Sonunda elek olan 23 kelime var. ELEK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde elek olan kelimeler listesine ya da başında elek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÇARKIFELEK
DÜMBELEK, FELFELEK
BÜĞELEK, CİVELEK, ÇÖKELEK, ERFELEK, GÖBELEK, HÖKELEK, MAMELEK, YEPELEK
EFELEK, EŞELEK
BELEK, ÇELEK, FELEK, KELEK, MELEK, SELEK, ŞELEK, TELEK, YELEK
ELEK
E E K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
ELEK, KELE, LEKE
3 Harfli Kelimeler
EKE, ELK, KEL
2 Harfli Kelimeler
EK, EL, KE, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇARKIFELEK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yakıldığında dönerek kıvılcım saçan donanma fişeği
-
Bir tür talih oyunu
-
Talih, kader
-
Çarkıfelekgillerden, güzel, büyük, parlak kırmızı çiçekleri olan, duvar kenarlarına ve kameriyeler çevresine ekilen tırmanıcı bir süs bitkisi, fırıldak çiçeği (Passiflora caerulea)
-
[isim]
Yakıldığında dönerek kıvılcım saçan donanma fişeği
- DÜMBELEK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ağzına deri gerilmiş, çanak biçiminde, darbukaya benzer bir çeşit çalgı
-
[sıfat]
Anlayışsız, sersem
-
[isim]
Ağzına deri gerilmiş, çanak biçiminde, darbukaya benzer bir çeşit çalgı
- FELFELEK
-
-
[isim]
Küçük bir kelebek türü
- "... sen beni bekle, bir gün seni alırım, diye kıza bir felfelek sokmuş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Hurmagillerden, kestane büyüklüğündeki yemişi şerit düşürücü nitelik taşıyan Asya bitkisi (Areca catechu)
-
[isim]
Küçük bir kelebek türü
- CİVELEK
-
-
[sıfat]
Canlı, neşeli ve sokulgan
- "Gönül alıcı, civelek ve sevdacı bir kızdır." (Burhan Felek)
-
[isim]
Yeniçeri Ocağına yeni girmiş delikanlı
-
[sıfat]
Canlı, neşeli ve sokulgan
- BÜĞELEK
-
-
[isim]
Büve
-
[isim]
Büve
- GÖBELEK
-
-
[isim]
Yenilen bir çeşit mantar
-
[isim]
Yenilen bir çeşit mantar
- ERFELEK
- ...
- ÇÖKELEK
-
-
[isim]
Yağı alınmış süt veya yoğurdun kaynatılmasıyla elde edilen bir çeşit peynir, kesik, ekşimik
-
Tortu
-
[isim]
Yağı alınmış süt veya yoğurdun kaynatılmasıyla elde edilen bir çeşit peynir, kesik, ekşimik
- YEPELEK
-
-
[sıfat]
İnce yapılı, zarif, narin
-
[sıfat]
İnce yapılı, zarif, narin
- HÖKELEK
- ...
- MAMELEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mal varlığı
-
[isim]
Mal varlığı
- EFELEK
-
-
[isim]
Labada
-
[isim]
Labada
- EŞELEK
-
-
[isim]
Elma, armut, ayva vb. meyvelerin yenmeyen iç bölümü
-
[isim]
Elma, armut, ayva vb. meyvelerin yenmeyen iç bölümü
- FELEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gök, gökyüzü, sema
- "Oyuna bir de kalender, feleğin çemberinden geçmiş ihtiyar komiser koyacaksınız." (Haldun Taner)
- "Bir gün burada koyu ateş renginde bir hotoz görmüştür ki feleğini şaşırmıştır." (Salâh Birsel)
- "Desenize ki işimiz iş; felekten öyle bir gün çalacağız." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Dünya, âlem
-
Talih, baht, şans
- "Felek oyun etmişti onlara, yiğitlerden ikisi uyuya kaldı." (Cemil Meriç)
-
Askerî mızıkada zilli bir müzik aracı
-
[isim]
Gök, gökyüzü, sema
- MELEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık, ferişte
- "Kimi tarafları pek ince delikanlılar melek gibi kızları övüyorlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Terbiyeli, uysal kimse
- "Yanlarındaki kızlar ise sahici birer melekti." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Annem melekler gibi iyi kadındır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık, ferişte
- YELEK
-
-
[isim]
Ceket altına giyilen kolsuz ve kısa giysi
- "Sağ elini yelek cebine attı." (Ömer Seyfettin)
-
Okun yay kirişine takılan bölümündeki tüy
- "Ok yeleği."
-
Kuş kanadının büyük tüyü, telek
-
[isim]
Ceket altına giyilen kolsuz ve kısa giysi
- TELEK
-
-
[isim]
Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy
-
[isim]
Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy
- KELEK
-
-
[isim]
Olgunlaşmamış, ham kavun
-
Irmaklarda işleyen ve şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir çeşit sal
-
[sıfat]
Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan
- "Kelek mısır."
-
[sıfat]
Kılsız
- "Kelek tulum."
-
[sıfat]
Aptal
-
[isim]
Olgunlaşmamış, ham kavun
- ÇELEK
-
-
[isim]
Boynuzu kırık veya eğri hayvan
-
[isim]
Boynuzu kırık veya eğri hayvan
- ŞELEK
-
-
[isim]
Sırtta taşınan yük
-
Boynuzunun biri kırık hayvan
-
[isim]
Sırtta taşınan yük