Sonunda emek olan 8 harfli 97 kelime var. EMEK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde emek olan kelimeler listesine ya da başında emek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E E K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

EKME, EMEK, KEME, MEKE

3 Harfli Kelimeler

EKE, KEM

2 Harfli Kelimeler

EK, EM, KE, ME

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KEKLEMEK

  1. [-i] Kandırmak

ŞİŞLEMEK

  1. [-i] Birine veya bir şeye şiş saplamak, şiş batırmak
  2. Kama, çakı vb. bir araçla yaralamak

BENZEMEK

  1. [-e] İki kişi veya nesne arasında birbirini andıracak kadar ortak nitelikler bulunmak, andırmak
    • "Ona göre işlemeyen, kurulmuş, bozulmuş bir saat hastalanmış bir insana benzerdi." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
  2. Sanısını uyandırmak, gibi görünmek
    • "Bu zavallı çokça içmişe benziyor, gözleri buğulanmış, biraz da kaymış." (Memduh Şevket Esendal)

ESELEMEK
...
ÖTELEMEK

  1. [-i] Öteye götürmek
  2. Belli olmayan bir süre ertelemek

BİZLEMEK

  1. [-i] Ucu çivili değnekle hayvanı dürtmek

SÜSLEMEK

  1. [-i] Birtakım katkılarla bir şeyin daha güzel, daha göz alıcı olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak, bezemek, bezeklemek, donatmak, tezyin etmek
    • "Yemişçiler dükkânlarını meyvelerle süslüyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Söz oyunlarıyla güzelleştirmek
    • "Söylediğim şeyleri, maalesef bir kısmı da uydurma olan misallerle süsleyerek adamcağızı âdeta ağlamaklı ederdim." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Birinin kusurlarını uzun uzun yüzüne vurmak
    • "Ben onu bir süsleyeyim de görsün."

EVELEMEK
...
KİŞNEMEK

  1. [nsz] At, bağırır gibi yüksek ses çıkarmak
    • "Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika araba yerinde durakladı." (Faruk Nafiz Çamlıbel)

EDEMEMEK

  1. yapamamak, yapmadan duramamak
    • "Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu." (Haldun Taner)
    • "O zamanlar denize girmeden edemediği için bu nezleyi bir türlü geçiremediğini anlattı." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Etme eyleme ağabey, ben ne yaptım?" (Sait Faik Abasıyanık)
  2. yeterli olmamak
    • "İyi ettiniz de geldiniz."

TİTREMEK

  1. [nsz] Küçük ve hızlı salınım hareketleri yapmak
  2. [-den] Kaslar hızlı küçük kasılmalarla sarsılmak
    • "Soğuktan mı titriyordum yoksa heyecandan, üzüntüden mi, bilmem." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Ses kısık ve kesik çıkmak
  4. Çok üşümek
  5. Işığın aralıklı olarak gücü azalıp çoğalmak
  6. [-den] Birinden veya bir şeyden korkmak, korkuya kapılmak

EĞELEMEK

  1. [-i] Eğe ile düzleştirmek, aşındırmak

ŞİFLEMEK

  1. [-i] Pamuğu kozasından ayırmak
  2. Mısırı koçanından ayırmak

FİŞLEMEK

  1. [-i] Fiş üzerine yazmak
  2. Bir işle ilgili konuda fiş açmak
  3. Güvenlik kuruluşu, bir kişi hakkında dosya açmak

BEZLEMEK

  1. [-i] Bez, kumaş vb. ile örtmek veya kaplamak
  2. Çocuğun altına bez koymak, çocuğu belemek

LÖKLEMEK

  1. [-i] Lökle yapıştırmak

ÇİYLEMEK

  1. [nsz] Yağmur, hafif ve ince yağmak

GEMLEMEK

  1. [-i] Hayvanın ağzına gem takmak
  2. Aşırı istek ve davranışlara engel olmak, frenlemek
    • "Bu duygu, kinimi gemleyip beni daha hoşgörülü yapacağına öfkemi iyice artırıyordu." (Ahmet Ümit)

EŞELEMEK

  1. [-i] Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak
    • "Eşeledik külleri, kıvılcımlar parladı." (Cahit Uçuk)
  2. Dağıtıp karıştırmak
    • "Canan'ın odasında, ayaklarıyla yorganı eşeleyip karyolayı sarsarak hıçkırırken buldu." (Peyami Safa)
  3. Bir işin, sorunun aslını anlamaya çalışmak, kurcalamak
    • "Bunu burada eşeleyip kimseyi üzmek istemeyiz." (Haldun Taner)

TÜMLEMEK

  1. [-i] Tüm durumuna getirmek, tamamlamak, ikmal etmek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü