Başında b olan 4 harfli 111 kelime var. B harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde b harfi olan kelimeler listesine ya da sonu b harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında b bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BROM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 35, atom ağırlığı 79,909, yoğunluğu 2,97 olan, deniz sularında az, bazı göllerde çok miktarda bulunan, kırmızı renkli, pis kokulu, zehirli, sıvı bir element (simgesi Br)
-
[isim]
Atom numarası 35, atom ağırlığı 79,909, yoğunluğu 2,97 olan, deniz sularında az, bazı göllerde çok miktarda bulunan, kırmızı renkli, pis kokulu, zehirli, sıvı bir element (simgesi Br)
- BANA
-
-
[zarf]
Ben zamirinin yönelme durumu ekli biçimi
- "Bana bak, karışmam sonra!"
- "Bu yaptığını babana söylemezsem bana da adam demesinler."
- "Daha nice manevi trenlerimizi yıllar yılı taşlayanlar var da bana mısın demiyoruz." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Ben zamirinin yönelme durumu ekli biçimi
- BAZA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Mobilyanın uzunluğunca konulan dar ayak
-
Dolap gövdesinin zemine düzgün oturmasına yarayan çerçeve şeklindeki kaide
-
Yatağın yerden yüksek olmasını sağlayan veya sandık olarak kullanılan boş bölmesi
-
[isim]
Mobilyanın uzunluğunca konulan dar ayak
- BAZI
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birtakım, kimi
- "Bazı Türkler oraya eğlenmeye giderler." (Ömer Seyfettin)
- "Bizimkisi komşuluk gayreti dedi, içinden de ne demişler? Bazı dingil döner bazı teker." (Ncmettin Halil Onan)
-
[zarf]
Bazen
- "Bazı, mağazadan içeriye girinceye kadar kendimden geçerdim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Birtakım, kimi
- BURA
-
-
[isim]
Bu yer
- "Eskiden buranın, şişman bir valisi vardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bu yer
- BUĞU
-
-
[isim]
Su buharı
- "İçimde buz gibi bir buğu, gittikçe yayılarak beni ürperte ürperte öldürmeye çalışıyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Soğuk bir cisim üzerinde ince bir tabaka durumunda yoğunlaşmış sıvı
- "Biz bile kendimizi en sadık bir aynada görmek istesek nefesimizin buğusu aynamızı bulandırır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Su buharı
- BLÖF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İskambil oyunlarında elindeki kâğıtları olduğundan başka gösterme davranışı
- "Pokerde blöf yakalama meraklısı idi." (Tarık Buğra)
- "Komplo tertip edenlerin, meclise ve efkârıumumiyeye karşı, ordu ile yapmak istedikleri blöf meydana çıkarıldı." (Atatürk)
-
Karşısında kişiyi yanıltarak veya yıldırarak bir işten caydırmak için söylenen asılsız söz veya takınılan aldatıcı tavır, kurusıkı
- "Bu, bana bir blöften ziyade bir şantaj gibi görünüyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
İskambil oyunlarında elindeki kâğıtları olduğundan başka gösterme davranışı
- BALO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Danslı ve özel giysili gece eğlencesi
- "O zaman nişan balosu falan yoktu, olsa da şoförün balosu mu olur?" (Aka Gündüz)
- "İki ay sonra sahici bir balo vereceğiz." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Danslı ve özel giysili gece eğlencesi
- BROŞ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kadınların takındıkları süs iğnesi
-
[isim]
Kadınların takındıkları süs iğnesi
- BLOK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kocaman ve ağır kitle
-
Birden çok bölümü bir araya getirilmiş olan, bir bütün oluşturan
- "Blok ders."
-
Politik çıkarları sebebiyle birlik kuran devletler topluluğu
- "Batı Bloku. Doğu Bloku."
-
İçine resim veya yazı kâğıtları konulan karton kap
-
Birbirine bitişik büyük yapılar
- "Yıkıntıların ortasında blok hâlinde yükselen yeni apartmanlara uzun uzun baktı." (Haldun Taner)
-
Voleybolda, file üstünde karşı oyuncunun topu sert vururken, önünde iki veya üç kişinin elleri ile oluşturdukları perde
-
[isim]
Kocaman ve ağır kitle
- BİRİ
-
-
[zamir]
Bir tanesi
- "Vagonun birine binip bölmelerden birine yerleşti." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bilinmeyen bir kimse
- "İhtimal hırsız Eşref'in hayranlarından biriydi." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Yüklem durumunda olan bir ad tamlamasının belirtileni olarak kullanıldığında belirtenin hor görüldüğünü anlatan bir söz
- "Kendisi vaktiyle arabacının biri idi."
-
[zamir]
Bir tanesi
- BERİ
-
-
[isim]
Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı
- "Biraz beriye geliniz."
-
[sıfat]
Bu uzaklıkta bulunan
- "Ağaçlardan, karanlığın beri tarafına doğru bir nehir akışı var." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[edat]
-den bu yana
- "Kar sabahtan beri yağmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı
- BÖRK
-
-
[isim]
Genellikle hayvan postundan yapılan başlık
- "Alnına bir şaplak atıp börkünü geri itmişti." (Mustafa Necati Sepetçioğlu)
-
[isim]
Genellikle hayvan postundan yapılan başlık
- BURÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kale duvarlarından daha yüksek, yuvarlak, dört köşe veya çok köşeli kale çıkıntısı
- "Surun yıkık burçlarından baykuşlar gülüyor." (Haldun Taner)
-
Zodyak üzerinde yer alan on iki takımyıldıza verilen ortak ad
-
Demir aksamın birbirine değmesini engellemek, boşlukları doldurmak amacıyla sarı, karbon, plastik vb.nden yapılan bir motor parçası
-
[isim]
Kale duvarlarından daha yüksek, yuvarlak, dört köşe veya çok köşeli kale çıkıntısı
- BOĞA
-
-
[isim]
Damızlık erkek sığır
-
[isim]
Damızlık erkek sığır
- BASI
-
-
[isim]
Resim klişesi, dökme harf, taş kalıp kullanarak makine yardımı ile kâğıt, bez vb.ne yazı, resim çıkarma işi
-
[isim]
Resim klişesi, dökme harf, taş kalıp kullanarak makine yardımı ile kâğıt, bez vb.ne yazı, resim çıkarma işi
- BUSE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Öpücük
- "Her zamandan ziyade bana sokularak küçük küçük buselerle yüzümün her tarafını öptü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Öpücük
- BESİ
-
-
[isim]
Yaşatmak ve geliştirmek için gereken besinleri yedirip içirme işi
-
Bir şeyi istenilen durumda tutmak veya oturtmak için kullanılan takoz vb. şeyler
-
[isim]
Yaşatmak ve geliştirmek için gereken besinleri yedirip içirme işi
- BÖCÜ
-
-
[isim]
Kurt
-
Böcek
-
Çocukları korkutmak için söylenen ve hayalet, hortlak vb. hayalî varlık
- "Ferace ile böcü gibi çıkacak değilim ya." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Kurt
- BOKS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Belirli kurallara uyularak yapılan yumruk dövüşü, yumruk oyunu
- "Türkiye boks şampiyonası."
-
[isim]
Belirli kurallara uyularak yapılan yumruk dövüşü, yumruk oyunu