Sonunda az olan 6 harfli 34 kelime var. AZ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde az olan kelimeler listesine ya da başında az olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GAMMAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Söz getirip götüren, arkadan çekiştiren, ara bozucu, fitneci, kovcu (kimse)
-
[sıfat]
Söz getirip götüren, arkadan çekiştiren, ara bozucu, fitneci, kovcu (kimse)
- YILMAZ
-
-
[sıfat]
Bir işten gözü korkup vazgeçmeyen, yılmayan
-
[sıfat]
Bir işten gözü korkup vazgeçmeyen, yılmayan
- İLKYAZ
-
-
[isim]
İlkbahar
- "Pek seyrek bana mektup gönderiyorlar ve ilkyaza kadar burada kalacağım söyleniyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
İlkbahar
- DOYMAZ
-
-
[sıfat]
Açgözlü
- "Hani vatandaşlarımız da güç, ele avuca sığmaz, kanmaz, doymaz insanlar olsa bari!" (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Açgözlü
- TIKNAZ
-
-
[sıfat]
Şişmanca, toplu, kısa ve kalın yapılı, tıkız
- "O yuvarlak ve dazlak kafalı, tıknaz bir adamdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Şişmanca, toplu, kısa ve kalın yapılı, tıkız
- ŞAŞMAZ
-
-
[sıfat]
Değişmez ve yanılmaz nitelikte olan
- "O, gerçekte ne anlatıyorsa o anlattıklarının şaşmaz bir gözlemcisi." (Tarık Dursun K)
-
[sıfat]
Değişmez ve yanılmaz nitelikte olan
- CAMBAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yerde ve tel, at, bisiklet, ip vb. üzerinde dengeye dayanan, tehlikeli, heyecan verici gösteriler yapan kimse, akrobat
- "Önüne getirilen ata bir cambaz çevikliğiyle atladı." (Ömer Seyfettin)
-
At alıp satan veya yetiştiren kimse
- "Bitişik komşumuz cambaz İbrahim -bizde at alıp satanlara cambaz derler- hacca gitti, geldi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Usta, becerikli kimse
- "Söz cambazı."
-
Osmanlı Devleti'nde atlı olan ve savaşlarda padişahın önünde düşmana karşı ilk saldırıya geçen birlik
-
[sıfat]
Kurnaz, hileci, hilekâr
- "O cambaz adamdır, güvenilmez."
-
[isim]
Yerde ve tel, at, bisiklet, ip vb. üzerinde dengeye dayanan, tehlikeli, heyecan verici gösteriler yapan kimse, akrobat
- DİLBAZ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[sıfat]
Güzel söz söyleyen, konuşkan
-
Konuşmasıyla kandıran
- "Benli küheylan çok yaman, çok dilbaz, çok dessas bir karı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Güzel söz söyleyen, konuşkan
- HAYLAZ
-
-
[sıfat]
Hoşa gitmeyen davranışlarda bulunan (kimse), hayta
- "Gelene geçene dilini çıkarır, edepsiz, haylaz bir çocuktu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Çalışma gücü varken çalışmayan, aylaklık eden, yaramaz
-
[sıfat]
Hoşa gitmeyen davranışlarda bulunan (kimse), hayta
- PERVAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kapı, pencere vb. yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça
- "Pencerenin pervazına oturup tekrar gökyüzüne baktım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Giysilerin yaka, kol, etek vb. yerlerine veya kumaştan yapılmış diğer eşyaların kenarlarına geçirilmiş, dar, uzun parça
-
Cilt kapağının iç tarafına konulan deri parçası
-
Uçuş
-
[isim]
Kapı, pencere vb. yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça
- İTİRAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir düşünce veya kararı benimsemeyerek karşı çıkma
- "Oyuncuların itirazına rağmen bir üçüncü olarak katılıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Ev sahibinin sözlerine şiddetle itiraz ettiler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Söylenecek söz, karşı söyleme
- "Onun verdiği emre itirazı hiçbirimiz aklımızdan geçirmiyoruz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir düşünce veya kararı benimsemeyerek karşı çıkma
- ŞEHNAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam adı
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam adı
- BEZZAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kumaş alıp satan kimse, manifaturacı
-
[isim]
Kumaş alıp satan kimse, manifaturacı
- LAKTAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Süt şekerini üzüm şekerine çeviren bir bağırsak enzimi
-
[isim]
Süt şekerini üzüm şekerine çeviren bir bağırsak enzimi
- KILBAZ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
Dalkavuk
-
Dalkavuk
- BURNAZ
-
-
[sıfat]
İri ve uzun burunlu
-
[sıfat]
İri ve uzun burunlu
- SERBAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yürekli, yiğit, korkusuz olan (kimse)
-
[sıfat]
Yürekli, yiğit, korkusuz olan (kimse)
- OLAMAZ
-
-
[sıfat]
Olmasını önleyecek derecede güçlü engelleri bulunan, olanaksız, gayrimümkün
- "Havada uçmak, eskiden insan için olamaz sanılırdı."
-
[ünlem]
Hayret, şaşırma bildirmek için kullanılan bir söz
-
[sıfat]
Olmasını önleyecek derecede güçlü engelleri bulunan, olanaksız, gayrimümkün
- MÜMTAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Seçkin
-
[sıfat]
Seçkin
- KOFÇAZ
- ...