Sonunda at olan 6 harfli 102 kelime var. AT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde at olan kelimeler listesine ya da başında at olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VOMBAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Keselilerden, Avustralya'da yaşayan, ağır gövdeli, kısa bacaklı hayvan (Phascolomys ursinus)
-
[isim]
Keselilerden, Avustralya'da yaşayan, ağır gövdeli, kısa bacaklı hayvan (Phascolomys ursinus)
- FITRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaradılış, hilkat
-
[isim]
Yaradılış, hilkat
- TUTSAT
-
-
[isim]
Tutulu satış
-
[isim]
Tutulu satış
- ALİDAT
- ...
- DİMYAT
-
-
[isim]
Seyrek ve yuvarlak taneli bir çeşit üzüm
-
[isim]
Seyrek ve yuvarlak taneli bir çeşit üzüm
- ÇEKYAT
-
-
[isim]
Gerektiğinde açılıp yatak durumuna getirilebilen koltuk, kanepe
- "Ben holde çekyatın üzerinde yatmaya başladım." (Ayşe Kulin)
-
[isim]
Gerektiğinde açılıp yatak durumuna getirilebilen koltuk, kanepe
- TABAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Basımcılık
-
[isim]
Basımcılık
- İNİKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toplanma, birleşim
-
Anlaşma, kararlaştırma
-
[isim]
Toplanma, birleşim
- TEVRAT
- ...
- VATVAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dağ kırlangıcı
-
Yarasa
-
[isim]
Dağ kırlangıcı
- AŞERAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Onluklar
-
[isim]
Onluklar
- CELLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölüm cezasına çarptırılanları öldürmekle görevli olan kimse
-
[sıfat]
Acımasız, katı yürekli, kolaylıkla suç işleyen, zalim
-
[isim]
Ölüm cezasına çarptırılanları öldürmekle görevli olan kimse
- FERYAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Haykırış, çığlık
- "Bu, bir hayat kurtarma feryadıdır." (Burhan Felek)
- "Feryat ederek gözlerini açan Satılmış, şaşkın şaşkın etrafına bakınıyordu." (Ercüment Ekrem Talu)
- "Pencereden kopardığım feryadı pek geç işittiler." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Oradan küçücük bir fakir çocuk gibi feryadı bastığını işitirsiniz." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Haykırış, çığlık
- MASKAT
- ...
- HUKŞAT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Çengel atış
-
[isim]
Çengel atış
- MAKSAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İstenilen şey, amaç, gaye, erek
- "Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hiçbir maksat gütmeyerek yaptığım bu ufak tefek hizmetler boşa gitti." (Reşat Nuri Güntekin)
- "İmzanın arkasına saklanan adam dost, düşman her kim olursa olsun maksat hasıl olmuştu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
İstenilen şey, amaç, gaye, erek
- CEMŞAT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Basketbolda rakibe yüklenip aniden geri çekilerek ve dönerken zıplayarak atılan şut
-
[isim]
Basketbolda rakibe yüklenip aniden geri çekilerek ve dönerken zıplayarak atılan şut
- ZANAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren iş, sınaat
- "Âşık Mehmet yalnız bir zanaat sahibi değil, bir sanatkârdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
El ustalığı isteyen işler
-
[isim]
İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren iş, sınaat
- İTİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alışkanlık
- "İçmek, gülüşmek eski zaman itiyadıdır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Alışkanlık
- VUKUAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Polisi ilgilendiren olay veya olaylar
- "Vukuat aramaya giden, hadise çıkmıyor diye üzülen ... bir adamım." (Refik Halit Karay)
-
Olanlar, olan bitenler
-
[isim]
Polisi ilgilendiren olay veya olaylar