Sonunda at olan 6 harfli 102 kelime var. AT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde at olan kelimeler listesine ya da başında at olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÜLFAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sülfürik asidin tuzu veya esteri
-
[isim]
Sülfürik asidin tuzu veya esteri
- TUTSAT
-
-
[isim]
Tutulu satış
-
[isim]
Tutulu satış
- İMALAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ham madde işlenerek yapılan her türlü mal
-
İşlenerek yapılan üretim
- "Bu paketler satılsın, imalata ondan sonra devam edilecekti." (Çetin Altan)
-
[isim]
Ham madde işlenerek yapılan her türlü mal
- TULUAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğaçlama
-
[isim]
Doğaçlama
- ŞENAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İğrençlik, kötülük, alçaklık
- "Bir müsteşarı elinde bulundurmak için her türlü şenaate katlanabileceğine inanmıyordu." (Peyami Safa)
-
[isim]
İğrençlik, kötülük, alçaklık
- HOYRAT
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[sıfat]
Kaba, kırıcı ve hırpalayıcı
- "Ne hoyrat kullanmışlar / Sevincin sesi çıkmıyor." (Behçet Necatigil)
-
[sıfat]
Kaba, kırıcı ve hırpalayıcı
- RİKKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İncelik, naziklik
- "Himmetin, nezaket ve rikkattin bu derecesine nasıl hayran olmaz." (Refik Halit Karay)
- "Yıllardır devam eden bağlılıkları, kendilerini bilenler için rikkat verici bir manzaraymış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
İncelik, naziklik
- SAMSAT
- ...
- APARAT
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Herhangi bir aracın çeşitli amaçlarla kullanılmasını sağlayan parçaları
-
Araç gereç
-
[isim]
Herhangi bir aracın çeşitli amaçlarla kullanılmasını sağlayan parçaları
- BATSAT
-
-
[zarf]
Ara sıra, seyrek olarak, tek tük
-
[zarf]
Ara sıra, seyrek olarak, tek tük
- ARASAT
- ...
- ALİDAT
- ...
- ASETAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Asetik asidin tuzu veya esteri, saydam
- "Demir asetat. Etil asetat."
-
[isim]
Asetik asidin tuzu veya esteri, saydam
- DİMYAT
-
-
[isim]
Seyrek ve yuvarlak taneli bir çeşit üzüm
-
[isim]
Seyrek ve yuvarlak taneli bir çeşit üzüm
- CEMAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir imama uyup namaz kılan kişiler
-
İnsan kalabalığı, topluluk
- "Sonra, dağılmayan, etrafını saran cemaate dönüyor." (Tarık Buğra)
-
Bir dinden veya bir soydan olanların topluluğu
- "Önde Rum patriği, arkada bütün cemaatlerin patrikleri, hepsi sırma esvaplı ve altın taçlı, sopalarını taşa vurarak mezarın etrafını tavaf ettiler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir imama uyup namaz kılan kişiler
- ŞEFKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Acıyarak ve koruyarak sevme, sevecenlik
- "Devleti adaletle, şefkatle, mürüvvetle idare ederdi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Acıyarak ve koruyarak sevme, sevecenlik
- KERRAT
- ...
- FORMAT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Biçim (II)
-
Boyut
-
[isim]
Biçim (II)
- YAPSAT
-
-
[isim]
Bina yapıp satma işi
- "Bir uygarlığın üzerine biz bir yapsat mimarisi kuruyorduk." (Selim İleri)
-
[isim]
Bina yapıp satma işi
- AVUKAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hak ve yasa işlerinde isteyenlere yol göstermeyi, mahkemelerde, devlet dairelerinde başkalarının hakkını aramayı, korumayı meslek edinen ve bunun için yasanın gerektirdiği şartları taşıyan kimse
- "Kasabadan Bilal Efendi'yi avukat tuttular." (Memduh Şevket Esendal)
-
Gerekmediği hâlde başkasını savunan, onun adına konuşan kimse
-
[isim]
Hak ve yasa işlerinde isteyenlere yol göstermeyi, mahkemelerde, devlet dairelerinde başkalarının hakkını aramayı, korumayı meslek edinen ve bunun için yasanın gerektirdiği şartları taşıyan kimse