Sonunda dek olan 22 kelime var. DEK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde dek olan kelimeler listesine ya da başında dek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DİNGİLDEK, DÜMBÜLDEK, FİNGİRDEK, ZİNGİRDEK
BOZÖRDEK, ÇEKİRDEK, GÜMBEDEK, GÜRPEDEK, HÖPÜRDEK, İSPENDEK, KEMİRDEK, KÜTTEDEK
ÇÖRDEK, GERDEK, GÖRDEK, HENDEK
ERDEK, GÜDEK, ÖRDEK, ÖZDEK, YEDEK
DEK
D E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
DEK
2 Harfli Kelimeler
DE, EK, KE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÜMBÜLDEK
- ...
- DİNGİLDEK
-
-
[sıfat]
Tabanı üzerinde hareketsiz duramayıp sallanan, oynak, dengesi bozuk
-
Yıpranmış
- "Sinir sistemleri dingildek olan bu titiz adamları domestik uğraşılar büsbütün hırçın yapar." (Haldun Taner)
-
Sözüne güvenilmez, kaypak
- "Baştan çıkarıcı telkinlerle kişiliği zaten oluşmamış, dingildek insanları kazanmak hiç de güç olmasa gerektir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Tabanı üzerinde hareketsiz duramayıp sallanan, oynak, dengesi bozuk
- ZİNGİRDEK
- ...
- FİNGİRDEK
-
-
[sıfat]
Aşırı derecede oynak ve kırıtkan, cilveli (kadın)
-
[sıfat]
Aşırı derecede oynak ve kırıtkan, cilveli (kadın)
- GÜRPEDEK
-
-
[zarf]
Ansızın
-
[zarf]
Ansızın
- HÖPÜRDEK
- ...
- KÜTTEDEK
-
-
[zarf]
Birdenbire "küt" diye ses çıkararak
- "Bir ara küttedek bir şeye çarptık." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
Birdenbire "küt" diye ses çıkararak
- KEMİRDEK
-
-
[isim]
Kuyruğun iskeleti
-
[isim]
Kuyruğun iskeleti
- İSPENDEK
-
-
[isim]
Levrek balığının küçüğü
-
[isim]
Levrek balığının küçüğü
- ÇEKİRDEK
-
-
[isim]
Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum
- "Kayısı çekirdeği. Zeytin çekirdeği. Karpuz çekirdeği."
- "Siz çekirdekten yetişme bir gazetecisiniz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yenmek için satılan kabak veya ayçiçeği tohumu
- "Şimdi bir sinemada kabak çekirdeği yiyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ağaçlarda soyulmayan bölüm
-
Bir hücrenin merkezini oluşturan cisimcik
- "İnsan kanındaki alyuvarlar, çekirdeği olmayan hücrelerdir."
-
Atom çekirdeği
-
Kuyumculukta kullanılan ve 5 cgr'a eşit olan ağırlık ölçüsü
-
[sıfat]
Bir şeyin temelini oluşturan, öz, nüve
- "Çekirdek kadro."
-
[isim]
Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum
- BOZÖRDEK
-
-
[isim]
Tatlı sularda bulunan bir tür ördek
-
[isim]
Tatlı sularda bulunan bir tür ördek
- GÜMBEDEK
-
-
[zarf]
Gümbürdeyerek
-
Beklenmedik bir zamanda, birdenbire
-
[zarf]
Gümbürdeyerek
- GERDEK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gelin ve damadın düğün gecesi baş başa kalmaları ve ilk kez birlikte olmaları
-
Zifaf
- "İki yüz yaşına bastıktan sonra mı gerdek sefası süreceğiz acaba?" (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Gelin ve damadın düğün gecesi baş başa kalmaları ve ilk kez birlikte olmaları
- ÇÖRDEK
-
-
[isim]
Gabya mantileri üzerine bağlanan palanga, flok ve yan yelkenleri kandilisası
-
[isim]
Gabya mantileri üzerine bağlanan palanga, flok ve yan yelkenleri kandilisası
- GÖRDEK
-
-
[isim]
Acı balık
-
[isim]
Acı balık
- HENDEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Geçmeye engel olacak biçimde uzunlamasına kazılmış derin çukur
- "Bir hendekten çıkıp öbürüne giriyor, bir çukurdan kurtulup bir başkasına dalıyordu." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Geçmeye engel olacak biçimde uzunlamasına kazılmış derin çukur
- GÜDEK
-
-
[isim]
Amaçlanan sonuç, güdülen şey
-
[isim]
Amaçlanan sonuç, güdülen şey
- ÖRDEK
-
-
[isim]
Perde ayaklılardan, evcil ve yabani türleri bulunan su kuşu (Anas)
- "Üç ördek onları görünce paytak paytak kaçıştılar." (Haldun Taner)
-
Yataktan kalkamayacak durumdaki erkek hastaların içine idrarlarını yaptıkları kap, lazımlık, oturak
-
Otobüs ve minibüs sürücülerinin yollardan aldıkları yolcular için kullandıkları bir söz
-
Hile ile para sızdırılacak kimse, enayi
-
[isim]
Perde ayaklılardan, evcil ve yabani türleri bulunan su kuşu (Anas)
- YEDEK
-
-
[sıfat]
Bir şeyin gereğinde kullanılmak için elde bulundurulan, asıl karşıtı
- "Sonra otomobili yedeğe takıp götürdüler." (Refik Halit Karay)
-
Gereğinde kullanılmak için fazladan bulundurulan, ayrılmış olan
- "Yedek kalem. Yedek anahtar."
- "Bunlardan yürümeye mecali olmayan bazılarını erkekler iki taraflarından kollarına girmek suretiyle yedeğe almışlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yularından çekilerek götürülen boş binek hayvanı
-
[isim]
Hayvanı yedeğe alan ip, yular
-
[isim]
Redif
-
[sıfat]
Bir şeyin gereğinde kullanılmak için elde bulundurulan, asıl karşıtı
- ERDEK
- ...