Sonunda e olan 4 harfli 295 kelime var. E harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde e harfi olan kelimeler listesine ya da başında e harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİLE
-
-
[bağlaç]
Da, de, dahi
- "Bir damlası bile deniz hakkında bize ilmî bir fikir vermeye yetişir." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Birlikte
-
[zarf]
Üstelik
- "Konuşmadılar bile."
-
[bağlaç]
Da, de, dahi
- GÜCE
- ...
- NAME
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Mektup
-
[isim]
Mektup
- KABE
- ...
- KÖLE
-
-
[isim]
Savaşta tutsak alınan, yabancı ülkelerden zorla kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan veya başkasından satın alınan erkek, kul, esir, abd
-
Birinin emri altında bulunan, özgür olmayan kimse
- "Oğlum köleniz."
-
Herhangi bir şeye aşırı derecede bağlı olan kimse
- "İçkinin kölesi. Paranın kölesi."
-
[isim]
Savaşta tutsak alınan, yabancı ülkelerden zorla kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan veya başkasından satın alınan erkek, kul, esir, abd
- LOME
- ...
- ÖTME
-
-
[isim]
Ötmek işi
-
[isim]
Ötmek işi
- VALE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İskambil kâğıtlarında oğlan, bacak
-
Otellerde görevli acemi ve genç eleman
-
[isim]
İskambil kâğıtlarında oğlan, bacak
- HİBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bağış
-
[isim]
Bağış
- KİPE
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Hızla bükülen kalçanın sert ve birden gerilişiyle, vücudun yatıştan ayaküstü duruşa veya asılmadan dayanmaya geçmesi
-
[isim]
Hızla bükülen kalçanın sert ve birden gerilişiyle, vücudun yatıştan ayaküstü duruşa veya asılmadan dayanmaya geçmesi
- ÜSTE
-
-
[zarf]
Fazladan, ayrıca
- "Üste çok şeyler vererek çalışmaya hazırdır." (Tarık Buğra)
- "Evvel Allah, sen bu işin üstesinden gelirsin." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Fazladan, ayrıca
- ZADE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Oğul, evlat
- "Şimdi bilmem ne zade namı altında, İstanbul'un en büyük zenginlerinden biriydi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Doğmuş
-
[isim]
Oğul, evlat
- NECE
-
-
[zarf]
Hangi dilde, hangi dilden?
- "Bu adam nece konuşuyor? Bu yazı necedir?"
-
[zarf]
Hangi dilde, hangi dilden?
- İBRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölçü aletleri, saat ve göstergelerde sayı veya işaret göstermeye yarayan hareketli iğne
- "Birtakım ışıklar yanıp sönüyor, kadranların ibreleri titreyerek yükselip alçalıyor." (Çetin Altan)
-
Çam, ardıç, sedir vb. ağaçların yaprağı
-
[isim]
Ölçü aletleri, saat ve göstergelerde sayı veya işaret göstermeye yarayan hareketli iğne
- JİLE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kadınların genellikle bluz üzerine giydikleri yelek biçimindeki giysi
-
[isim]
Kadınların genellikle bluz üzerine giydikleri yelek biçimindeki giysi
- KÖSE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bıyığı, sakalı çıkmayan (erkek)
- "Köse kâtip, gözlerini kırpıştırarak dinlemeye başlamıştı." (Kemal Tahir)
-
[sıfat]
Bıyığı, sakalı çıkmayan (erkek)
- NEYE
- ...
- ÖFKE
-
-
[isim]
Engelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet, gazap
- "Eve gelinceye kadar hiç öfkesi kalmadı." (Ömer Seyfettin)
- "Hanım, dedi, yapmayın, öfke ile kalkan ziyanla oturur!" (Osman Cemal Kaygılı)
- "Evde önüne gelenin öfkesini kendisinden çıkarmasına alışıktı." (Necati Cumalı)
- "Adamı pataklamadan bırakmazdım, pataklamadıkça öfkemi alamazdım." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Engelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet, gazap
- NİTE
-
-
[zarf]
Nasıl, niçin
-
[zarf]
Nasıl, niçin
- İTME
-
-
[isim]
İtmek işi
-
[isim]
İtmek işi