Başında em olan 4 harfli 13 kelime var. Em ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde em olan kelimeler listesine ya da sonu em ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında em bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EM, ME

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EMEN

  1. [isim] Bağ çubuğu, ağaç veya sebze dikmek için açılan çukur

EMME

  1. [isim] Emmek işi
  2. Boruda akan sıvının oluşturduğu çekiş
  3. Bir deponun böyle bir çekilme ile doldurulması işlemi
  4. Soğurma
  5. Petrol ile ilgili işlemlerde bir akışkanın çekilişi

EMİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Buyruk, komut, talimat, ferman
    • "Validen sert bir emir aldım." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Eczaneye, doğru eczaneye, diye emir verdi." (Haldun Taner)
  2. İstek
    • "İkide birde dönüp benden bir emrim olup olmadığını soruyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Bu daireyi büro olarak onun emrine verdiler."
  3. Orta Anadolu'da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve karışık budanan bir tür üzüm

EMET
...
EMEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek
    • "Büyük emeller benim bir aile ocağı kurmama da mâni olmuştu." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Size karşı güzel bir emel besleyenler için kazanmak lazım, değil mi?" (Peyami Safa)
    • "İttihat ve Terakki, ordunun genç subaylarını emellerine alet etmeyi başarmıştı." (Samiha Ayverdi)

EMİŞ

  1. [isim] Emme işi veya biçimi
    • "Çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu. Toprağın suyu öyle bir emişi vardı." (Tarık Buğra)

EMMİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Amca
    • "Bir kız bana emmi dedi neyleyim." (Karacaoğlan)

EMEK

  1. [isim] Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü
    • "Ücret emeğin karşılığıdır." (Anayasa)
    • "Dirsek çürütüp emek verdiği kitapları, can vermeden can bulunamayacağını ona hiç söylememişti." (Samiha Ayverdi)
  2. Uzun ve yorucu, özenli çalışma
    • "Bir darbe benim bütün o uzun emeklerimi sıfıra indirir." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  3. İnsanın bilinçli olarak belli bir amaca ulaşmak için giriştiği hem doğal ve toplumsal çerçevesini hem de kendisini değiştiren çalışma süreci

EMAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Radyoaktif cisimlerde ölçü birimi

EMEÇ

  1. [isim] Su ve kara yosunlarının, kökü andıran tutunma organı

EMİK

  1. [isim] Emmekten çürüyen yer, emme izi
  2. İnsan beyni

EMİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Güvenli
    • "Gizli kitapları ve notları yok etmemiş yahut daha emin bir yere kaldırmamıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Onları kimsenin görmediğine emin olunca pervasız konuşmaya başladılar." (Mahmut Yesari)
  2. Sakıncasız, emniyetli, tehlikesiz
    • "Dağlar hiçbir zaman emin değildir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Şüphesi olmayan
    • "Pek büyük bir serveti olduğundan emin idiler." (Halit Ziya Uşaklıgil)
  4. [isim] Osmanlı İmparatorluğu'nda bazı devlet görevlerindeki sorumlu kişi
    • "Şehremini."

EMAY

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bazı maddeleri korumak, belirli bir parlaklık kazandırmak veya boyamak için kullanılan, saydam veya donuk cama benzeyen cila

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü