Sonunda az olan 6 harfli 34 kelime var. AZ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde az olan kelimeler listesine ya da başında az olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TIRKAZ
-
-
[isim]
Kapı mandalı, sürgü
-
[isim]
Kapı mandalı, sürgü
- ŞEHNAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam adı
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam adı
- DİLBAZ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[sıfat]
Güzel söz söyleyen, konuşkan
-
Konuşmasıyla kandıran
- "Benli küheylan çok yaman, çok dilbaz, çok dessas bir karı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Güzel söz söyleyen, konuşkan
- KAMKAZ
-
-
[isim]
Kesme özelliğini yitirmiş, körleşmiş, keskin olmayan bıçak, orak vb. araç
-
[isim]
Kesme özelliğini yitirmiş, körleşmiş, keskin olmayan bıçak, orak vb. araç
- BEZZAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kumaş alıp satan kimse, manifaturacı
-
[isim]
Kumaş alıp satan kimse, manifaturacı
- GAMMAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Söz getirip götüren, arkadan çekiştiren, ara bozucu, fitneci, kovcu (kimse)
-
[sıfat]
Söz getirip götüren, arkadan çekiştiren, ara bozucu, fitneci, kovcu (kimse)
- YILMAZ
-
-
[sıfat]
Bir işten gözü korkup vazgeçmeyen, yılmayan
-
[sıfat]
Bir işten gözü korkup vazgeçmeyen, yılmayan
- KURNAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Kolay kanmayan, başkalarını kandırmasını ve ufak tefek oyunlarla amacına erişmesini beceren, açıkgöz
- "Nedim kurnaz, benden iki gün evvel izin aldı." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Kolay kanmayan, başkalarını kandırmasını ve ufak tefek oyunlarla amacına erişmesini beceren, açıkgöz
- MÜMTAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Seçkin
-
[sıfat]
Seçkin
- POYRAZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr
- "Vapur, Kız Kulesi açıklarından geçiyor, poyraz solumuzdan çarpıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Kuzey yönü
- "Rüzgâr poyrazdan esiyor."
-
[isim]
Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr
- OTOGAZ
- ...
- ÇAPRAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Eğik olarak birbiriyle kesişen
- "Mitralyözler onu çapraza almış, kızıl iğneleriyle gövdesini delik deşik ediyorlardı." (Atilla İlhan)
-
İki taraflı, karşılıklı
- "Çapraz ateş."
-
[zarf]
Eğik bir biçimde
- "Boynuna çapraz astığı tüfeğini yokladı." (Samim Kocagöz)
-
[isim]
Bir tür olta iğnesi
-
[isim]
Kopça, düğme
-
[isim]
Güreşte rakibin koltuk altından kol geçirip sarma oyunu
-
[sıfat]
Eğik olarak birbiriyle kesişen
- ŞAHBAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İri bir tür akdoğan
-
[sıfat]
Çevik ve becerikli
-
[sıfat]
Yiğit, kahraman, mert (kimse)
-
[isim]
İri bir tür akdoğan
- AMİLAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Nişastayı parçalayarak şekere çeviren bir enzim
-
[isim]
Nişastayı parçalayarak şekere çeviren bir enzim
- İTİRAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir düşünce veya kararı benimsemeyerek karşı çıkma
- "Oyuncuların itirazına rağmen bir üçüncü olarak katılıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Ev sahibinin sözlerine şiddetle itiraz ettiler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Söylenecek söz, karşı söyleme
- "Onun verdiği emre itirazı hiçbirimiz aklımızdan geçirmiyoruz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir düşünce veya kararı benimsemeyerek karşı çıkma
- CAMBAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yerde ve tel, at, bisiklet, ip vb. üzerinde dengeye dayanan, tehlikeli, heyecan verici gösteriler yapan kimse, akrobat
- "Önüne getirilen ata bir cambaz çevikliğiyle atladı." (Ömer Seyfettin)
-
At alıp satan veya yetiştiren kimse
- "Bitişik komşumuz cambaz İbrahim -bizde at alıp satanlara cambaz derler- hacca gitti, geldi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Usta, becerikli kimse
- "Söz cambazı."
-
Osmanlı Devleti'nde atlı olan ve savaşlarda padişahın önünde düşmana karşı ilk saldırıya geçen birlik
-
[sıfat]
Kurnaz, hileci, hilekâr
- "O cambaz adamdır, güvenilmez."
-
[isim]
Yerde ve tel, at, bisiklet, ip vb. üzerinde dengeye dayanan, tehlikeli, heyecan verici gösteriler yapan kimse, akrobat
- FEYYAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok verimli, gür
-
[sıfat]
Çok verimli, gür
- HAYLAZ
-
-
[sıfat]
Hoşa gitmeyen davranışlarda bulunan (kimse), hayta
- "Gelene geçene dilini çıkarır, edepsiz, haylaz bir çocuktu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çalışma gücü varken çalışmayan, aylaklık eden, yaramaz
-
[sıfat]
Hoşa gitmeyen davranışlarda bulunan (kimse), hayta
- PERVAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kapı, pencere vb. yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça
- "Pencerenin pervazına oturup tekrar gökyüzüne baktım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Giysilerin yaka, kol, etek vb. yerlerine veya kumaştan yapılmış diğer eşyaların kenarlarına geçirilmiş, dar, uzun parça
-
Cilt kapağının iç tarafına konulan deri parçası
-
Uçuş
-
[isim]
Kapı, pencere vb. yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça
- İLKYAZ
-
-
[isim]
İlkbahar
- "Pek seyrek bana mektup gönderiyorlar ve ilkyaza kadar burada kalacağım söyleniyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
İlkbahar