Sonunda es olan 5 harfli 24 kelime var. ES ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde es olan kelimeler listesine ya da başında es olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ES, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MERES
-
-
[isim]
Köpekte yaş
-
[isim]
Köpekte yaş
- PİNES
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yumuşakçalardan, midye biçiminde, ondan daha büyük kabuklu bir deniz hayvanı (Pinna nobilis)
-
[isim]
Yumuşakçalardan, midye biçiminde, ondan daha büyük kabuklu bir deniz hayvanı (Pinna nobilis)
- STRES
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Ameliyat şoku, travma, soğuk, coşku vb. etkenlerin organizmada oluşturduğu bozuklukların tümü, ruhsal gerilim
-
[isim]
Ameliyat şoku, travma, soğuk, coşku vb. etkenlerin organizmada oluşturduğu bozuklukların tümü, ruhsal gerilim
- DÜŞES
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dükün karısı
-
[isim]
Dükün karısı
- ALTES
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı
-
Bu unvanı taşıyan kimse
-
[isim]
Prens ve prenseslere verilen şeref unvanı
- ADRES
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir kimsenin arandığında bulunabileceği yer, bulunak
- "Mektuplar gelir adreslerine / Şenyuva apartmanı bodrum katı." (Orhan Veli Kanık)
- "Kendisi, soracak olurlarsa Hayrettin Ağanın adresini vermesini söyledi." (Mahmut Yesari)
-
Gönderilen bir şeyin üzerine, alıcının adını ve bulunduğu yeri bildirmek için yazılan yazı, bulunak
-
[isim]
Bir kimsenin arandığında bulunabileceği yer, bulunak
- KUPES
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İzmaritgillerden, ılıman denizlerde yaşayan bir balık (Boops boops)
-
[isim]
İzmaritgillerden, ılıman denizlerde yaşayan bir balık (Boops boops)
- KAFES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hayvanlar için aralıklı tel, metal veya ağaç çubuklardan yapılmış taşınabilir bölme
- "Kuş kafesi."
- "O, ya birisini batırmak yahut da kafese koymak için ziyafet çekerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Vahşi hayvanlar için demir çubuklarla yapılmış taşınabilir bölme
- "Aslan kafesi."
-
Çapraz çubuklarla ve aralıklı olarak yapılmış, pencerelere takılan siper
- "Bahçeye, kafeslerde elenen solgun bir ışık vurmuş." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Ahşap yapıların direk ve çatmalardan oluşan kaplama tahtaları dışında kalan iskeleti
-
Hapishane
-
Cami, tekke vb. yerlerde kadınlara ayrılan yer
-
[isim]
Hayvanlar için aralıklı tel, metal veya ağaç çubuklardan yapılmış taşınabilir bölme
- NEKES
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Cimri
-
[sıfat]
Cimri
- VİTES
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Otomobillerin çekiş ve hızını ayarlamaya yarayan dişliler düzeni
- "Ankara Caddesi'nde bir ağır kamyon vites değiştiriyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Otomobillerin çekiş ve hızını ayarlamaya yarayan dişliler düzeni
- BİKES
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Kimsesiz
-
Kimsesiz olarak
- "Memleket öksüz, bikes ve sahipsiz kalakalmıştır." (Samiha Ayverdi)
-
[sıfat]
Kimsesiz
- KELES
- ...
- PİYES
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Oynanmak için yazılmış eser, tiyatro eseri veya oyunu, oyun
- "Geceleri tiyatroların önünde saatlerce bekleyerek ucuz yerlere yerleşirdik, sevdiğimiz piyesleri seyrederdik." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Oynanmak için yazılmış eser, tiyatro eseri veya oyunu, oyun
- LADES
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tavuğun lades kemiğini iki kişinin birer ucundan tutarak kırması, birinin bir şeyi "aklımda" veya "hatırımda" demeden ötekinden almasıyla yenik sayılmasıyla biten oyun, lades oyunu
- "Lades tutuşmadık ki her defasında hatırımda diyorsun." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Tavuğun lades kemiğini iki kişinin birer ucundan tutarak kırması, birinin bir şeyi "aklımda" veya "hatırımda" demeden ötekinden almasıyla yenik sayılmasıyla biten oyun, lades oyunu
- PENES
-
Kelime Kökeni : Macarca
-
[isim]
Genellikle halk oyunlarında kızların süs olarak kullandığı, altını taklit, sarı tenekeden pul
-
[isim]
Genellikle halk oyunlarında kızların süs olarak kullandığı, altını taklit, sarı tenekeden pul
- NEFES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Soluk
- "Nefes aldıkça içime kurum ve is kokusu doluyor sanıyorum." (Ruşen Eşref Ünaydın)
- "Ramazan sigarasının izmaritinden birkaç nefes çekti." (Çetin Altan)
- "Ahalinin büyük bir kayıtsızlıkla "çiçek" ismini verdiği frengiye nefes eder, tütsü yapardı." (Refik Halit Karay)
- "Enişte istediği kadar nefes tüketsin, hepsi bir kulağımdan girer, öteki kulağımdan çıkar." (Sermet Muhtar Alus)
-
Şifa amacıyla hastaya okunan dua
- "İki güzel filmin arkasından peş peşe on tane moloz film sıralanınca insanın nefesi kesiliyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Sigara, pipo içilirken içe çekilen duman
- "Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu." (Haldun Taner)
- "Bu telgrafı okur okumaz, geniş bir nefes aldım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Canlılık, hayat belirtisi
- "Bir insan daha var çok şükür evde / Nefes var / Ayak sesi var / Çok şükür, çok şükür." (Orhan Veli Kanık)
- "Gezecek, eğlenecek, nefes alacak hiçbir yer yok." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bektaşi ve Alevilerin görüş ve düşüncelerini belirtmek için yazılmış şiir
-
[isim]
Soluk
- ENFES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok güzel, en güzel
- "Eline sağlık, ağacığım, sütlaç enfesti." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Çok güzel, en güzel
- MELES
-
-
[isim]
Beli çökük at
-
[isim]
Beli çökük at
- TELES
-
-
[sıfat]
Yıpranmış, hırpalanmış bir biçimde telleri, lifleri meydana çıkmış
-
[sıfat]
Yıpranmış, hırpalanmış bir biçimde telleri, lifleri meydana çıkmış
- KÜMES
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Tavuk, hindi vb. evcil hayvanların barınmasına yarayan kapalı yer
- "Ne kümeste tavuk bırakırmış ne ahırda hayvan ne de ağılda koyun..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Ufak ev
- "Biriktirdiğimiz para ile bir kümes edindik."
-
[isim]
Tavuk, hindi vb. evcil hayvanların barınmasına yarayan kapalı yer