Başında be olan 6 harfli 74 kelime var. Be ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde be olan kelimeler listesine ya da sonu be ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında be bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BENCİL

  1. [sıfat] Yalnız kendini düşünen, kendi çıkarlarını herkesinkinden üstün tutan, hodbin, hodkâm, egoist
    • "Bencildir insanoğlu, bencil olduğu için de yalnız kendi dertlerini düşünür, yalnız onlara inanır." (Nurullah ataç)
  2. Bencilik öğretisine inanan

BELLİK

  1. [isim] İşaret, marka
  2. Kalınan sayfayı belirlemek amacıyla araya konulan ince, uzun karton parçası

BERİKİ

  1. [sıfat] Beride olan
    • "Beriki ev."
  2. [zamir] Beride olan şey veya kimse
    • "Fakat berikiler onu işitmemiş gibi masaya oturdular." (Peyami Safa)

BELEŞE
...
BETİLİ

  1. [sıfat] İçinde insan, hayvan ve doğa ögeleri bulunan (resim veya heykel), figüratif

BESİLİ

  1. [sıfat] Semiz, semirtilmiş
    • "Avludan atlar geçmeye başladı. Hepsi besili ve bakımlı idi." (Tarık Buğra)

BENZER

  1. [sıfat] Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, benzeri, müşabih, mümasil
    • "Baksana kız, paşaya benzer yerim var mı benim?" (Haldun Taner)
  2. [isim] Benzeşim
  3. [isim] Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapı ve yüz bakımından bu oyuncuyu andıran kimse, dublör

BELEDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Şehirle ilgili
    • "Millî hükûmet arzu eder ki tamamıyla sınai bir şehir olsun; bu beledi bir fikir olamaz, millî bir fikirdir." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Yerleşik
    • "Beledi hastalık."
  3. [isim] Bir tür pamuklu, kalın kumaş

BENLİK

  1. [isim] Bir kimsenin öz varlığı, kişiliği, onu kendisi yapan şey, kendilik, şahsiyet
    • "Küçük veya büyük çapta ama mutlaka dürüst, namuslu bir iş adamı olmak hırsı bütün benliğini sardı." (Tarık Buğra)
  2. Kendi kişiliğine önem verme, kişiliğini üstün görme, kibir, gurur

BEDBİN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Kötümser
    • "Onu tanımasaydım insanlık hakkında bedbin bir fikir taşıyarak hayattan geçecektim." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Annemin İstanbul'a indiği günler bedbin oluyordum." (Abdülhak Şinasi Hisar)

BERELİ

  1. [sıfat] Beresi olan
    • "Zaten siyah bereli kadın da hep aynı yerde idi." (Peyami Safa)

BERLİN
...
BEZGİN

  1. [sıfat] Yaşama veya iş görme isteğini yitirmiş
    • "Mecalsiz, bezgin bir hâlde yatağa girdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

BERBAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Kötü
    • "Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer." (Mehmet Akif Ersoy)
    • "Bu işi nasıl berbat ettinse gel yine öyle kendin temizle." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Bozuk
    • "Yol berbat, toz toprak üstümüze savruluyor." (Sermet Muhtar Alus)
  3. Çirkin, beğenilmeyen
    • "Sanatta politika ne kadar berbatsa politikada sanat da o kadar iğrenç olur." (Burhan Felek)
    • "Muhitin değişen, bozulan her şeyi gibi terbiyesi de berbat olmuştu." (Ömer Seyfettin)
  4. Darmadağın, bakımsız, perişan, viran
    • "Berbat bir han odası." (Yusuf Ziya Ortaç)

BEZZAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kumaş alıp satan kimse, manifaturacı

BEYLİK

  1. [isim] Bey olma durumu
  2. Bir çeşit küçük ve ince asker battaniyesi
  3. [sıfat] Devletle ilgili, devlete özgü olan, devlet malı olan, mirî
  4. [sıfat] Herkesin kullandığı, herkesin bildiği
    • "Çaresiz yine güneyde beylik bir tatil köyüne gideceğiz." (Haldun Taner)
  5. [sıfat] Basmakalıp
    • "Aramızdaki konuşmalar, beylik konuşmalar sınırını aşmamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  6. Rahat yaşama
  7. Merkeze tam bağlı olmayarak bir beyin yönetimi altındaki ülke, emirlik, emaret, mirlik
    • "Sonunda bütün bu beylikler Osmanlı İmparatorluğu'nun bayrağı altında toplandı." (Cahit Uçuk)
  8. Hükûmet
    • "Beylikten alacaklı olmak."

BEYRUT
...
BEŞTAŞ

  1. [isim] Beş tane taşla oynanan bir tür çocuk oyunu

BEŞLİK

  1. [sıfat] Beşi bir arada olan
    • "Beşlik cezve."
  2. Beş tane alabilen
  3. [isim] Beş birimden oluşan para
    • "On milyonu iki beşlik yapınız."
  4. [isim] Beş para, beş kuruş veya beş lira değerinde olan akçe

BELİZE
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü