Başında f olan 5 harfli 155 kelime var. F harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde f harfi olan kelimeler listesine ya da sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında f bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FASKA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Kundak çocuklarının beline, zıbının üzerinden sarılan geniş sargı

FODUL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Üstünlük taslayan, kibirlenen

FLÖRE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dürtücü kılıç
  2. Bu kılıç kullanılarak oynanan bir tür kılıç oyunu

FANUS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Süslü, ayaklı fener
  2. Saat, mikroskop vb. araçları tozdan korumak için üzerlerine kapatılan, yarım küre biçiminde cam kap
  3. Genellikle silindir biçiminde olan mum, gaz lambası vb. aydınlatma araçlarının çevresini kapatarak rüzgârdan koruyan cam
    • "Madenî darbe ortada asılı avizenin fanuslarına çarptı." (Refik Halit Karay)

FİLET

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Derinliği her yerinde aynı olan sığ su alanı

FUJER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Eğrelti otu

FIRAT
...
FANTİ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] İskambil oyunlarında oğlan, bacak veya vale adlarıyla bilinen kâğıt

FİLSİ

  1. [sıfat] Fili andıran, file benzeyen, fil gibi

FALCI

  1. [isim] Fala bakmayı kendine geçim yolu yapan kimse
    • "Falcılar, gelecekte olacakları bir bir bilir ve söyler." (Abdülhak Şinasi Hisar)

FİSKE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Parmak uçlarıyla yapılan hafif vuruş
    • "Başının altından yastığı çektim ve yüzüne fiskeler hâlinde su serptim." (Peyami Safa)
    • "Yumurta yiyince çocuğun derisi fiske fiske kabardı."
  2. [sıfat] İki parmak ucu ile tutulabilen miktarda olan
    • "Yeniden dolan bardağa, bizim dost bir fiske kül daha attı." (Çetin Altan)
  3. İnsan derisinde herhangi bir sebeple ortaya çıkan ufak ve içi su dolu kabartı

FUAYE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dinlenmelik

FESAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bozukluk
    • "Mide fesadı. Ahlak fesadı."
    • "... resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma ... suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar." (Anayasa)
  2. Karışıklık, kargaşalık, ara bozuculuk
    • "Birçokları kahveleri fesat yatağı saymayı sürdürürler." (Salâh Birsel)
  3. Hile
  4. [sıfat] Herhangi bir konuda iyimser olmayan, kötü yorumlayan (kimse)
    • "Sen de ne fesat adamsın!"
  5. [sıfat] Karıştırıcı, ara bozucu (kimse)

FLORA

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Bitki örtüsü

FASIL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bölüm, kısım, devre
    • "Kitabı kapadı, biraz durdu, sonra tekrar açarak o faslı sonuna kadar bir hamlede okudu." (Peyami Safa)
  2. Dönem, devre
    • "Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç / Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Belli bir sürede yapılan iş, karşılaşılan durum veya olay
    • "Fazla olarak arada bir patronu çekiştirmek, dedikodu yapmak faslı da kapanacak." (Halide Edip Adıvar)
  4. Peşrev, nakış, şarkı, saz semaisi vb. parçaların belli bir sıraya göre çalınıp söylenmesi
    • "Radyo ince sazdan sultaniyegâh faslına başlamış." (Atilla İlhan)
  5. Orta oyununa başlamadan önce saz takımının çaldığı köçek havası ve curcuna
  6. Osmanlı ve Arap tiyatrosunda oyunun perde bölümü

FİŞKA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Çipo tırnağını kaldırıp asmak için geminin kenarında bulunan sabit veya hareketli demir askı

FASON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim vermesi işi, kesim
  2. Malzemesi marka sahibi tarafından karşılanarak başka bir firmaya yaptırılan mal, fason mal

FIKRA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kısa ve özlü anlatımı olan, nükteli, güldürücü hikâyecik, anekdot
    • "Nasrettin Hocanın hemen bütün fıkraları insanla vicdan arasındaki münasebete ilişkindir." (Burhan Felek)
  2. Gazete veya dergilerde gündelik konuları bir görüş ve düşünceye bağlayarak yorumlayan ciddi veya eğlendirici yazı türü
    • "Dişimi sıkıp da altı yedi fıkra birden çıkartırsam gazetenin yazıları aksamayacaktı." (Çetin Altan)
  3. Kanun maddelerinin kendi içlerinde satır başlarıyla ayrıldıkları ufak bölümlerden her biri
    • "Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayınların izin sistemine bağlanmasına engel değildir." (Anayasa)
  4. Paragraf
  5. Omur

FONEM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ses birimi

FİNAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir işin sonu
  2. Dönem sonu sınavı
  3. Bir müzik parçasının son bölümü, bitiş
  4. Elemeli yarışmalarda sonucu belirten karşılaşma
    • "Basketbol finalleri bugün yapılacak."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü