Başında es olan 4 harfli 14 kelime var. Es ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde es olan kelimeler listesine ya da sonu es ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında es bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ES, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ESER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt
- "Boğaziçi doğrudan doğruya Türklerin eseridir." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "İdare dizginlerini eline aldığından beri burada artık ne kan kavgalarından, ne dağ eşkıyalığından kabadayılığından eser kalmamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Yayın, kitap, yapıt
- "Bütün özlediğim eserlerle bir kütüphane yapabilsem artık yapılacak bir iş kalmayacak." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
İz, işaret, im
- "Buralarda sudan eser yok."
-
Soyut kavramlarda belirti
- "Sarı sakalları uzamış, bu yanık yüzde, en küçük bir pişmanlık eseri yoktu." (Haldun Taner)
-
[isim]
Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt
- ESME
-
-
[isim]
Esmek işi
-
[isim]
Esmek işi
- ESRE
-
-
[isim]
Arap harfli metinlerde bir ünsüzün ı, i seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, kesre
-
[isim]
Arap harfli metinlerde bir ünsüzün ı, i seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, kesre
- ESEN
-
-
[sıfat]
Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı, sıhhatli, salim
- "Şen ve esen kalınız."
-
[sıfat]
Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı, sıhhatli, salim
- ESİN
-
-
[isim]
Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham
- "Mitoloji, sanat ve edebiyat eserlerine esin kaynağı olan bir alanı yakınımıza getirir." (Haldun Taner)
-
Sabah yeli
-
[isim]
Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham
- ESKİ
-
-
[sıfat]
Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı
- "Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden?" (Nurullah ataç)
- "O, eski defterleri çoktan kapatmış, Osmanlıya kucağını açmıştı." (Tarık Buğra)
- "Bereket versin, işi kuru gürültüden ileri gitmediği, her şeyin eski hamam eski tas kaldığı çabuk anlaşıldı." (Kemal Tahir)
- "Doğal güzellikler artık eskisi gibi turist çekmiyor." (Necati Cumalı)
-
Önceki, sabık
- "Anlatışına bakılırsa eski kâtibe, şimdi fevkalade şık giyiniyormuş." (Haldun Taner)
-
Geçerli olmayan
- "Bugün mekteplerimiz artık o eski mektepler değildir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan
-
Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan
- "Eski öğretmen."
-
[isim]
Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey
- "Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[isim]
Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz
- "Mebus eskisi. Müdür eskisi."
-
[sıfat]
Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı
- ESMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Adlar, isimler
-
[isim]
Adlar, isimler
- ESİK
-
-
[isim]
Çukur yer
-
[isim]
Çukur yer
- ESAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin özünü oluşturan ana öge, temel
-
Bir iş veya sözde doğru biçim
- "Bu işin esası böyle değil."
-
[sıfat]
Ana, temel olarak alınan, başlıca, asal, esasi
- "Esas düşünce. Esas görev."
-
[isim]
Bir şeyin özünü oluşturan ana öge, temel
- ESİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tutsak
- "Beyhude ölmektense esir düşüp yaşamayı tercih ettikleri için teslim oldular." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Düşman başkumandanı ... esir oldu." (Aka Gündüz)
-
Köle
-
Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse
- "Onun güzelliğinin esiri oldular."
-
[isim]
Tutsak
- ESEF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üzüntü, kaygı, tasa
- "Ötekilerin yüzünde, onunki gibi esefle karışmamış, bambaşka bir öfke vardı." (Tarık Buğra)
-
Acınma, üzülme
-
Yerinme
-
[isim]
Üzüntü, kaygı, tasa
- ESİM
-
-
[isim]
Yelin esişi
-
[isim]
Yelin esişi
- ESNA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işin yapıldığı an, sıra
- "Ben de o esnada onun söyleyemediği tarafları zihnimden tamamlıyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir işin yapıldığı an, sıra
- ESİŞ
- ...