Sonunda emek olan 7 harfli 42 kelime var. EMEK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde emek olan kelimeler listesine ya da başında emek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E E K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

EKME, EMEK, KEME, MEKE

3 Harfli Kelimeler

EKE, KEM

2 Harfli Kelimeler

EK, EM, KE, ME

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EMLEMEK

  1. [-i] İlaç sürmek, ilaç vermek

EYLEMEK

  1. [yardımcı fiil] Etmek, yapmak
    • "Arap atlar yakın eyler ırağı." (Dadaloğlu)
    • "Yurdumdan yuvamdan eyledi beni / Yârsız dünya malı bana pul gibi." (Âşık Veysel)

DİLEMEK

  1. [-i] Birinden bir şeyin yapılmasını istemek, rica etmek, arzu etmek
    • "Yalnız bu hususta beni bağışlamanızı dilerim." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Duygu, düşünce, dilediğim gibi yaşamak özgürlüğümü korumak isterim." (Necati Cumalı)
  2. [nsz] Biri için bir dilekte bulunmak
    • "Karadakiler her lisandan hayırlı yolculuklar dilediler." (Refik Halit Karay)
  3. Kendi düşünce, görüş ve isteğini yapmak

TÜREMEK

  1. [nsz] Oluşmak, ortaya çıkmak, meydana çıkmak, parçalanıp çoğalmak, üremek
    • "Halide Hanım'ın hikâyesinden sonra türeyen bugünkü Turan lokantaları, Turan berberleri, Turan ocakları bütün payitahtı sarmış." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Bir kökten çıkmak

EVSEMEK

  1. [nsz] Evini, yurdunu özlemek

ÜÇLEMEK

  1. [-i] Üçe çıkarmak
  2. Ürünün üçte birine karşılık, toprağını kiraya vermek
  3. Tarlayı üç kez sürmek

KÜREMEK

  1. [-i] Kürekle atıp temizlemek, kürelemek, kürümek

İŞLEMEK

  1. [-i] Bir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek
  2. [nsz] İnce ve süslü şeyler yapmak, nakışlamak
    • "Para için işlemediğini iddia eden bu fakir ihtiyar, şüphesiz, sanatının âşığıydı." (Memduh Şevket Esendal)
  3. [-e] İçine girmek, etkilemek, nüfuz etmek
    • "O uzun ve derin bakış genç adamın ta yüreğine kadar işlemişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. [nsz] İyi çalışmak, müşterisi bol olmak
  5. Durağan durumdan hareketli duruma geçmek, çalışmak
  6. Herhangi bir konuyu ele alarak incelemek, öğretmek
  7. Düşüncelerini herhangi birine etki yaparak benimsetmek
    • "Ali Rıza Bey bu ilk çocuğu ile, bir çiçek meraklısı, bahçesiyle oynar gibi oynamış, onu ancak kendi hayalinde yaşayan mükemmel insan maddelerine göre işlemişti." (Reşat Nuri Güntekin)
  8. [-den] İşlek, etkin durumda olmak
    • "Lütfügiller büyücek bahçelerinin ana yola açılan kapısından işlerlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  9. [nsz] Çıban, olgunlaşma yolunda olmak
  10. [nsz] Yara, kapanmamak
  11. [nsz] Gidip gelmek
    • "Şimdi otomobillerin, otobüslerin işledikleri asfalt caddeden bir zamanlar ne kervan ne insan geçerdi." (Sermet Muhtar Alus)
  12. Hesapları, kayıtları düzenli olarak tutmak veya gereken yere aktarmak
    • "Tayın çizelgelerini düzenliyorum, ambar defterini işliyorum." (Erhan Bener)
  13. Herhangi bir ürünü satışa sunulmadan önce birtakım işlemlerden geçirmek

İSLEMEK

  1. [-i] İse tutup karartmak

MELEMEK

  1. [nsz] Koyun, kuzu veya keçi bağırmak

GÖZEMEK

  1. [-i] Kumaştaki deliği örerek kapatmak
  2. Dikilen bitkilerin seyrek yerlerini sıklaştırmak

ÖZLEMEK

  1. [-i] Bir kimseyi veya bir şeyi görmeyi, kavuşmayı istemek, göreceği gelmek
    • "Ben bütün hayatımda bu sadeliği özledim." (Peyami Safa)

ESLEMEK

  1. [-i] Önem vermek, aldırış etmek

TÜNEMEK

  1. [nsz] Kuşlar, kanatlı evcil hayvanlar, uyumak için bir dala veya sırığa konmak
    • "Bir sene evvel kargaların tünediği çınara, şimdi bir bülbül konmuş ötüyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. Tabure, yüksekçe iskemle vb. üzerine oturmak
    • "Athena, gidip taburelerden birine tünedi." (Atilla İlhan)

ERSEMEK

  1. [nsz] Erkek istemek

EŞLEMEK

  1. [-i] Benzer iki şeyi bir araya getirmek
  2. Ses ile görüntü arasında gerekli bağı sağlamak

İNLEMEK

  1. [nsz] Acı, üzüntü belirten kesik sesler çıkarmak
    • "Elleri bağlı ve çıplak kadın, gözleri kapalı inliyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. Gür, uğultulu, yankılı ses çıkarmak
    • "Yer gök inlesin."

DİŞEMEK

  1. [nsz] Diş çıkarmak

İMLEMEK

  1. [-i] İm koymak, imle göstermek
  2. Dolayısıyla anlatmak, ima etmek
    • "Bu tür kısaltmalar, adları geçenlerin, yakından tanıdığımız kişiler olduğunu imler." (Tomris Uyar)

ESNEMEK

  1. [nsz] Uykulu, sıkıntılı veya yorgunluk duyulan bir anda ağzı genişçe açarak soluk alıp vermek
    • "Birden çenelerim gerildi. Uzun uzun esnedim." (Ahmet Haşim)
  2. Bir cisim bir etki ile biçim değiştirmek
    • "Kapılar esnemiş, eğrilmiş; topuzları kaybolmuş." (Refik Halit Karay)
  3. Bollaşıp genişlemek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü