
Bir dansı veya oyunu oluşturan ölçülü adımlarla beliren zincirleme hareketlerden her biri
- "Bale figürü. Dans figürü."
-
Birbirini izleyerek melodik ve ritmik bakımdan bir bütün oluşturan notalar grubu
-
[isim]
Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
- FIRAT
- ...
- FOKUS
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Işınların bir mercekten geçtikten sonra toplandıkları nokta
-
[isim]
Işınların bir mercekten geçtikten sonra toplandıkları nokta
- FRANK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Fransa, İsviçre, Belçika vb. ülkelerin para birimi
-
[isim]
Fransa, İsviçre, Belçika vb. ülkelerin para birimi
- FUAYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dinlenmelik
-
[isim]
Dinlenmelik
- FETHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üstün (II)
-
[isim]
Üstün (II)
- FRİSA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Tütünleme suretiyle kurutulmuş ringa balığı
-
[isim]
Tütünleme suretiyle kurutulmuş ringa balığı
- FALEZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yalı yar
-
[isim]
Yalı yar
- FASIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bölüm, kısım, devre
- "Kitabı kapadı, biraz durdu, sonra tekrar açarak o faslı sonuna kadar bir hamlede okudu." (Peyami Safa)
-
Dönem, devre
- "Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç / Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Belli bir sürede yapılan iş, karşılaşılan durum veya olay
- "Fazla olarak arada bir patronu çekiştirmek, dedikodu yapmak faslı da kapanacak." (Halide Edip Adıvar)
-
Peşrev, nakış, şarkı, saz semaisi vb. parçaların belli bir sıraya göre çalınıp söylenmesi
- "Radyo ince sazdan sultaniyegâh faslına başlamış." (Atilla İlhan)
-
Orta oyununa başlamadan önce saz takımının çaldığı köçek havası ve curcuna
-
Osmanlı ve Arap tiyatrosunda oyunun perde bölümü
-
[isim]
Bölüm, kısım, devre
- FİTÇİ
-
-
[sıfat]
Arabozan
-
[sıfat]
Arabozan
- FİŞLİ
-
-
[sıfat]
Fişe yazılmış olan
-
Fişi olan
-
Güvenlik kuruluşlarında kaydı bulunan (kimse)
-
[sıfat]
Fişe yazılmış olan