Başında em olan 7 harfli 26 kelime var. Em ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde em olan kelimeler listesine ya da sonu em ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında em bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EMZİRİŞ
-
-
[isim]
Emzirme işi veya biçimi
-
[isim]
Emzirme işi veya biçimi
- EMRİHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölüm
- "Bir emrihak vaki olduğu zaman yerimize oğullarımız geçecek." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
[isim]
Ölüm
- EMİRDAĞ
- ...
- EMDİRME
-
-
[isim]
Emmesini sağlama, emdirme işi
-
[isim]
Emmesini sağlama, emdirme işi
- EMBESİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Budala, aptal, ahmak
-
[sıfat]
Budala, aptal, ahmak
- EMMİLİK
- ...
- EMZİRME
-
-
[isim]
Emzirmek işi
-
[isim]
Emzirmek işi
- EMLAKÇI
-
-
[isim]
Emlak alıp satma işiyle geçinen kimse
-
Emlak bürosu
-
[isim]
Emlak alıp satma işiyle geçinen kimse
- EMİLMEK
-
-
[nsz]
Emme işine konu olmak
-
[nsz]
Emme işine konu olmak
- EMRETME
-
-
[isim]
Emretmek işi
-
[isim]
Emretmek işi
- EMLEMEK
-
-
[-i]
İlaç sürmek, ilaç vermek
-
[-i]
İlaç sürmek, ilaç vermek
- EMİŞMEK
-
-
[nsz]
Karşılıklı olarak emmek
-
Sağılmadan önce koyunlar kuzular tarafından gizlice emilmek
-
[nsz]
Karşılıklı olarak emmek
- EMİRCİK
-
-
[isim]
Yalıçapkını
-
[isim]
Yalıçapkını
- EMİNÖNÜ
- ...
- EMİRBER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Emir eri
- "Paşa o gün konuşmasına başlamazdan önce emirberlerine gene iki kahve emretti." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Emir eri
- EMZİKLİ
-
-
[sıfat]
Emziği olan
-
Çocuğunu emziren (kadın)
- "Vapuru dolduran emzikli annelerin yüzlerine dikkatle bakarak saadetlerine imrendi." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Emziği olan
- EMEKTAR
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[sıfat]
Bir görevde uzun süre kalıp o işe emeği geçmiş olan (kimse)
- "Raşit çocuk, emektar hizmetçimiz ve sütannemin oğluydu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çok kullanılmış, eski
- "Emektar makinenin tozlarını silip masaya yerleşmeye karar verdim." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Bir görevde uzun süre kalıp o işe emeği geçmiş olan (kimse)
- EMİNLİK
- ...
- EMPİRME
-
-
[isim]
Emprime
-
[isim]
Emprime
- EMPRİME
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Değişik renkte boya kullanılarak kumaş üzerine desen ve zemin basma işlemi
-
Bu işleme uğratılan (ipekli, yünlü vb. kumaş)
- "Emprime yünlü. Emprime bu yıl moda."
-
[isim]
Değişik renkte boya kullanılarak kumaş üzerine desen ve zemin basma işlemi