Sonunda at olan 6 harfli 102 kelime var. AT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde at olan kelimeler listesine ya da başında at olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SIHHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sağlık, esenlik
- "Sıhhati yerinde imiş, bir çocuğu daha olmuş." (Refik Halit Karay)
- "Bir adım geriye çekilir, iç rahatlığıyla koltuktan kalkan müşteriye sıhhatler olsun, derdi." (Necati Cumalı)
-
Doğruluk
-
[isim]
Sağlık, esenlik
- BİNKAT
-
-
[zarf]
Pek çok, kıyaslanmayacak ölçüde
- "Ölümün bu izdivaçtan binkat hayırlı olduğunu söylüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Pek çok, kıyaslanmayacak ölçüde
- TABİAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğa
- "İnsan zekâsı, tabiatın içinde değil, tabiatın yanında, ayrı bir kuvvettir." (Ahmet Haşim)
-
Doğal özellik
- "Arazinin tabiatı."
-
Güzeli ayırma melekesi, zevk, beğeni
- "Abdi Bey, tabiat sahibi, altıncı kat terasında böyle bir bahçe tanzimi, doğrusu takdire şayan." (Atilla İlhan)
-
İnsanın büyük abdest bozma kolaylığı veya zorluğu
-
Huy, karakter
-
[isim]
Doğa
- MİDYAT
- ...
- İTİKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnanma, inan
-
İnanç
- "Şüphe, fena bir kurt gibi ruhunu kemirmeye, masum itikadını yavaş yavaş yıkmaya başlamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
İnanma, inan
- AŞERAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Onluklar
-
[isim]
Onluklar
- VUSLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevgiliye kavuşma
- "Civanlığında senin de başından geçmiştir anacığım; aşkın ilacı vuslattır, anacığım." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Sevgiliye kavuşma
- FECAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çok acıklı, yürekler acısı durum
- "Balkan Harbinin fecaatlerinden sonraki hadiseler de malumunuzdur." (Etem İzzet Benice)
-
[isim]
Çok acıklı, yürekler acısı durum
- BERAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aklanma
- "Bu kararın okunuşu üzerine beraat edenler serbest bırakılmışlardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Aklanma
- ŞENAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İğrençlik, kötülük, alçaklık
- "Bir müsteşarı elinde bulundurmak için her türlü şenaate katlanabileceğine inanmıyordu." (Peyami Safa)
-
[isim]
İğrençlik, kötülük, alçaklık
- FOSFAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yapay gübre ve bazı ilaçların yapımında kullanılan fosforik asidin tuzu veya esteri
-
[isim]
Yapay gübre ve bazı ilaçların yapımında kullanılan fosforik asidin tuzu veya esteri
- TULUAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğaçlama
-
[isim]
Doğaçlama
- TUTSAT
-
-
[isim]
Tutulu satış
-
[isim]
Tutulu satış
- KATRAT
- ...
- RİKKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İncelik, naziklik
- "Himmetin, nezaket ve rikkattin bu derecesine nasıl hayran olmaz." (Refik Halit Karay)
- "Yıllardır devam eden bağlılıkları, kendilerini bilenler için rikkat verici bir manzaraymış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
İncelik, naziklik
- VATVAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dağ kırlangıcı
-
Yarasa
-
[isim]
Dağ kırlangıcı
- KASKAT
- ...
- KITAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kıtalar, ana karalar
-
Asker birlikleri
-
[isim]
Kıtalar, ana karalar
- SÜLFAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sülfürik asidin tuzu veya esteri
-
[isim]
Sülfürik asidin tuzu veya esteri
- ŞEFAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birinin suçunun bağışlanması veya dileğinin yerine getirilmesi için o kimseyle Tanrı arasında peygamberin yaptığı aracılık
-
[isim]
Birinin suçunun bağışlanması veya dileğinin yerine getirilmesi için o kimseyle Tanrı arasında peygamberin yaptığı aracılık