Başında be olan 4 harfli 15 kelime var. Be ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde be olan kelimeler listesine ya da sonu be ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında be bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BETİ
-
-
[isim]
Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
-
[isim]
Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
- BERE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık
- "Lacivert beresini sallayarak bir fırtına gibi içeriye girdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık
- BEZM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İçki meclisi, dost toplantısı
-
[isim]
İçki meclisi, dost toplantısı
- BEBE
-
-
[isim]
Bebek, küçük çocuk
- "Neredeyse bebe iskemlesine oturtup kaşıkla mama yedireceksiniz." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bebek, küçük çocuk
- BEZE
-
-
[isim]
Yara veya çıban sebebiyle vücudun herhangi bir yerinde oluşan şişkinlik, gudde
-
[isim]
Yara veya çıban sebebiyle vücudun herhangi bir yerinde oluşan şişkinlik, gudde
- BERN
- ...
- BETA
-
Kelime Kökeni : Yunanca
-
[isim]
Yunan alfabesinin ikinci harfi
-
[isim]
Yunan alfabesinin ikinci harfi
- BELA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum
- "Kumar, toplum için büyük bir beladır."
- "Geceleyin belanı arama, haydi nerden geldinse bas git oraya." (Etem İzzet Benice)
- "Yurtlarına bela getiren bu kadını, ayıplamıyor kentin uluları." (Azra Erhat)
- "Solda sıfırlar önemsiz sanılır ama sağda sıfırlar da öyle zaman gelir ki bela olur." (Aydın Boysan)
-
Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse
- "Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Hak edilen ceza
- "Allah belasını verdi."
-
[isim]
İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum
- BERİ
-
-
[isim]
Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı
- "Biraz beriye geliniz."
-
[sıfat]
Bu uzaklıkta bulunan
- "Ağaçlardan, karanlığın beri tarafına doğru bir nehir akışı var." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[edat]
-den bu yana
- "Kar sabahtan beri yağmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı
- BEİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Engel, uymazlık
- "Seyyit Ali, Yani'ye planlarını üstünkörü anlatmakta beis görmedi." (Ömer Seyfettin)
-
Kötülük, zarar
-
[isim]
Engel, uymazlık
- BESİ
-
-
[isim]
Yaşatmak ve geliştirmek için gereken besinleri yedirip içirme işi
-
Bir şeyi istenilen durumda tutmak veya oturtmak için kullanılan takoz vb. şeyler
-
[isim]
Yaşatmak ve geliştirmek için gereken besinleri yedirip içirme işi
- BENT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bağ, rabıt
- "Kalabalık göz açıp kapayıncaya kadar beni kapmış, direncimi kırıp ruhumu ufalayarak kendine bent etmişti." (Atilla İlhan)
-
Kitaplarda kendi içinde bütünlük oluşturan bölüm
-
Su biriktirmek için akan suyun önüne yapılan set, büğet
- "Bentler, hakikaten Osmanlı medeniyeti eserlerinden örnek verecek heybetli tesislerden imiş." (Ahmet Rasim)
-
Gazete yazısı
-
Bir şiirdeki dörtlüklerin her biri, bağlam
-
Kanun maddesi
-
[isim]
Bağ, rabıt
- BERK
-
-
[sıfat]
Sert, katı
-
Sağlam
-
[sıfat]
Sert, katı
- BELİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[edat]
Evet
-
[edat]
Evet
- BEKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kalıcılık, ölmezlik
- "Memleketin, devletin bekası senin elinde..." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Kalıcılık, ölmezlik