Sonunda em olan 5 harfli 49 kelime var. EM ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde em olan kelimeler listesine ya da başında em olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖNLEM
-
-
[isim]
Kötü veya yanlış bir şeyi önleyecek yol, tedbir
-
[isim]
Kötü veya yanlış bir şeyi önleyecek yol, tedbir
- SÜREM
- ...
- KALEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazma, çizme vb. işlerde kullanılan çeşitli biçimlerde araç
- "Kâğıt, kalem, mürekkep, hepsi masanın üstündedir." (Falih Rıfkı Atay)
- "Namık Kemal'in tek başına kalem oynattığı alanlarda başyazarlar, fıkra yazarları, sanat eleştiricileri yetişir." (Necati Cumalı)
- "Söylediklerinin içinde kaleme gelir bir lakırtı yoktu." (Haldun Taner)
- "Hemen kaleme sarıldı. Bir hafta her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." (Halide Edip Adıvar)
-
Resmî kuruluşlarda yazı işlerinin görüldüğü yer
- "Bütün bizim kalem böyle, geçen gün de Sıtkı Efendi o kör herifin istifasını kaybetti." (Memduh Şevket Esendal)
- "Kaleminden kan damlayan kavgacı yazarları sevmiyordu." (Tarık Buğra)
-
Yontma işlerinde kullanılan ucu sivri veya keskin araç
- "Taşçı kalemi."
- "Oymacı kalemi."
-
Çeşit, tür
- "Üç kalem erzak."
- "Beş kalem ilaç."
-
Bazı deyimlerde yazı
- "Kaleme almak."
- "Kaleme gelmemek."
-
Yazar
- "Edebiyatımızın usta kalemlerinden..."
-
[isim]
Yazma, çizme vb. işlerde kullanılan çeşitli biçimlerde araç
- EYLEM
-
-
[isim]
Eyleme işi, fiil, hareket, aksiyon
- "Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilmez." (Anayasa)
- "Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz." (Anayasa)
-
Bir durumu değiştirme veya daha ileriye götürme yönünde etkide bulunma çabası
- "Eyleme beraber girersiniz, siz sonuca ulaşmayı düşünürsünüz, onlar ulaşmadan paylaşmayı." (Atilla İlhan)
-
Fiil
-
[isim]
Eyleme işi, fiil, hareket, aksiyon
- ÜNLEM
-
-
[isim]
Türlü duyguları anlatan veya bir doğa sesini yansıtan kelime, nida: Ah! oh! şak, çat vb
-
Ünlem işareti
-
[isim]
Türlü duyguları anlatan veya bir doğa sesini yansıtan kelime, nida: Ah! oh! şak, çat vb
- MATEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yas
- "Camiin methali, minberi, kâmilen siyah matem bayraklarıyla kaplı." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Yas
- TELEM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir metnin doğrudan doğruya gönderilmesini ve alıcı olarak basımevi harfleriyle yazılmasını sağlayan araç
-
[isim]
Bir metnin doğrudan doğruya gönderilmesini ve alıcı olarak basımevi harfleriyle yazılmasını sağlayan araç
- İZLEM
-
-
[isim]
İzleme işi, izleme, takip
-
Önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yol, strateji
-
[isim]
İzleme işi, izleme, takip
- SİTEM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir kimseye, yaptığı bir hareketin veya söylediği sözün üzüntü, alınganlık, kırgınlık vb. duygular uyandırdığını öfkelenmeden belirtme
- "Millî Mücadelenin başından o güne kadar Atatürk'ün en hafif bir sitemine uğramamıştım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Ancak müsaade ederseniz size başka bir cihetten sitem edeceğim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir kimseye, yaptığı bir hareketin veya söylediği sözün üzüntü, alınganlık, kırgınlık vb. duygular uyandırdığını öfkelenmeden belirtme
- KELEM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Lahana
-
[isim]
Lahana
- SANEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Put
-
Çok güzel kadın
-
[isim]
Put
- ŞİLEM
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Briçte bir ekibin, en çok bir el vererek yaptığı oyun
-
[isim]
Briçte bir ekibin, en çok bir el vererek yaptığı oyun
- ÖZLEM
-
-
[isim]
Bir kimseyi veya bir şeyi görme, kavuşma isteği, hasret, tahassür
- "Nasıl doysun, yılların özlemini gideriyor." (Atilla İlhan)
- "Mustafa Kemal Paşa, özlemini çektiği bir yuvaya kavuşmuştur." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir kimseyi veya bir şeyi görme, kavuşma isteği, hasret, tahassür
- HAREM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saray ve konaklarda kadınlara ayrılan bölüm, selamlık karşıtı
- "Harem, ihtiyar hatunların bembeyaz patiska sedirli küçük köşe odalarında kalmıştı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bu bölümde oturan kadınların hepsi
-
Karı, eş
- "... gelen doktormuş, bizim doktor Hüsnü Bey... Haremim hastalanmış da." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Saray ve konaklarda kadınlara ayrılan bölüm, selamlık karşıtı
- BİÇEM
-
-
[isim]
Üslup
- "Bu küçük köy evini, nasıl bana benzeyen bir biçemde döşedim!" (Nezihe Meriç)
-
[isim]
Üslup
- ERDEM
-
-
[isim]
Ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı, fazilet
- "Spor, alçak gönüllülük gibi bir erdem aşılar sporcuya." (Necati Cumalı)
-
İnsanın ruhsal olgunluğu
-
[isim]
Ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı, fazilet
- İSTEM
-
-
[isim]
Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, talep, arzu
-
Tüketicinin piyasadan mal çekmesi
-
İrade veya isteğin eylem durumunda belirmesi
-
[isim]
Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, talep, arzu
- EPSEM
- ...
- ALLEM
-
-
[isim]
"Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurmak" anlamıyla allem etmek kallem etmek deyiminde geçen bir söz
- "İhtiyarın üç aylıkları aldığı günler çıkagelir, allem edip kallem edip zavallının yarı maaşını çarpar kaçar." (Haldun Taner)
-
[isim]
"Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurmak" anlamıyla allem etmek kallem etmek deyiminde geçen bir söz
- ÇEKEM
-
-
[isim]
Yeşil yapraklı, dikensi, ateşe atıldığında çatırdayarak yanan bir bitki
-
[isim]
Yeşil yapraklı, dikensi, ateşe atıldığında çatırdayarak yanan bir bitki