Sonunda emek olan 7 harfli 42 kelime var. EMEK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde emek olan kelimeler listesine ya da başında emek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E E K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

EKME, EMEK, KEME, MEKE

3 Harfli Kelimeler

EKE, KEM

2 Harfli Kelimeler

EK, EM, KE, ME

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DENEMEK

  1. [-i] Değerini anlamak, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını bulmak için bir insanı, bir nesneyi veya bir düşünceyi sınamak, tecrübe etmek
  2. Bir işe, başarmak amacıyla başlamak, girişimde bulunmak, teşebbüs etmek
    • "Ayağa kalkarak üç adım ötedeki musluğa kadar gitmeyi denedi." (Peyami Safa)

ÜÇLEMEK

  1. [-i] Üçe çıkarmak
  2. Ürünün üçte birine karşılık, toprağını kiraya vermek
  3. Tarlayı üç kez sürmek

DÖŞEMEK

  1. [-i] Bir tabanı, tahta, karo, mermer vb. yapı gereçleriyle kaplamak
  2. Kumaş, halı vb.ni bir yeri iyice örtecek biçimde sermek
    • "Yufkayı tepsiye döşedi. Salona halı döşedik."
  3. Bir ev veya dairenin oturulabilir duruma gelmesi için gerekli eşyayı oraya yerleştirmek
    • "On parça eşya ile döşeyip süslenmiş yaz evi..." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Boru, kablo vb. yerleştirmek
    • "Bir taraftan da raylarımızı döşüyorduk." (Falih Rıfkı Atay)

BİLEMEK

  1. [-i] Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek
  2. Güçlendirmek, etkisini artırmak

KÜREMEK

  1. [-i] Kürekle atıp temizlemek, kürelemek, kürümek

ERSEMEK

  1. [nsz] Erkek istemek

GÖZEMEK

  1. [-i] Kumaştaki deliği örerek kapatmak
  2. Dikilen bitkilerin seyrek yerlerini sıklaştırmak

İPLEMEK

  1. [-i] Saygı göstermek, değer vermek
    • "Hadi müşteriyi iplediğin yok, patrona ne demeye boş verirsin!" (Rıfat Ilgaz)
    • "Peki, ya savaş? Savaşı iplemiyordum. Aklıma bile gelmiyordu." (Atilla İlhan)

ÖNLEMEK

  1. [-i] Bir şeyin olmasına veya yapılmasına engel olmak
    • "Her an bu tempoyu duymamı kim, nasıl önleyecek?" (Haldun Taner)
  2. Ortaya çıkan veya çıkacağı düşünülen bir tehlikeyi durdurmak, önüne geçmek
    • "Yakın felaketi önlemek için esaslı tedbir almak güçtür." (Falih Rıfkı Atay)

BEZEMEK

  1. [-i] Süslemek
    • "Gördüğü iyiliğe karşılık ikram fazlasından masamızı mezelerin çeşitlisiyle bezedi." (Refik Halit Karay)

ÖKSEMEK

  1. [-i] Özlemek, göreceği gelmek, istemek

EŞLEMEK

  1. [-i] Benzer iki şeyi bir araya getirmek
  2. Ses ile görüntü arasında gerekli bağı sağlamak

EMLEMEK

  1. [-i] İlaç sürmek, ilaç vermek

TÜNEMEK

  1. [nsz] Kuşlar, kanatlı evcil hayvanlar, uyumak için bir dala veya sırığa konmak
    • "Bir sene evvel kargaların tünediği çınara, şimdi bir bülbül konmuş ötüyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. Tabure, yüksekçe iskemle vb. üzerine oturmak
    • "Athena, gidip taburelerden birine tünedi." (Atilla İlhan)

ÇİSEMEK

  1. [nsz] Çiselemek

İSTEMEK

  1. [-i] İstek duymak, arzulamak
    • "İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi." (Peyami Safa)
    • "İster misin, bu enişte bey bir damga olup onun sırtında asılıp kalsın?" (Memduh Şevket Esendal)
    • "Verirse ne âlâ! İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara der, işin içinden çıkarım." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [-den] Bir şeyin kendisine verilmesini veya yapılmasını söylemek, dilemek
    • "Bir gün benden okumak için kitap istedi." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Görmek istediğini bildirmek
    • "Sizi isteyen kimdi?"
  4. Gerek olmak
    • "Yurdun ilerlemesi için çok çalışmak ister."
  5. Evlenmek dileğinde bulunmak
    • "Komşunun kızını istemişler."

İZLEMEK

  1. [-i] Birinin veya bir şeyin arkasından gitmek, takip etmek
  2. Zaman, süre, sıra vb. bakımından gelmek, arkasından gelmek, arkasında olmak
    • "Geceyi gündüz izler."
  3. Bir olayın gelişimini gözden geçirmek
    • "Bu ustaca düzeni Osmanlıların her işinde izleyebilirsiniz." (Salâh Birsel)
  4. Eğlenmek, görmek, öğrenmek için bakmak, seyretmek
    • "Televizyonu izlemek."
  5. Belirli bir yönde gitmek
    • "Geç vakit hayvanla, Deliçay'ı izleyip gidiyordum." (Halide Edip Adıvar)
  6. Gözlemek, incelemek
    • "Çocuk kuşu gözleriyle izledi."
  7. Belirli bir tutum, davranış veya düşünceyi benimsemek
    • "Bu üretim politikasını izleyeceğiz."
  8. Bir şeye uymak, bağlı olmak
    • "Modayı izlemek."
  9. Herhangi bir olayla ilgilenmek
    • "Çeşitli siyasi olaylar karşısındaki tepki ve düşüncelerini dolaylı da olsa izleyebiliyordum." (Haldun Taner)

İNLEMEK

  1. [nsz] Acı, üzüntü belirten kesik sesler çıkarmak
    • "Elleri bağlı ve çıplak kadın, gözleri kapalı inliyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. Gür, uğultulu, yankılı ses çıkarmak
    • "Yer gök inlesin."

İSLEMEK

  1. [-i] İse tutup karartmak

ÇİLEMEK

  1. [nsz] Yağmur çiselemek
    • "O baharın renkleri, güzellikleri ve ihtirasları bir nisan yağmuru hâlinde çiler dururdu." (Aka Gündüz)
  2. Nemlenmek, ıslanmak
  3. Bülbül şakımak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü