Başında d olan 4 harfli 88 kelime var. D harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde d harfi olan kelimeler listesine ya da sonu d harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında d bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kuş yemi
-
[isim]
Kuş yemi
- DERK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlama, kavrama
-
[isim]
Anlama, kavrama
- DANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Müzik temposuna uyularak yapılan ve estetik değer taşıyan düzenli vücut hareketleri, raks
- "Herkesin içinde dans öğrenmem şık olur." (Peyami Safa)
- "Demin tek başına dans ederek yaptığım soytarılıklardan utanıyorum." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Müzik temposuna uyularak yapılan ve estetik değer taşıyan düzenli vücut hareketleri, raks
- DEST
- ...
- DATA
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Veri
-
Aslında kendileri ekonomik olmayan ancak ekonomi dünyasını dışarıdan kuşatan veya çerçeveleyen, nüfus, teknik bilgi, hukuk düzeni ve yönetim biçimi ögelerinden her biri
-
[isim]
Veri
- DERÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alma, toplama
-
Kaydetme
-
[isim]
Alma, toplama
- DEMO
-
-
[isim]
Gösteri
-
[isim]
Gösteri
- DEFİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taraflardan birinin kendisine açılan davada borçtan kurtulmak için başvurduğu her türlü yol
-
[isim]
Taraflardan birinin kendisine açılan davada borçtan kurtulmak için başvurduğu her türlü yol
- DİŞİ
-
-
Yumurta oluşturan veya yavru doğuran (birey)
-
Erkeği tarafından döllenecek biçimde oluşmuş (hayvan veya bitki)
- "Dişi kedi."
-
[isim]
Kadın
-
Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden girintili olan
- "Dişi klişe. Dişi kalıp."
-
Yumuşak, kolay işlenen (maden)
-
Şuh, işveli, çekici
-
Yumurta oluşturan veya yavru doğuran (birey)
- DANA
-
-
[isim]
İneğin, sütten kesildikten sonra bir yaşına kadar olan yavrusu
- "İstediğimiz parayı vermezse işte o zaman dananın kuyruğu kopar." (Yahya Kemal)
-
[isim]
İneğin, sütten kesildikten sonra bir yaşına kadar olan yavrusu
- DAYI
-
-
[isim]
Annenin erkek kardeşi
-
Cesur, yiğit
-
[ünlem]
Yaşlı erkeklere söylenen bir seslenme sözü
- "O kadarcık okumaktan kanun anlaşılsa avukata ekmek mi kalırdı, dayı!" (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kayırıcı
- "Bunların çok bariz olan bir tarafı da siyasi dayıları sık sık değiştirmeleridir." (Peyami Safa)
-
Kabadayı
-
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Tunus, Cezayir ve Trablusgarp'ta seçimle başa getirilen yönetici
-
[isim]
Annenin erkek kardeşi
- DRAM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sahnede oynanmak için yazılmış oyun
-
Acıklı, üzüntülü olayları, bazen güldürücü yönlerini de katarak konu alan sahne oyunu veya televizyon filmi
-
Tiyatro edebiyatı
-
Acıklı olay
- "İhtiyarın ve umumiyetle insanın dramı nedir, bilir misiniz?" (Burhan Felek)
-
[isim]
Sahnede oynanmak için yazılmış oyun
- DÜRÜ
-
-
[isim]
Dürülmüş şey
-
Armağan, hediye
-
Çeyiz
-
Düğüne çağrılanlara düğün sahibi tarafından verilen armağan
-
[isim]
Dürülmüş şey
- DOHA
- ...
- DİMİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Sıkı dokunmuş bir tür pamuklu kumaş
-
[isim]
Sıkı dokunmuş bir tür pamuklu kumaş
- DANG
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
Başta, kaslarda, oynaklarda ağrılar yapan, vücutta kızıl lekeler gösteren, ateşli ve salgın bir hastalık
-
[isim]
Başta, kaslarda, oynaklarda ağrılar yapan, vücutta kızıl lekeler gösteren, ateşli ve salgın bir hastalık
- DERİ
-
-
[isim]
İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka, cilt, ten
- "Bütün kemikleri, ince bir deri altında birer birer sayılıyordu." (Peyami Safa)
- "Bu efendi, derisi kemiklerine yapışmış, gözleri çukura kaçmış, hastaneye yatırılacak kılığa girmişti." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Bu tabakadan yapılmış
- "Üstünde yine o siyah deri pardösüsü, kolunda siyah deri çantası." (Necati Cumalı)
-
İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan postu
- "Tefecilerin eline düşerse derisini yüzerler."
-
Soyulmadan yenen yemişlerin ince kabuğu veya soyulan yemişlerde kabuk altındaki zar
-
[isim]
İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka, cilt, ten
- DANK
-
-
[isim]
"Bir olay sebebiyle birden ayılmak, doğruyu anlamak" anlamında dank etmek veya dank demek birleşik fillerinde kullanılır
-
[isim]
"Bir olay sebebiyle birden ayılmak, doğruyu anlamak" anlamında dank etmek veya dank demek birleşik fillerinde kullanılır
- DEFO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kusur, özür, bozukluk
-
[isim]
Kusur, özür, bozukluk
- DİZİ
-
-
[isim]
Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra
- "İki dizi inci."
-
Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, seri
- "İşte bütün eserlerini bir araya toplayacak olan bu dizinin başına yazılacak ön söz." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Yan yana, art arda veya zaman sırasına göre sıralanmış birbiriyle ilişkili nesne veya olayların oluşturduğu bütün sıra
- "Bir dizi olay. Olaylar dizisi."
-
Aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün, paradigma
-
Saf durumundaki bir kıtada, birbiri arkasında duran erler
-
Değerleri artarak veya eksilerek art arda gelen terimler takımı
-
Bir oktavın içinde sıralanan sekiz sesin bütünü
-
Dizi film
-
[isim]
Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra