Sonunda at olan 5 harfli 95 kelime var. AT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde at olan kelimeler listesine ya da başında at olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HOZAT
- ...
- SAKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü
- "Ben gördüğünüz gibi bir sakat askerim, malul." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Şimdi koltuğumdan kımıldayamıyorum, bu yaşımda sakat oldum." (Refik Halit Karay)
-
Bozuk veya eksik
- "Sakat bir anlatım."
- "Sakat bir iş."
-
[sıfat]
Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü
- HALAT
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kenevirden yapılmış çok kalın ip
-
[isim]
Kenevirden yapılmış çok kalın ip
- SARAT
-
-
[isim]
Büyük delikli kalbur
-
[isim]
Büyük delikli kalbur
- AHLAT
-
-
[isim]
Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yaban armudu, dağ armudu (Pirus piraster)
-
Bu ağacın, armuda benzeyen, iyice olgunlaştıktan sonra yenilebilen yemişi
-
Kaba adam, yol iz bilmez kimse
-
[isim]
Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yaban armudu, dağ armudu (Pirus piraster)
- GALAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yanlış kelime veya söz
-
Yanılma
- "Bu garip his galatının adını hasret değil, alışkanlık koymuştu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yanlış kelime veya söz
- SANAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık
- "Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi." (Tarık Buğra)
-
Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım
- "Caz ve caz havaları ne yazık ki bizim çok verimli o millî halk sanatımızı da baltaladı." (Refik Halit Karay)
-
Bir şey yapmada gösterilen ustalık
- "Konuşma sanatı."
-
Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü
- "Askerlik sanatı."
-
Zanaat
-
[isim]
Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık
- TADAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sayma
-
Sayım
-
Sayarak yoklama yapma
-
[isim]
Sayma
- MUHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş
-
Kitabın sırt kâğıdı ile mukavvasının arasında isteka ile bastırılarak oluşturulmuş hafif çukurluk
-
[sıfat]
Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş
- MİRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayna
-
[isim]
Ayna
- SALAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Namaz
-
Hz. Muhammed'in adı anıldığında saygı göstermek için okunan dua
-
[isim]
Namaz
- KIRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Elmas, zümrüt vb. değerli taşların tartısında kullanılan, 0,20043 g olan ağırlık ölçü birimi
- "Yüzlerini görür görmez, aşağıdaki misafirlerinin kıratlarını ölçmüştüm." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Nitelik, değer, düzey, seviye
- "Karşısındaki oyuncu belki de orta kıratı hiçbir zaman geçmeyen birisi idi." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Elmas, zümrüt vb. değerli taşların tartısında kullanılan, 0,20043 g olan ağırlık ölçü birimi
- İRŞAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğru yolu gösterme, uyarma
-
[isim]
Doğru yolu gösterme, uyarma
- KAVAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Pezevenk
-
[isim]
Pezevenk
- VASAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Orta
-
[isim]
Ortam
-
[sıfat]
Orta
- MEMAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölüm
- "Hayat memat meselesi."
-
[isim]
Ölüm
- İTAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Söz dinleme, boyun eğme, buyruğa uyma
- "Küçük kız itaat etmezse dayak yiyeceğini anladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Söz dinleme, boyun eğme, buyruğa uyma
- AİDAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dernek, kuruluş, kulüp üyelerinin belli sürelerde, belli miktarlarda ödedikleri para, ödenti
- "... üye aidatının sendikaya ödenme şekli kanunla düzenlenir." (Anayasa)
-
Bir hizmet karşılığı sürekli ve düzenli ödenen para
-
Kesenek
-
[isim]
Dernek, kuruluş, kulüp üyelerinin belli sürelerde, belli miktarlarda ödedikleri para, ödenti
- SAVAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gümüş üstüne özel bir biçimde kurşunla işlenen kara nakış
-
[isim]
Gümüş üstüne özel bir biçimde kurşunla işlenen kara nakış
- ECDAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Geçmişteki büyükler, atalar
- "Ecdadının dilini neye beğenmiyorsun?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Geçmişteki büyükler, atalar