Sonunda emek olan 8 harfli 97 kelime var. EMEK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde emek olan kelimeler listesine ya da başında emek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
EKME, EMEK, KEME, MEKE
3 Harfli Kelimeler
EKE, KEM
2 Harfli Kelimeler
EK, EM, KE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KİŞNEMEK
-
-
[nsz]
At, bağırır gibi yüksek ses çıkarmak
- "Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika araba yerinde durakladı." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
[nsz]
At, bağırır gibi yüksek ses çıkarmak
- BEŞLEMEK
-
-
[nsz]
Bir işi beş kez yapmak
-
Bir şeyin sayısını beşe çıkarmak
-
[nsz]
Bir işi beş kez yapmak
- DİNLEMEK
-
-
[-i]
İşitmek için kulak vermek
- "Konağın hesabını sen söylersin, ben de dinlerim." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Birinin sözünü, öğüdünü kabul edip gereğince davranmak
- "Beni dinlersen bu işten vazgeç."
-
Kulakla veya dinleme aletiyle hastayı muayene etmek
- "Doktor kalkar. Kulağını bu gösterilen yere dayar. Dinler." (Ömer Seyfettin)
-
Uymak, baş eğmek, itaat etmek
-
[-i]
İşitmek için kulak vermek
- GÜRLEMEK
-
-
[nsz]
Kalın ve gür ses çıkarmak
- "Pala bıyıklı adamın sesi kapının önünde gürledi." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Huri'nin anası, doğurduktan sonra bir tifo hastalığında gürleyip gitmişti." (Nabizade Nazım)
-
[nsz]
Kalın ve gür ses çıkarmak
- ÇÖPLEMEK
- ...
- DERLEMEK
-
-
[-i]
Seçme yaparak toplamak, bir araya getirmek, tedvin etmek
- "Selim çekinerek girdi. Filiz dikişini derleyip topladı, yer gösterdi." (Oktay Rifat)
- "Söylediklerini derleyip toparlamak, bir sonuca varmak işi okuyucusuna düşüyor." (Necati Cumalı)
-
Düzgün bir biçimde toplamak
-
[-i]
Seçme yaparak toplamak, bir araya getirmek, tedvin etmek
- LİFLEMEK
-
-
[-i]
Vücudu lifle sabunlamak
-
[-i]
Vücudu lifle sabunlamak
- BAŞYEMEK
-
-
[isim]
Geleneksel Türk mutfağında çorbadan sonra gelen en önemli yemek
-
[isim]
Geleneksel Türk mutfağında çorbadan sonra gelen en önemli yemek
- PEYLEMEK
-
-
[nsz]
Bir şeyi önceden kendine ayırtmak
- "Ta uçta kendime bir yer peyleyip sineyim derken Gazi seslendi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Temin etmek, sağlamak
-
Ismarlamak
- "Günlerce uzak köylerden jandarmalar, şöhretli zağarlar getiriyorlar, kış için tavşan avına tazılar peyliyorlardı." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Bir şeyi önceden kendine ayırtmak
- SİSLEMEK
- ...
- YELSEMEK
-
-
[nsz]
Hava alarak bozulmak, bayatlamak
-
[nsz]
Hava alarak bozulmak, bayatlamak
- BESLEMEK
-
-
[-i]
Yiyecek ve içeceğini sağlamak
- "Okulun artıklarıyla otuz kişiden fazla insan besliyorduk." (Halide Edip Adıvar)
-
Yedirmek
- "Pembe ekmekler kızartacak, üstlerine tereyağı, reçel, havyar sürecek, onu eliyle besleyecekti." (Halide Edip Adıvar)
-
Semirtmek
-
Eklemek, katmak, çoğaltmak
- "Ateş zayıfladıkça besliyor, ateşe gömdükleri mısırlar piştikçe misafirin eline tutuşturuyorlardı." (Necati Cumalı)
-
Bir şeyi korumak veya sağlamca durmasını sağlamak için çevresini veya altını desteklemek, doldurmak, pekiştirmek
- "Bacaklarımızın altını iki sabun çuvalı ve atların yem torbalarıyla besleyerek sırtüstü yattık." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yetiştirmek
- "Herkes kanarya, kedi, köpek beslemez ya!" (Haldun Taner)
-
Bir duyguyu gönülde yaşatmak
- "Uzun müddetten beri şiddetle beslediği bir histi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Maddi yardım yapmak, desteklemek
-
[-i]
Yiyecek ve içeceğini sağlamak
- KEŞLEMEK
-
-
[nsz]
Aldırış etmemek, önem vermemek, ciddiye almamak
-
[nsz]
Aldırış etmemek, önem vermemek, ciddiye almamak
- DEMLEMEK
-
-
[-i]
Çayı kaynar suyun içine attıktan sonra renk ve koku vermesi için bir süre bekletmek
-
[-i]
Çayı kaynar suyun içine attıktan sonra renk ve koku vermesi için bir süre bekletmek
- DÜZLEMEK
-
-
[-i]
Düz duruma getirmek, tesviye etmek
-
[-i]
Düz duruma getirmek, tesviye etmek
- ÇİTLEMEK
-
-
[-i]
Kabak çekirdeği, ayçiçeği, fıstık vb.nin kabuklarını çıkararak yemek
-
Çitle çevirmek
-
[-i]
Kabak çekirdeği, ayçiçeği, fıstık vb.nin kabuklarını çıkararak yemek
- DEPREMEK
- ...
- KEKLEMEK
-
-
[-i]
Kandırmak
-
[-i]
Kandırmak
- SESLEMEK
-
-
[-i]
Dinlemek, kulak vermek
-
Çağırmak
-
[-i]
Dinlemek, kulak vermek
- GÜMLEMEK
-
-
[nsz]
"Güm" diye ses çıkarmak
- "Bütün incelikleri titizlikle gözeten bir kadın olduğu için kırk altı yaşında gümledi gitti annem." (Tomris Uyar)
-
Sınıfta kalmak
-
[nsz]
"Güm" diye ses çıkarmak