Başında dalga olan 21 kelime var. Dalga ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde dalga olan kelimeler listesine ya da sonu dalga ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında dalga bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

DALGALANABİLMEK, DALGALANDIRILMA, DALGALANIVERMEK

14 Harfli Kelimeler

DALGALANABİLME, DALGALANDIRMAK, DALGALANIVERME

13 Harfli Kelimeler

DALGALANDIRIŞ, DALGALANDIRMA

11 Harfli Kelimeler

DALGALANMAK, DALGASIZLIK

10 Harfli Kelimeler

DALGACILIK, DALGAKIRAN, DALGALANIŞ, DALGALANMA, DALGAÖLÇER, DALGASIZCA

8 Harfli Kelimeler

DALGACIK, DALGASIZ

7 Harfli Kelimeler

DALGACI, DALGALI



5 Harfli Kelimeler

DALGA


Kelime bulma makinesi

A A D G L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

5 Harfli Kelimeler

DALGA

4 Harfli Kelimeler

GALA

3 Harfli Kelimeler

ADA, ALA, ALG, DAL

2 Harfli Kelimeler

AD, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DALGALANIVERMEK
...
DALGALANDIRILMA

  1. [isim] Dalgalandırılmak işi

DALGALANABİLMEK

  1. [nsz] Dalgalanma imkânı veya olasılığı bulunmak

DALGALANIVERME
...
DALGALANABİLME

  1. [isim] Dalgalanabilmek işi

DALGALANDIRMAK

  1. [-i] Dalgalı duruma getirmek

DALGALANDIRIŞ

  1. [isim] Dalgalandırma işi veya biçimi

DALGALANDIRMA

  1. [isim] Dalgalandırmak işi

DALGASIZLIK
...
DALGALANMAK

  1. [nsz] Üzerinde dalga oluşmak
    • "Yüzünde belli belirsiz bir pembelik dalgalanmıştı." (Haldun Taner)
  2. Renk, ton değiştirmek
  3. Hareketli olmak, kıpırdamak
    • "Yolun kenarlarında eğrelti otları tilki kürkü gibi dalgalanıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

DALGALANIŞ

  1. [isim] Dalgalanma işi veya biçimi
    • "Yemekte fazla şarap içmiş olduğunu hissettim; bir dalgalanış, sesini parlatıp söndürüyordu." (Peyami Safa)

DALGAÖLÇER

  1. [isim] Oluşan dalgaların yüksekliğini ve derinliğini ölçen alet

DALGAKIRAN

  1. [isim] Kıyıdaki yapıları, tekneleri, dalgaların yıpratıcı etkisinden korumak veya gemilerin yük alıp boşaltmasını sağlamak amacıyla liman ve iskele önlerine yapılan uzun set
    • "Limanın dalgakıranı ucundaki deniz fenerine doğru ilerledim." (Necati Cumalı)

DALGASIZCA
...
DALGACILIK

  1. [isim] Dalgacı olma durumu, kaytarıcılık

DALGALANMA

  1. [isim] Dalgalanmak işi
  2. Mal fiyatlarının türlü sebeplerle inişi veya çıkışı
  3. Bir toplumda uyumsuzluktan doğan karışıklık
  4. Koşu duruşunda, dizlerin hafif bükülmesinden ve kolların gevşek olarak öne yukarı doğru kaldırılmasından sonra, dizlerin gerilerek gövdenin doğrulmasıyla vücudun diz, kalça, bel, sırt, baş ve kollarda geliştirdiği bir dalga hareketi

DALGACIK

  1. [isim] Küçük dalga
    • "İki tarafa köpükler saçan tekne, dalgacıklar üzerinden atlıyor." (Feridun Fazıl Tülbentçi)

DALGASIZ

  1. [sıfat] Dalgası olmayan

DALGACI

  1. [sıfat] İşine gereken önem ve dikkati göstermeyen (kimse)
    • "Pek dalgacı görünüyor, saçmalayacağa benziyordu." (Peyami Safa)

DALGALI

  1. [sıfat] Dalgası olan
    • "Dalgalı deniz."
  2. Dalga dalga görünen
    • "Dalgalı kumaş."
  3. Kıvrımlı (saç)
    • "Dalgalı ipek saçlı başı kardeşinin göğsüne sokuldu." (Cahit Uçuk)
  4. Açıklı koyulu (renk)
  5. Belli dalga boylarını alabilen, alternatif
    • "Üç dalgalı radyo."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü