Başında ci olan 5 harfli 30 kelime var. Ci ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ci olan kelimeler listesine ya da sonu ci ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ci bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CİRİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hacim
- "Ateş olsa cirmi kadar yer yakar."
-
Miktar, tutar, bölüm
- "Şunun şurasında alacağımız bir lira. Adam başına ne düşer ki? Hiç vermese ne olur yani? Aramızda cirmini paylaşırız gider." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Hacim
- CİSİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Katı maddenin biçim almış durumu
-
Gövde, beden, vücut
- "Yataktaki örtülü cisim dertop olmuş şeklini, hareketsizliğini muhafaza ediyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Katı maddenin biçim almış durumu
- CİNLİ
-
-
[sıfat]
İçinde cinlerin olduğuna inanılan
- "Annem bu apartmana cinli, perili diye ayak basmaz." (Halide Edip Adıvar)
-
Öfkeli, sinirli (kimse)
-
[sıfat]
İçinde cinlerin olduğuna inanılan
- CİĞER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Akciğerlerle karaciğerin ortak adı
- "Oturmuş kumar oynar / Ah ciğerimin köşesi." (Halk türküsü)
- "Mademki ... her baktığı insanın ciğerini dahi okuyordu, nasıl olup da etrafını saran mideci dalkavukların ikiyüzlülüğünü anlayamıyordu?" (Haldun Taner)
- "Ben böylelerinin ciğerinin içini bilirim, dedi. Bu kız hanım ölürse belki beni alır diye ümitlendi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Hayvanlarda akciğer, yürek ve karaciğerin oluşturduğu takım
-
Yürek, iç
-
[isim]
Akciğerlerle karaciğerin ortak adı
- CİCİK
-
-
[isim]
İnsan veya hayvan memesi
-
[isim]
İnsan veya hayvan memesi
- CİNAİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Konusu cinayet olan
- "Okuduğunuz ne kadar cinai roman varsa bu karanlık ve tenha sokaklarda âdeta hayat bulur." (Refik Halit Karay)
-
Cinayetle ilgili
-
[sıfat]
Konusu cinayet olan
- CİBEZ
- ...
- CİHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Din uğruna yapılan savaş
-
[isim]
Din uğruna yapılan savaş
- CİHAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Evren
- "Yunus gibi yüzü kara, cihana gelmiş var mıdır?" (Yunus Emre)
-
Dünya
- "Yurtta sulh, cihanda sulh." (Atatürk)
-
[isim]
Evren
- CİZYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İslam ülkelerinde Müslüman olmayanlardan alınan bir çeşit vergi
-
[isim]
İslam ülkelerinde Müslüman olmayanlardan alınan bir çeşit vergi
- CİDAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savaşma, cenk
-
Ağız kavgası, çekişme
-
[isim]
Savaşma, cenk
- CİVAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yakışıklı genç erkek veya genç kadın
- "Henüz on yedi yaşında pembe, beyaz, saf, masum bir civandı." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Genç ve yakışıklı
- "Handan gibi civan bir kız verir de içilmez mi?" (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Yakışıklı genç erkek veya genç kadın
- CİNCİ
-
-
Cin çağırma, onlarla konuşma vb. iddialarla geçimini sağlayan (kimse)
- "Cinci hoca."
-
Cin çağırma, onlarla konuşma vb. iddialarla geçimini sağlayan (kimse)
- CİYAK
- ...
- CİCOZ
-
-
[isim]
Cam veya toprak bilyelerle oynanan bir çocuk oyunu
-
Bu oyundaki bilyelerin her biri
-
[ünlem]
"Yok" anlamında bir söz
- "Bende para cicoz!"
-
[isim]
Cam veya toprak bilyelerle oynanan bir çocuk oyunu
- CİZRE
- ...
- CİDDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şaka olmayan, gerçek
- "Kısa zamanda yarı şaka, yarı ciddi tenkit edecek kadar yakınlaşmışlardı." (Tarık Buğra)
- "Halkımız sanatçıyı baştan beri pek ciddiye almaz, ona bir delişmen gözüyle bakar." (Tomris Uyar)
-
Ağırbaşlı
- "Ben onu pek ciddi bir genç olarak tanırım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Titizlik gösterilen, önem verilen
- "Bu dönemde yazara konu üzerinde vukuf, ciddi incelemeler şart koşulur." (Haldun Taner)
-
Tehlikeli, endişe veren, ağır, vahim, kritik
- "Hastalığımızın oldukça ciddi olduğuna işaret etmekten kendimizi alamadık." (Burhan Felek)
-
Eğlendirme amacı gütmeyen
-
Gülmeyen
- "O ciddi bir tavırla mühim bir şey anlatmaya hazırlanmış gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Güvenilir, sağlam, önemli
- "Ciddi bir gazetede genç bir muharririn şu sözleri beni hâlâ düşündürüyor." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[zarf]
Önem vererek, gerçek olarak
- "Size bunu ciddi söylüyorum, yalan değil!"
-
[zarf]
Güvenilir biçimde
- "Ciddi görünerek göze girmeye çalışıyormuş." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Şaka olmayan, gerçek
- CİMRİ
-
-
[sıfat]
Elindeki parayı harcamaya kıyamayan, bitli, eli sıkı, ekti, hasis, kısmık, kibritçi, mıhsıçtı, nekes, pinti, sıkı, varyemez
-
[sıfat]
Elindeki parayı harcamaya kıyamayan, bitli, eli sıkı, ekti, hasis, kısmık, kibritçi, mıhsıçtı, nekes, pinti, sıkı, varyemez
- CİBRE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Sıkılıp suyu alınan üzüm vb. meyvelerin posası
-
[isim]
Sıkılıp suyu alınan üzüm vb. meyvelerin posası
- CİHAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aygıt, alet, takım
-
Çeyiz
-
[isim]
Aygıt, alet, takım