Başında b olan 4 harfli 111 kelime var. B harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde b harfi olan kelimeler listesine ya da sonu b harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında b bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BONO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Belirli bir sürenin sonunda, belirli bir paranın, belirli bir kimseye ödeneceğini belirten senet, emre muharrer senet
- "Borçlanalım size... Bono verelim günü geldiğinde bir kolayını bulur öderiz." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[isim]
Belirli bir sürenin sonunda, belirli bir paranın, belirli bir kimseye ödeneceğini belirten senet, emre muharrer senet
- BETA
-
Kelime Kökeni : Yunanca
-
[isim]
Yunan alfabesinin ikinci harfi
-
[isim]
Yunan alfabesinin ikinci harfi
- BİRİ
-
-
[zamir]
Bir tanesi
- "Vagonun birine binip bölmelerden birine yerleşti." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bilinmeyen bir kimse
- "İhtimal hırsız Eşref'in hayranlarından biriydi." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Yüklem durumunda olan bir ad tamlamasının belirtileni olarak kullanıldığında belirtenin hor görüldüğünü anlatan bir söz
- "Kendisi vaktiyle arabacının biri idi."
-
[zamir]
Bir tanesi
- BURS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir öğrencinin öğrenimini sürdürebilmesi veya bir kimsenin bilgi ve görgüsünü artırması için belli bir süre devlet veya özel kuruluşlarca ödenen aylık para
- "Öğrenimini tamamlaması için devlet bursuyla Almanya'ya gönderiliyor." (Necati Cumalı)
-
Bu amaçla vakfedilmiş paranın veya malın geliri
-
[isim]
Bir öğrencinin öğrenimini sürdürebilmesi veya bir kimsenin bilgi ve görgüsünü artırması için belli bir süre devlet veya özel kuruluşlarca ödenen aylık para
- BİBİ
-
-
[isim]
Hala
-
[isim]
Hala
- BARI
-
-
[isim]
Çit
-
[isim]
Çit
- BOYA
-
-
[isim]
Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan renkli madde
- "Tırnaklarının boyasını beğenmiyorum." (Falih Rıfkı Atay)
- "Hiç boya kullanmaz, az pudra sürerdi." (Peyami Safa)
- "Kimi kirpiklerine boya sürüyordu." (Refik Halit Karay)
- "Kıpkızıl bir boya çektin odanın her yerine." (Mehmet Akif Ersoy)
-
Resim yapmak için kullanılan kuru, sulu veya yağlı boya
-
Aldatıcı görünüş
-
Yazmak için kullanılan mürekkep
-
[isim]
Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan renkli madde
- BANK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çoğunlukla parklarda ve bahçelerde oturulacak sıra
-
[isim]
Çoğunlukla parklarda ve bahçelerde oturulacak sıra
- BAYİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belirli maddeleri satma izni olan kimse, dükkân veya kuruluş
- "Tekel bayisi. Gazete bayisi."
-
[isim]
Belirli maddeleri satma izni olan kimse, dükkân veya kuruluş
- BİGA
- ...
- BESİ
-
-
[isim]
Yaşatmak ve geliştirmek için gereken besinleri yedirip içirme işi
-
Bir şeyi istenilen durumda tutmak veya oturtmak için kullanılan takoz vb. şeyler
-
[isim]
Yaşatmak ve geliştirmek için gereken besinleri yedirip içirme işi
- BAZI
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birtakım, kimi
- "Bazı Türkler oraya eğlenmeye giderler." (Ömer Seyfettin)
- "Bizimkisi komşuluk gayreti dedi, içinden de ne demişler? Bazı dingil döner bazı teker." (Ncmettin Halil Onan)
-
[zarf]
Bazen
- "Bazı, mağazadan içeriye girinceye kadar kendimden geçerdim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Birtakım, kimi
- BURA
-
-
[isim]
Bu yer
- "Eskiden buranın, şişman bir valisi vardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bu yer
- BUUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boyut
-
Uzunluk
-
[isim]
Boyut
- BLÖF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İskambil oyunlarında elindeki kâğıtları olduğundan başka gösterme davranışı
- "Pokerde blöf yakalama meraklısı idi." (Tarık Buğra)
- "Komplo tertip edenlerin, meclise ve efkârıumumiyeye karşı, ordu ile yapmak istedikleri blöf meydana çıkarıldı." (Atatürk)
-
Karşısında kişiyi yanıltarak veya yıldırarak bir işten caydırmak için söylenen asılsız söz veya takınılan aldatıcı tavır, kurusıkı
- "Bu, bana bir blöften ziyade bir şantaj gibi görünüyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
İskambil oyunlarında elindeki kâğıtları olduğundan başka gösterme davranışı
- BORA
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Genellikle arkasından yağmur getiren sert rüzgâr
- "Müthiş bir bora atlatmışlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Genellikle arkasından yağmur getiren sert rüzgâr
- BRİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki direkli, seren yelkenli, birkaç top taşıyan gemi
-
[isim]
İki direkli, seren yelkenli, birkaç top taşıyan gemi
- BAKI
-
-
[isim]
Özellikle dağlık yörelerde bir yamacın güneş ışınlarına, güneye veya kuzeye karşı konumunu belirleyen, bunun sonucu olarak da doğal şartlarını tespit eden durumu
- "Bu dağın bakısı güneye doğrudur."
-
Denetleme
-
Fal
-
[isim]
Özellikle dağlık yörelerde bir yamacın güneş ışınlarına, güneye veya kuzeye karşı konumunu belirleyen, bunun sonucu olarak da doğal şartlarını tespit eden durumu
- BRİÇ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Dört kişi arasında oynanan bir iskambil oyunu
- "Briç masasında operetçi Muhlis Sabahattin başı çeker." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Dört kişi arasında oynanan bir iskambil oyunu
- BROŞ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kadınların takındıkları süs iğnesi
-
[isim]
Kadınların takındıkları süs iğnesi