Başında bir olan 7 harfli 16 kelime var. Bir ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bir olan kelimeler listesine ya da sonu bir ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bir bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİRKAÇI
-
-
[zamir]
Az sayıda olan kimse veya şey
- "Kadınların birkaçı sıkılarak yüzlerini duvarlara döndüler." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zamir]
Az sayıda olan kimse veya şey
- BİRİKİŞ
-
-
[isim]
Birikme işi veya biçimi
-
[isim]
Birikme işi veya biçimi
- BİRİNCİ
-
-
[sıfat]
Bir sayısının sıra sıfatı
-
[isim]
Zaman, yer, sıra bakımından başkalarından önce gelen kimse, şey
- "Birincisi ne kadar mağrur ise öbürü o kadar yılışık." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Sırada, önem sırasında en üstün olan kimse
- "Sınıfın birincisi olduğundan imtihanlara girişinde..." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Ulaşım araçlarında mevki, sınıf
- "Bütün grubu hiç olmazsa ilk ineceğimiz iskeleye kadar birincide götürmek istemişti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Bir sayısının sıra sıfatı
- BİRİKME
-
-
[isim]
Toplanıp yığılma
-
[isim]
Toplanıp yığılma
- BİREŞİM
-
-
[isim]
Parçaların veya ögelerin bir araya getirilip bir bütün olarak birleştirilmesi
-
Bu biçimde oluşan bütün
-
Sentez
-
[isim]
Parçaların veya ögelerin bir araya getirilip bir bütün olarak birleştirilmesi
- BİRALIK
-
-
Bira yapmakta kullanılan
- "Biralık arpa."
-
Bira yapmakta kullanılan
- BİRBİRİ
-
-
[zamir]
Karşılıklı olarak biri ötekini, öteki de onu
- "O zaman on dört paşa, büyük, hudutsuz bir hayret içinde İzzet Paşa'nın, sonra da birbirlerinin yüzüne baktılar." (Nahid Sırrı Örik)
- "Bunun için sabır, sükûnet, soğukkanlılık gerek hâlbuki biz birbirimize giriyoruz." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Son günlerde birbiri üstüne gelen yorgunluklardan söz etti." (Necati Cumalı)
- "Birbirimizi yiyecek zaman değil çocuklar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zamir]
Karşılıklı olarak biri ötekini, öteki de onu
- BİRİKİM
-
-
[isim]
Birikme, bir yerde toplanıp yığılma
- "Kim bilir kaç olayın birikimiyle zifir gibi kararmıştı, içi." (Tarık Buğra)
-
Gözlemler, deneyler sonucu elde edilmiş şeylerin bütünü, deneyim
- "Mimari birikim bazen bir kente köklü bir damga, bir özellik bırakıyor." (Haldun Taner)
-
Biriktirilen mal veya para
-
Herhangi bir aşınma sürecinde veya taşıma işi yapılırken alüvyonlu maddelerin bırakılması
-
Toplumların kültürel varlıklarının gelişip genişlemesi ve uygarlık düzeyinin yükselmesi süreci
-
[isim]
Birikme, bir yerde toplanıp yığılma
- BİREBİR
-
-
[sıfat]
Etkisi kesin olan
- "Bu yoldaki irfan, pek terbiyeli, pek nazik köleler yetiştirmek için birebirdi." (Halikarnas Balıkçısı)
-
İstenildiği gibi, uygun
-
[sıfat]
Etkisi kesin olan
- BİRECİK
- ...
- BİRİCİK
-
-
[sıfat]
Eşi, benzeri, ikincisi olmayan ve çok sevilen, tek, yegâne
- "Biricik sevdiğim şey musiki." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Eşi, benzeri, ikincisi olmayan ve çok sevilen, tek, yegâne
- BİRERLİ
- ...
- BİRLEME
-
-
[isim]
Bir etme, tek duruma getirme
-
Tanrı'nın birliğini dile getirme, tevhit
-
[isim]
Bir etme, tek duruma getirme
- BİRÇOĞU
-
-
[zamir]
Çok sayıda olan kimse veya şey
- "Ziyaretçilerin birçoğu geri döndü."
-
[zamir]
Çok sayıda olan kimse veya şey
- BİREYCİ
-
-
[isim]
Kişi haklarını savunan kimse
-
Bireycilikten yana olan kimse, ferdiyetçi
-
[isim]
Kişi haklarını savunan kimse
- BİRADER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Erkek kardeş
-
Masonların birbirlerine verdikleri ad
-
[ünlem]
"Ey dost, arkadaş" anlamında bir seslenme sözü
- "Aman birader! Üç sene önce bu bende idi." (Ahmet Rasim)
-
[isim]
Erkek kardeş