Başında em olan 8 harfli 16 kelime var. Em ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde em olan kelimeler listesine ya da sonu em ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında em bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EMEKLEME
-
-
[isim]
Emeklemek işi
-
[isim]
Emeklemek işi
- EMEBİLME
- ...
- EMANETÇİ
-
-
[isim]
Ücret karşılığı eşyayı koruyan kimse
-
Bir görevi geçici olarak üstlenen
- "Emanetçi parti başkanı."
-
[isim]
Ücret karşılığı eşyayı koruyan kimse
- EMDİRMEK
-
-
[-i]
Emmesini sağlamak
-
[-i]
Emmesini sağlamak
- EMANETEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Emanet olarak
-
[zarf]
Emanet olarak
- EMAYLAMA
-
-
[isim]
Emaylamak işi
-
[isim]
Emaylamak işi
- EMİRNAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazılı buyruk
- "Kaptanlar böyle bir seyahate çıkmak için bir de emirname istiyorlardı." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
[isim]
Yazılı buyruk
- EMZİRTME
-
-
[isim]
Emzirtmek işi
-
[isim]
Emzirtmek işi
- EMDİRTME
-
-
[isim]
Emdirtmek işi
-
[isim]
Emdirtmek işi
- EMZİKSİZ
-
-
[sıfat]
Emziği olmayan
-
[sıfat]
Emziği olmayan
- EMSALSİZ
-
-
[sıfat]
Eşsiz, eşi benzeri olmayan, bir benzeri daha bulunmayan
- "Yüzünde, bakışlarında, her konuya göre değişen emsalsiz bir ifade kudreti vardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Eşsiz, eşi benzeri olmayan, bir benzeri daha bulunmayan
- EMRİVAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Oldubitti
- "Bir emrivaki ile karşılaştığım için kabul edebilmiştim." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Oldubitti
- EMARECİK
-
-
[isim]
Küçük iz, ufak belirti
- "Yazışlarda dostluğun içyüzünden bir emarecik bile yok." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Küçük iz, ufak belirti
- EMZİRMEK
-
-
[-i]
Kadın veya dişi hayvan, memesindeki sütü yavruya vermek
- "Tam karşımdaki sıranın köşesinde genç irisi bir taze sol memesini çıkarmış, yavrusunu emziriyor." (Haldun Taner)
-
[-i]
Kadın veya dişi hayvan, memesindeki sütü yavruya vermek
- EMİRGAZİ
- ...
- EMRETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Buyurmak, emir vermek
- "Bunu böyle istiyorum ve böyle emrediyorum." (Aka Gündüz)
-
[-i]
Buyurmak, emir vermek