Sonunda dut olan 11 kelime var. DUT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde dut olan kelimeler listesine ya da başında dut olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
GAYRİMAHDUT
HEMHUDUT, İZBANDUT
KARADUT
ANADUT, HAYDUT, MAHDUT, MORDUT
AKDUT, HUDUT
DUT
D T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
DUT
2 Harfli Kelimeler
TU, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GAYRİMAHDUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sınırsız, sonsuz, uçsuz
-
[sıfat]
Sınırsız, sonsuz, uçsuz
- İZBANDUT
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[sıfat]
Görünüşü ve davranışı ile korku veren (iri yarı adam)
- "Hanife, iki izbandut herifin yanından geçeceği anı mümkün olduğu kadar tehire çalışıyordu." (Halide Edip Adıvar)
- "Elin izbandut gibi herifiyle dövüşür müyüm?" (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Rum korsanı
-
[sıfat]
Görünüşü ve davranışı ile korku veren (iri yarı adam)
- HEMHUDUT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sınırdaş
-
[sıfat]
Sınırdaş
- KARADUT
-
-
[isim]
Siyah renkte olan dut
- "Yeni park gazinosunda kasabanın meşhur karadut şerbeti ile beraber bir parça da içki içilir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Siyah renkte olan dut
- HAYDUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Silahlı soygun yapan kimse, eşkıya, şaki
- "Her insan öldüren serseri, haydut olmaz." (Aka Gündüz)
-
Yaramaz, sevimli çocuk
-
[isim]
Silahlı soygun yapan kimse, eşkıya, şaki
- MAHDUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çevrilmiş, sınırlanmış
-
Sayısı belli olan, sayılı, az
- "Hükûmetler mahdut bir zaman içinde yaşar." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Dar, basit
- "Heyhat, dedi, siz de mahdut fikirli bir muharrirmişsiniz!" (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Çevrilmiş, sınırlanmış
- MORDUT
- ...
- ANADUT
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Ekin ve ot demetlerini arabaya yüklemeye veya harmanı aktarmaya yarayan uzun saplı, üç dişli, ahşap araç
-
[isim]
Ekin ve ot demetlerini arabaya yüklemeye veya harmanı aktarmaya yarayan uzun saplı, üç dişli, ahşap araç
- HUDUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sınır
- "Bir çiçek dermeden sevgi bağından / Huduttan hududa atılmışım ben." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Uç, son
-
[isim]
Sınır
- AKDUT
-
-
[isim]
Beyaz renkte olan dut
-
[isim]
Beyaz renkte olan dut
- DUT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Dutgillerden, kuzey yarım kürenin genellikle ılıman bölgelerinde yetişen, yapraklarıyla ipek böceği beslenen ağaç (Morus)
- "Sabahtan akşama kadar durmadan söyleyen geveze Çalıkuşu, dut yemiş bülbüle dönmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bu ağacın, ak, kara, pembe renkte ekşi veya tatlı, sulu meyvesi
-
[isim]
Dutgillerden, kuzey yarım kürenin genellikle ılıman bölgelerinde yetişen, yapraklarıyla ipek böceği beslenen ağaç (Morus)