Başında esas olan 15 kelime var. Esas ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde esas olan kelimeler listesine ya da sonu esas ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında esas bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ESASLANDIRMAK
ESASLANDIRMA
ESASLANMAK, ESASSIZLIK
ESASLANMA, ESASLILIK, ESASOĞLAN
ESASKIZ, ESASSIZ, ESASTAN
ESASEN, ESASLI, ESASTA
ESASİ
ESAS
A E S S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ASES, ESAS
3 Harfli Kelimeler
SES
2 Harfli Kelimeler
AS, ES, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ESASLANDIRMAK
-
-
[-i]
Esaslı duruma getirmek, sağlamlaştırmak
-
[-i]
Esaslı duruma getirmek, sağlamlaştırmak
- ESASLANDIRMA
-
-
[isim]
Esaslandırmak işi veya durumu
-
[isim]
Esaslandırmak işi veya durumu
- ESASLANMAK
-
-
[nsz]
Temeli sağlamlaşmak, temelleşmek
-
Kökleşmek
-
[nsz]
Temeli sağlamlaşmak, temelleşmek
- ESASSIZLIK
- ...
- ESASLILIK
- ...
- ESASOĞLAN
- ...
- ESASLANMA
-
-
[isim]
Esaslanmak işi veya durumu
- "Bizans'a karşı devamlı muharebeler, Bulgarlığın büyümesine ve esaslanmasına yardım etti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Esaslanmak işi veya durumu
- ESASTAN
- ...
- ESASSIZ
-
-
[sıfat]
Sağlam bir temele dayanmayan, köksüz, asılsız
- "Esassız bir iş."
-
Doğru olmayan, yalan
- "Bazen bir toplum, olduğu gibi esassız, çok abartılmış, yanlış rivayetlere kapılıp gidiyordu." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Sağlam bir temele dayanmayan, köksüz, asılsız
- ESASKIZ
- ...
- ESASLI
-
-
[sıfat]
Köklü, geniş ölçüde etkili, güzel, doğru
- "... gövdesini kuş tüyü yastıkların içine daha esaslı bir tarzda yerleştirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Köklü, etkili, güzel bir biçimde, doğru olarak
- "Konuyu esaslı öğrendi mi?"
-
[sıfat]
Köklü, geniş ölçüde etkili, güzel, doğru
- ESASTA
- ...
- ESASEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Başından, temelinden, kökeninden
-
Zaten
- "Esasen bende kabahat ki sizin gibi dönek insanlarla yola çıkmışım." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Nasıl olsa, gene
- "Esasen, Mediha Hanım gelmese şimdi de hastayı yalnız bırakamayacaktım." (Halide Edip Adıvar)
-
Aslında
-
[zarf]
Başından, temelinden, kökeninden
- ESASİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Asal
-
[sıfat]
Asal
- ESAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin özünü oluşturan ana öge, temel
-
Bir iş veya sözde doğru biçim
- "Bu işin esası böyle değil."
-
[sıfat]
Ana, temel olarak alınan, başlıca, asal, esasi
- "Esas düşünce. Esas görev."
-
[isim]
Bir şeyin özünü oluşturan ana öge, temel