Başında b olan 5 harfli 391 kelime var. B harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde b harfi olan kelimeler listesine ya da sonu b harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında b bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAKIR
-
-
[isim]
Atom numarası 29, yoğunluğu 8,95 olan, 1084 °C'ye doğru eriyen, doğada serbest veya birleşik olarak bulunan, ısı ve elektriği iyi ileten, kolay dövülür ve işlenir olduğundan eski çağlardan beri türlü işlerde kullanılan, kızıl renkli element (simgesi Cu)
-
[sıfat]
Bu elementten yapılmış
- "Ertesi gün çadırların önünde Haldun Nedret'in Kadıköy'den getirdiği bakır lamba yanıyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Atom numarası 29, yoğunluğu 8,95 olan, 1084 °C'ye doğru eriyen, doğada serbest veya birleşik olarak bulunan, ısı ve elektriği iyi ileten, kolay dövülür ve işlenir olduğundan eski çağlardan beri türlü işlerde kullanılan, kızıl renkli element (simgesi Cu)
- BUÇUK
-
-
[sıfat]
... ve yarım
- "Üç buçuk senedir ben bu sallantıya şahit oldum." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
... ve yarım
- BATÖZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Patoz
-
[isim]
Patoz
- BELDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlçeden küçük, belediye ile yönetilen yer
-
Mekân, yer, çevre
- "Bugün toz hâlinde sallanan bu iklim, asırların uykusundan, bunca sanat beldeleri gibi bir gün sıyrılacak." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
İlçeden küçük, belediye ile yönetilen yer
- BEHER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Her bir
-
[sıfat]
Her bir
- BELİK
-
-
[isim]
Saç örgüsü
-
[isim]
Saç örgüsü
- BURSA
- ...
- BATIŞ
-
-
[isim]
Batma işi veya biçimi
-
[isim]
Batma işi veya biçimi
- BULAK
-
-
[isim]
Kaynak, pınar
-
[isim]
Kaynak, pınar
- BENİZ
-
-
[isim]
Yüz
- "Benzi limon gibi sararmaya, gözleri ateş gibi parlamaya başladı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Necdet'in benzi atıyor, kesik kesik soluyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "O böyle söylerken yanında bulunanların benzi sararırdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Benzi uçtu, dudaklarındaki gülümseme soldu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yüz rengi
-
[isim]
Yüz
- BORAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bor asidi ile bir oksidin birleşmesinden oluşan tuz
-
[isim]
Bor asidi ile bir oksidin birleşmesinden oluşan tuz
- BÜKÜM
-
-
[isim]
Bükme işi
-
Bir şeyin bükülmüş yeri, kat, kıvrım
- "Cebine koyarken kâğıt yere düştü, bükümü açıldı." (Burhan Felek)
-
Bir kerede eğrilmiş iplik, yün miktarı
-
[isim]
Bükme işi
- BENİN
- ...
- BACAK
-
-
[isim]
Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü
- "Yorgun vücudunu zahmetle taşıyan ince bacakları üstünde doğruldu." (Peyami Safa)
- "Motor şimdi karanlık suları yara yara ilerlerken sarışın kadın bacak bacak üstüne atmış, sigara içiyor." (Haldun Taner)
- "Bacak kadar çocuğa da ne oluyordu sanki." (Tarık Buğra)
-
Hayvanlarda yürümeye veya atlamaya yarayan organ
-
Bazı şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri, ayak
- "Masanın bacağı."
-
Oyun kâğıtlarında oğlan, vale
-
[isim]
Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü
- BEŞLİ
-
-
[sıfat]
Beş parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden beş tane bulunan
-
[isim]
İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde beş işareti bulunan kâğıt veya pul
-
[isim]
Divan edebiyatında beş dizeli bölümlerden oluşmuş manzume, muhammes
-
[isim]
Halk edebiyatında üçlemeli bir bende, konu ile ilgili aynı ölçüde bir çift dizenin bağlanmasıyla oluşan manzume
-
[isim]
Beş ses veya beş müzik aracı için yazılan müzik eseri, kentet
-
[isim]
Beş müzisyenin çaldığı caz orkestrası
-
[sıfat]
Beş parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden beş tane bulunan
- BÜKÜK
-
-
[sıfat]
Bükülmüş, eğilmiş olan
- "Az beli bükük ve gözleri biraz baygın bir ihtiyar." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Bükülmüş, eğilmiş olan
- BEZİŞ
-
-
[isim]
Bezme işi veya biçimi
-
[isim]
Bezme işi veya biçimi
- BORUK
-
-
[isim]
Dağlarda yetişen, kokulu, süpürge ve yakacak olarak kullanılan bir ot türü
-
[isim]
Dağlarda yetişen, kokulu, süpürge ve yakacak olarak kullanılan bir ot türü
- BAĞIT
-
-
[isim]
Sözleşme
-
[isim]
Sözleşme
- BETİK
-
-
[isim]
Yazılı olan şey, kitap, mektup, tezkere, pusula
- "Kanılarımız, rengimiz, görüşümüz betikte belirecek." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yazılı olan şey, kitap, mektup, tezkere, pusula