Sonunda elmek olan 8 harfli 12 kelime var. ELMEK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde elmek olan kelimeler listesine ya da başında elmek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E K L M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
EKLEM, ELMEK, KELEM, MELEK
4 Harfli Kelimeler
EKME, ELEK, ELEM, EMEK, EMEL, KELE, KEME, LEKE, MEKE
3 Harfli Kelimeler
EKE, ELK, KEL, KEM
2 Harfli Kelimeler
EK, EL, EM, KE, LE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇÖMELMEK
-
-
[nsz]
Dizlerini bükerek topukları üzerine oturmak
- "Eteklerini toplayıp kemençecinin yanına çömelirken hâlinde bir ihtiyar kadın pişkinliği vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Dizlerini bükerek topukları üzerine oturmak
- YÖNELMEK
-
-
[-e]
Belli bir yön tutmak, yüzünü belli bir yöne doğru çevirmek, teveccüh etmek
-
Amaç olarak benimsemek
- "Şiire veda etti ve sanatın başka bir bölümüne yöneldi, hikâye ve romana." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Hedef almak
- "Suçlamalar bana yöneldi."
-
[-e]
Belli bir yön tutmak, yüzünü belli bir yöne doğru çevirmek, teveccüh etmek
- YÜCELMEK
-
-
[nsz]
Yükselmek, yüce bir duruma gelmek
-
[nsz]
Yükselmek, yüce bir duruma gelmek
- KÖRELMEK
-
-
[nsz]
Keskinliğini yitirmek
- "Bıçak köreldi."
-
Suyu çekilmek
- "Kuyu köreldi."
-
Ateş veya ışık sönecek duruma gelmek
-
Değer, önem veya yeteneğini yitirmek
-
Soyu tükenmek
- "Bu aile köreldi."
-
Bir organ beslenemeyerek küçülmek, dumura uğramak
-
[nsz]
Keskinliğini yitirmek
- GENELMEK
-
-
[nsz]
Genişlemek
-
[nsz]
Genişlemek
- ŞENELMEK
-
-
[nsz]
Boş bir yer, insanların yerleşmesiyle yurt durumuna gelmek, meskûn olmak
-
Sevinmek, keyiflenmek, neşelenmek
-
Bitki gelişmek, büyümek, serpilmek
-
[nsz]
Boş bir yer, insanların yerleşmesiyle yurt durumuna gelmek, meskûn olmak
- İNCELMEK
-
-
[nsz]
İnce duruma gelmek
- "Sahnede siyah organtin tuvaletiyle beli incelmiş, göğsü kabarmış." (Refik Halit Karay)
-
Zayıflamak
- "İstasyonda mavi gözleri solmuş, incelmiş bir nefer Hasan'ı karşıladı." (Halide Edip Adıvar)
-
Sıvı, koyu durumdan akışkan duruma gelmek, akışkanlığı artmak
-
Davranışları incelik kazanmak, kibarlaşmak
- "Avrupa görmüş, incelmiş bir delikanlıya kızların nasıl içi gitmesin." (Haldun Taner)
-
[nsz]
İnce duruma gelmek
- DÖNELMEK
-
-
[nsz]
En yüksek noktaya çıktıktan sonra alçalmaya başlamak
-
[nsz]
En yüksek noktaya çıktıktan sonra alçalmaya başlamak
- DÜZELMEK
-
-
[nsz]
Düz duruma gelmek, düzleşmek
- "Burada toprak basıla basıla düzelmiş."
-
Kötü, bozulmuş bir durumdayken düzenli duruma gelmek
- "İşler düzeldi. Vapur seferleri düzeldi."
-
Soğuk ve yağış azalmak
-
Hasta iyileşmek
- "Sen merak etme, yavrucak yakında düzelir." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[nsz]
Düz duruma gelmek, düzleşmek
- ÇÖKELMEK
-
-
[nsz]
Bir sıvının içinde erimiş olan katı bir madde bir ayıracın yardımıyla sıvı dibine çökmek, teressüp etmek
-
[nsz]
Bir sıvının içinde erimiş olan katı bir madde bir ayıracın yardımıyla sıvı dibine çökmek, teressüp etmek
- DİNELMEK
-
-
[nsz]
Ayakta durmak
-
Ayağa kalkmak, dik durmak
-
[-e]
Karşı koymak, kafa tutmak
-
[nsz]
Ayakta durmak
- DİKELMEK
-
-
[nsz]
Dik duruma gelmek, dikleşmek
-
Ayakta durmak
-
Sert konuşmak, karşı gelmek, birine kafa tutmak, dinelmek
-
[nsz]
Dik duruma gelmek, dikleşmek