Sonunda at olan 6 harfli 102 kelime var. AT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde at olan kelimeler listesine ya da başında at olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BERAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aklanma
- "Bu kararın okunuşu üzerine beraat edenler serbest bırakılmışlardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Aklanma
- KANTAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi
-
[isim]
Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi
- İFŞAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gizli bir şeyi ortaya çıkarmak için yapılan açıklamalar
- "İkimiz de hayatlarımız hakkında ifşaatta bulunmadık." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Gizli bir şeyi ortaya çıkarmak için yapılan açıklamalar
- ŞEFKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Acıyarak ve koruyarak sevme, sevecenlik
- "Devleti adaletle, şefkatle, mürüvvetle idare ederdi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Acıyarak ve koruyarak sevme, sevecenlik
- DEFAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kereler, kezler
-
[isim]
Kereler, kezler
- TEVRAT
- ...
- MAKSAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İstenilen şey, amaç, gaye, erek
- "Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hiçbir maksat gütmeyerek yaptığım bu ufak tefek hizmetler boşa gitti." (Reşat Nuri Güntekin)
- "İmzanın arkasına saklanan adam dost, düşman her kim olursa olsun maksat hasıl olmuştu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
İstenilen şey, amaç, gaye, erek
- ARAFAT
- ...
- FITRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaradılış, hilkat
-
[isim]
Yaradılış, hilkat
- KIRAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okuma
- "Orada da bu gece kıraatleri devam ediyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Kur'an'ı belli kural ve işaretlere göre okuma
- "Olsa olsa mevzun cümlelerden mürekkep bir parçayı iyi kıraat etmiş olur." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Okuma
- AŞERAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Onluklar
-
[isim]
Onluklar
- SİRKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çalma, hırsızlık
-
[isim]
Çalma, hırsızlık
- KAYŞAT
-
-
[isim]
Kayşama sonucu yerinden kopmuş parça
-
[isim]
Kayşama sonucu yerinden kopmuş parça
- YAPSAT
-
-
[isim]
Bina yapıp satma işi
- "Bir uygarlığın üzerine biz bir yapsat mimarisi kuruyorduk." (Selim İleri)
-
[isim]
Bina yapıp satma işi
- BAĞDAT
- ...
- BİLSAT
-
-
[isim]
Bilgileşim
-
[isim]
Bilgileşim
- ZANAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren iş, sınaat
- "Âşık Mehmet yalnız bir zanaat sahibi değil, bir sanatkârdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
El ustalığı isteyen işler
-
[isim]
İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren iş, sınaat
- İTİKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnanma, inan
-
İnanç
- "Şüphe, fena bir kurt gibi ruhunu kemirmeye, masum itikadını yavaş yavaş yıkmaya başlamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
İnanma, inan
- FECAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çok acıklı, yürekler acısı durum
- "Balkan Harbinin fecaatlerinden sonraki hadiseler de malumunuzdur." (Etem İzzet Benice)
-
[isim]
Çok acıklı, yürekler acısı durum
- MASKAT
- ...