Sonunda es olan 5 harfli 24 kelime var. ES ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde es olan kelimeler listesine ya da başında es olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ES, SE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

LADES

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tavuğun lades kemiğini iki kişinin birer ucundan tutarak kırması, birinin bir şeyi "aklımda" veya "hatırımda" demeden ötekinden almasıyla yenik sayılmasıyla biten oyun, lades oyunu
    • "Lades tutuşmadık ki her defasında hatırımda diyorsun." (Abdülhak Şinasi Hisar)

NEFES

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Soluk
    • "Nefes aldıkça içime kurum ve is kokusu doluyor sanıyorum." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Ramazan sigarasının izmaritinden birkaç nefes çekti." (Çetin Altan)
    • "Ahalinin büyük bir kayıtsızlıkla "çiçek" ismini verdiği frengiye nefes eder, tütsü yapardı." (Refik Halit Karay)
    • "Enişte istediği kadar nefes tüketsin, hepsi bir kulağımdan girer, öteki kulağımdan çıkar." (Sermet Muhtar Alus)
  2. Şifa amacıyla hastaya okunan dua
    • "İki güzel filmin arkasından peş peşe on tane moloz film sıralanınca insanın nefesi kesiliyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  3. Sigara, pipo içilirken içe çekilen duman
    • "Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu." (Haldun Taner)
    • "Bu telgrafı okur okumaz, geniş bir nefes aldım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Canlılık, hayat belirtisi
    • "Bir insan daha var çok şükür evde / Nefes var / Ayak sesi var / Çok şükür, çok şükür." (Orhan Veli Kanık)
    • "Gezecek, eğlenecek, nefes alacak hiçbir yer yok." (Memduh Şevket Esendal)
  5. Bektaşi ve Alevilerin görüş ve düşüncelerini belirtmek için yazılmış şiir

KUPES

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] İzmaritgillerden, ılıman denizlerde yaşayan bir balık (Boops boops)

PİYES

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Oynanmak için yazılmış eser, tiyatro eseri veya oyunu, oyun
    • "Geceleri tiyatroların önünde saatlerce bekleyerek ucuz yerlere yerleşirdik, sevdiğimiz piyesleri seyrederdik." (Yahya Kemal Beyatlı)

KÜMES

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Tavuk, hindi vb. evcil hayvanların barınmasına yarayan kapalı yer
    • "Ne kümeste tavuk bırakırmış ne ahırda hayvan ne de ağılda koyun..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Ufak ev
    • "Biriktirdiğimiz para ile bir kümes edindik."

PİNES

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Yumuşakçalardan, midye biçiminde, ondan daha büyük kabuklu bir deniz hayvanı (Pinna nobilis)

TERES

  1. [isim] Pezevenk

KODES

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Tutukevi, hapishane, karakol
    • "Belki kodese tıkarlar, hazır olsun." (Sait Faik Abasıyanık)

BİKES

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Kimsesiz
  2. Kimsesiz olarak
    • "Memleket öksüz, bikes ve sahipsiz kalakalmıştır." (Samiha Ayverdi)

MERES

  1. [isim] Köpekte yaş

TELES

  1. [sıfat] Yıpranmış, hırpalanmış bir biçimde telleri, lifleri meydana çıkmış

MELES

  1. [isim] Beli çökük at

KAFES

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hayvanlar için aralıklı tel, metal veya ağaç çubuklardan yapılmış taşınabilir bölme
    • "Kuş kafesi."
    • "O, ya birisini batırmak yahut da kafese koymak için ziyafet çekerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Vahşi hayvanlar için demir çubuklarla yapılmış taşınabilir bölme
    • "Aslan kafesi."
  3. Çapraz çubuklarla ve aralıklı olarak yapılmış, pencerelere takılan siper
    • "Bahçeye, kafeslerde elenen solgun bir ışık vurmuş." (Yusuf Ziya Ortaç)
  4. Ahşap yapıların direk ve çatmalardan oluşan kaplama tahtaları dışında kalan iskeleti
  5. Hapishane
  6. Cami, tekke vb. yerlerde kadınlara ayrılan yer

KERES

  1. [isim] Büyük ve derin karavana

ALTES

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı
  2. Bu unvanı taşıyan kimse

ADRES

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir kimsenin arandığında bulunabileceği yer, bulunak
    • "Mektuplar gelir adreslerine / Şenyuva apartmanı bodrum katı." (Orhan Veli Kanık)
    • "Kendisi, soracak olurlarsa Hayrettin Ağanın adresini vermesini söyledi." (Mahmut Yesari)
  2. Gönderilen bir şeyin üzerine, alıcının adını ve bulunduğu yeri bildirmek için yazılan yazı, bulunak

HEVES

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İstek, eğilim, arzu, şevk
    • "Küçüklüğünden beri bütün hevesi bahriyede idi." (Haldun Taner)
    • "Birçoklarının bu havaya uydukları ve artık refahlarını devlet kapılarının dışında aramaya heves ettikleri zamanlardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Bir aralık, büyük bir devlet adamı olmak hevesine düştüm." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Gazetenin yayını kesildi; çaresiz İzmir'e döndüm fakat hevesim kursağımda kalmıştı." (Atilla İlhan)
  2. Gelip geçici istek
    • "Yoksa ona karşı geçici bir heves mi duyuyor." (Peyami Safa)

KELES
...
VİTES

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Otomobillerin çekiş ve hızını ayarlamaya yarayan dişliler düzeni
    • "Ankara Caddesi'nde bir ağır kamyon vites değiştiriyor." (Atilla İlhan)

PENES

Kelime Kökeni : Macarca

  1. [isim] Genellikle halk oyunlarında kızların süs olarak kullandığı, altını taklit, sarı tenekeden pul

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü