Başında ağ olan 7 harfli 39 kelime var. Ağ ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ağ olan kelimeler listesine ya da sonu ağ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ağ bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AĞAÇSIZ
-
-
[sıfat]
Ağacı olmayan
-
[sıfat]
Ağacı olmayan
- AĞRIMAK
-
-
[nsz]
Vücudun bir yeri ağrılı durumda olmak
- "Başı ağrımak. Dişi ağrımak."
-
[nsz]
Vücudun bir yeri ağrılı durumda olmak
- AĞIZSIL
-
-
[sıfat]
Ağızla ilgili
-
[sıfat]
Ağızla ilgili
- AĞRITMA
-
-
[isim]
Ağrıtmak işi
-
[isim]
Ağrıtmak işi
- AĞIRLIK
-
-
[isim]
Ağır olma durumu
- "Taşın ağırlığı."
- "Yükün ağırlığı."
- "Kimseye ağırlık olmaz, kimseyi sıkıştırmaz, iyilikten başka bir şey yapmaz." (Ömer Seyfettin)
- "Başsavcının yargıçlar arasında belli bir ağırlığı var kuşkusuz." (Ayşe Kulin)
-
Değerli olma durumu
- "Hediyenin ağırlığı."
- "Yavaş yavaş bir ağırlık çöktü. Bir sakinlik herkesi kapladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Ağırbaşlılık
- "Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi."
-
Tehlikeli olma durumu
-
Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum
- "Havanın ağırlığı."
-
Sıkıntı
-
Çeyizini düzmek için güveyinin geline verdiği para, kalın
-
Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum
-
Yük, külfet
- "Bütün ailenin ağırlığı omuzlarındadır."
-
Takı
- "Kadın bütün ağırlığını takıp düğüne gitti."
-
Sorumluluk
- "Bu işin ağırlığını tek başıma yüklendim."
-
Etki, baskı, güçlük
-
Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak
- "Şimdi bütün ağırlığı reklama vermeli." (Atilla İlhan)
-
Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne
-
Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer
-
Uyuşukluk ve gevşeklik durumu
- "Beynime bir ağırlık peyda olmuştu." (Aka Gündüz)
-
Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri
- "Akşama doğru, ağırlığın başında bezgin neferlere iş gördürmeye uğraşıyordum." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke
-
Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori
-
[isim]
Ağır olma durumu
- AĞNAMAK
-
-
[nsz]
Hayvan yere yatıp yuvarlanmak
-
[nsz]
Hayvan yere yatıp yuvarlanmak
- AĞDIRMA
-
-
[isim]
Ağdırmak işi
-
[isim]
Ağdırmak işi
- AĞARMAK
-
-
[nsz]
Beyazlaşmak
- "Sakalı ağardı fakat gönlü kocamadı." (Nabizade Nazım)
-
Rengi solmak
-
Şafak sökmek
- "Bir gün ortalık ağarmadan Kadıköy'den vapura bindim." (Nurullah ataç)
-
[nsz]
Beyazlaşmak
- AĞRIYIŞ
-
-
[isim]
Ağrıma işi veya biçimi
-
[isim]
Ağrıma işi veya biçimi
- AĞAÇÇIK
-
-
[isim]
Taflan gibi dalları dibinden başlayarak çatallanan küçük ağaç
-
[isim]
Taflan gibi dalları dibinden başlayarak çatallanan küçük ağaç
- AĞIZDAN
-
-
[zarf]
Sözlü olarak
- "Siyasi malumatları hep ağızdan kapma, kulak dolgunluğu şeylerdir." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
Sözlü olarak
- AĞDALIK
-
-
[isim]
Pekmez yapmaktan başka işe yaramayan üzüm
-
[isim]
Pekmez yapmaktan başka işe yaramayan üzüm
- AĞLASUN
- ...
- AĞLAŞMA
-
-
[isim]
Ağlaşmak işi
-
[isim]
Ağlaşmak işi
- AĞLANTI
-
-
[isim]
Hafif hafif ağlama
- "Şehrin dar sokaklarında günlerce ağlantı, inilti işitiliyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Hafif hafif ağlama
- AĞIRŞAK
-
-
[isim]
Yün, iplik eğrilen iği ağırlaştırmak için alt ucuna geçirilen yarım küre biçiminde, ortası delik ağaç veya kemik parça
-
Teker biçiminde yassı nesne, kurs (I)
- "Kandil ağırşağı. Emzik ağırşağı. Diz ağırşağı."
-
[isim]
Yün, iplik eğrilen iği ağırlaştırmak için alt ucuna geçirilen yarım küre biçiminde, ortası delik ağaç veya kemik parça
- AĞLAYIŞ
-
-
[isim]
Ağlama işi veya biçimi
- "Hatırlattı bana, bir bayram sabahı / Gökyüzüne kaçırdığım balonuma bakıp ağlayışımı" (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Ağlama işi veya biçimi
- AĞRITIŞ
- ...
- AĞARTMA
-
-
[isim]
Ağartmak işi
-
[isim]
Ağartmak işi
- AĞIZSIZ
-
-
[sıfat]
Ağzı olmayan
-
Yumuşak huylu, sessiz
-
[sıfat]
Ağzı olmayan