Başında en olan 5 harfli 16 kelime var. En ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde en olan kelimeler listesine ya da sonu en ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında en bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ENDAM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Vücut, beden, boy bos
- "Yıldız'a sezdirmeden genç kızın endamına bakakaldı." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Vücut, beden, boy bos
- ENZİM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir kimyasal tepkimeye sebep olan ve onu hızlandıran, eriyebilir organik madde
-
[isim]
Bir kimyasal tepkimeye sebep olan ve onu hızlandıran, eriyebilir organik madde
- ENGİN
-
-
[sıfat]
Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş, vâsi
- "Bu deniz de sabahın sisi içinde engin, sınırsız bir deniz gibi görünür." (Haldun Taner)
-
[isim]
Açık deniz
- "Enginden dönen deniz kuşları sessiz kanatlarıyla başımın üstünde dolaşıyorlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş, vâsi
- ENÖTE
-
-
[isim]
Çift yıldızlarda, yoldaşın başyıldıza göre çizdiği bağıl yörüngenin, başyıldıza en uzak noktası
-
[isim]
Çift yıldızlarda, yoldaşın başyıldıza göre çizdiği bağıl yörüngenin, başyıldıza en uzak noktası
- ENDER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok az, çok seyrek
- "Ender fırsatlarla gittiğim bu salaşın içi bana pek sempatik gelirdi." (Burhan Felek)
-
[zarf]
Çok seyrek olarak, çok seyrek bir biçimde
-
[sıfat]
Çok az, çok seyrek
- ENTEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)
-
[isim]
Sahte aydın
- "Gençlerin bazıları entellerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını söylüyorlar." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)
- ENFES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok güzel, en güzel
- "Eline sağlık, ağacığım, sütlaç enfesti." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Çok güzel, en güzel
- ENSAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler
-
[isim]
Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler
- ENKAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yıkıntı, döküntü, çöküntü
- "Enkaz hâlini bulmuş olan o bina az zaman içinde, boyalı, badanalı, yepyeni meydana çıktı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yıkıntı, döküntü, çöküntü
- ENEZE
-
-
[sıfat]
Cılız, zayıf, güçsüz
-
[sıfat]
Cılız, zayıf, güçsüz
- ENEME
-
-
[isim]
Enemek işi
-
[isim]
Enemek işi
- ENSİZ
-
-
[sıfat]
Eni küçük olan, dar
- "Bu ensiz tahta köprü altında ince dere." (Enis Behiç Koryürek)
-
[sıfat]
Eni küçük olan, dar
- ENLEM
-
-
[isim]
Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi
-
[isim]
Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi
- ENAYİ
-
-
[sıfat]
Fazla bön, avanak, et kafalı, budala
- "İyice buldum kafayı, sen daha bulmadıysan enayisin." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Fazla bön, avanak, et kafalı, budala
- ENGEL
-
-
[isim]
Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap
- "Bürokratik engelleri ortadan kaldıracak bir formül aradık ve bulduk." (Haldun Taner)
- "Yabancı gitmek isteyince ikisi birden engel oldular." (Nezihe Araz)
-
Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer
-
Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer
-
Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer
-
Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer
-
[isim]
Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap
- ENCAM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Son, işin sonu
- "Nereye varır bu işin encamı?" (Atilla İlhan)
-
Gelecek
- "Encamımız hayrolsun demekten başka elden ne gelir?" (Aka Gündüz)
-
[isim]
Son, işin sonu