Başında ber olan 6 harfli 13 kelime var. Ber ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ber olan kelimeler listesine ya da sonu ber ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ber bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BRE
2 Harfli Kelimeler
BE, ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BERTME
-
-
[isim]
Bertmek işi
-
[isim]
Bertmek işi
- BERDUŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Başıboş, serseri kimse
- "Serseriler, berduşlar, kopuklar başlarını masalara dayayarak sabahlar burada." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Pis, bozuk, bakımsız
- "Bir büyük mü büyük hangar, bir dağınık berduş yatak..." (Çetin Altan)
-
[isim]
Başıboş, serseri kimse
- BERLİN
- ...
- BERTİK
-
-
[isim]
Yara, bere
-
Deride mor leke, çürük
-
[sıfat]
İncinmiş, burkulmuş
-
[isim]
Yara, bere
- BERBER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Saç ve sakalın kesilmesi, taranması ve yapılması işiyle uğraşan veya bunu meslek edinen kimse, erkek berberi
-
Bu işin yapıldığı dükkân, erkek berberi
- "Bütün dükkânlar, bakkallar, berberler, kunduracılar bu ana yolun üzerindedir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Saç ve sakalın kesilmesi, taranması ve yapılması işiyle uğraşan veya bunu meslek edinen kimse, erkek berberi
- BERAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aklanma
- "Bu kararın okunuşu üzerine beraat edenler serbest bırakılmışlardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Aklanma
- BERDEL
-
-
[isim]
Ailenin kız ve erkek çocuğunun diğer ailenin kız ve erkek çocuğuyla karşılıklı olarak aynı zamanda evlendirilmesi
-
[isim]
Ailenin kız ve erkek çocuğunun diğer ailenin kız ve erkek çocuğuyla karşılıklı olarak aynı zamanda evlendirilmesi
- BERİKİ
-
-
[sıfat]
Beride olan
- "Beriki ev."
-
[zamir]
Beride olan şey veya kimse
- "Fakat berikiler onu işitmemiş gibi masaya oturdular." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Beride olan
- BERZAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kıstak
- "Yarımadanın berzahındaki bu geniş yol biraz tehlikeliydi." (Ömer Seyfettin)
-
Dinî inanışlara göre ölenlerin ruhlarının kıyamete kadar bulunduğu yer
-
[isim]
Kıstak
- BERBAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Kötü
- "Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer." (Mehmet Akif Ersoy)
- "Bu işi nasıl berbat ettinse gel yine öyle kendin temizle." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bozuk
- "Yol berbat, toz toprak üstümüze savruluyor." (Sermet Muhtar Alus)
-
Çirkin, beğenilmeyen
- "Sanatta politika ne kadar berbatsa politikada sanat da o kadar iğrenç olur." (Burhan Felek)
- "Muhitin değişen, bozulan her şeyi gibi terbiyesi de berbat olmuştu." (Ömer Seyfettin)
-
Darmadağın, bakımsız, perişan, viran
- "Berbat bir han odası." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Kötü
- BERJER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Arkası kabarık ve yüksek, oturacak yeri geniş koltuk
-
[isim]
Arkası kabarık ve yüksek, oturacak yeri geniş koltuk
- BERRAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Duru, temiz, aydınlık, açık
- "Bu sabah hava berrak / Bu sabah her şey billurdan gibi." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[sıfat]
Duru, temiz, aydınlık, açık
- BERELİ
-
-
[sıfat]
Beresi olan
- "Zaten siyah bereli kadın da hep aynı yerde idi." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Beresi olan