Başında ber olan 8 harfli 19 kelime var. Ber ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ber olan kelimeler listesine ya da sonu ber ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ber bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BRE
2 Harfli Kelimeler
BE, ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BERTİLME
-
-
[isim]
Bertilmek işi veya durumu
-
[isim]
Bertilmek işi veya durumu
- BERHAYAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Hayatta olan, canlı, yaşayan (kimse)
- "Şu ilan gazetede çıkmasaydı, babası onun İstanbul'da berhayat olduğunu öğrenmeyecekti." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Hayatta olan, canlı, yaşayan (kimse)
- BERGAMOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Turunçgillerden bir ağaç (Citrus bergamia)
-
Bu ağacın, kabuklarından reçel yapılan ve esans çıkarılan meyvesi
-
[isim]
Turunçgillerden bir ağaç (Citrus bergamia)
- BERABERE
- ...
- BERTARAF
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kaldırma, giderme
- "Yoksa birileri bizi kullanarak istemediği bazı şeyleri mi bertaraf ediyor?" (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Kaldırma, giderme
- BERCESTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Güzel, latif
-
Seçilmiş, seçme
-
[isim]
Sanat değeri yüksek olan dize
-
[sıfat]
Güzel, latif
- BERKEMAL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
Mükemmel, pek iyi
- "Kendisine olan itimat ve sevgimiz berkemaldir." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Mükemmel, pek iyi
- BERELEME
-
-
[isim]
Berelemek işi
-
[isim]
Berelemek işi
- BERMUTAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Alışılagelen biçimde, her zaman olduğu gibi
- "Annem bermutat işi merasim tarafından alıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Alışılagelen biçimde, her zaman olduğu gibi
- BERİKİSİ
- ...
- BERİLYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 4, atom ağırlığı 9,013, yoğunluğu 1,84 olan, 2970 °C'de eriyen, zümrüt vb. taşların birleşiminde bulunan, havanın etkisine karşı ince bir oksit tabakasıyla kaplı element (simgesi Be)
-
[isim]
Atom numarası 4, atom ağırlığı 9,013, yoğunluğu 1,84 olan, 2970 °C'de eriyen, zümrüt vb. taşların birleşiminde bulunan, havanın etkisine karşı ince bir oksit tabakasıyla kaplı element (simgesi Be)
- BERKİTME
-
-
[isim]
Sağlamlaştırma, tahkim, takviye
-
[isim]
Sağlamlaştırma, tahkim, takviye
- BERHUDAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
Mutlu
- "Fahim Bey'in kısa boylu, ak sakallı babası 'berhudar ol, oğlum! Gel seni alnından öpeyim' demiş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Mutlu
- BERKİMEK
-
-
[nsz]
Sağlamlaşmak, güç kazanmak, pekişmek
-
[nsz]
Sağlamlaşmak, güç kazanmak, pekişmek
- BERİBERİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle Uzak Doğu ülkelerinde B vitamini eksikliğinden ileri gelen bir hastalık
-
[isim]
Genellikle Uzak Doğu ülkelerinde B vitamini eksikliğinden ileri gelen bir hastalık
- BERENARI
-
-
[zarf]
Şöyle böyle, az çok, biraz, oldukça
-
[zarf]
Şöyle böyle, az çok, biraz, oldukça
- BERKİNME
-
-
[isim]
Berkinmek işi veya durumu
-
[isim]
Berkinmek işi veya durumu
- BERDEVAM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sürmekte olan, sürüp giden
- "Yüz elli sene evvel türeyen bu âdet hâlâ da berdevam." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Sürmekte olan, sürüp giden
- BERGÜZAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Anmak için verilen hatıra, armağan, yadigâr
- "Büyük babanın zamanında bergüzarmış, ne yapayım, kıramadım." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Anmak için verilen hatıra, armağan, yadigâr